Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davacının elinde aciz vesikası bulunmadığı ve yargılama süresince de böyle bir belgeyi dosyaya ibraz etmediği gibi muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescile dayandığı ve ön koşulu yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, borcun doğum tarihinin tasarruftan önce olması ve yasanın 284. maddesine göre de 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2021/369 ESAS, 2021/556 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı, TBK md. 19) KARAR : Samsun 2....

    Kat 2 No.lu mesken nitelikli taşınmazın diğer davalılar T7 ve T5 devrine ilişkin tasarrufların İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptaline olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptal edilerek söz konusu taşınmazın cebri icra yolu ile satılarak paraya çevrilmesini, müvekkil şirkete dava konusu icra dosyalarındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere satış yapma yetkisinin verilmesine, davalı borçlu T6 adına kayıtlı olan Amasya İli Merzifon İlçesi Sofular Mah. 1480 Ada, 61 Parsel Zemin Kat 1 No.lu mesken nitelikli taşınmazın diğer davalı T4 devrine ilişkin tasarrufların İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptaline olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptal edilerek söz konusu taşınmazın cebri icra yolu ile satılarak paraya çevrilmesini, müvekkil şirkete dava konusu icra dosyalarındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere satış yapma yetkisinin verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemlerin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemenin bu açıklığa rağmen İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....

      İhtiyati tedbir, HMK'nun 389. maddesinde düzenlenmiş olup, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre ihtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecektir. Gerek İİK'nun 277 ve devamı maddeleri, gerekse TBK'nun 19. maddesi kapsamında açılan tasarrufun iptali davaları ise tasarrufun aynına ilişkin olmayıp alacağın tahsiline yönelik, şahsi nitelikte davalardır. Bu davalarda davanın kabul edilmesi halinde, olası davacı alacak ve eklentileri ile sınırlı olmak üzere tasarruf işleminin iptaline karar verilir....

      Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası, TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava kavramı içinde değerlendirilemeyeceğinden, 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalacağından bahisle karşı görevsizlik kararı verdiği, bunun üzerine dosyanın merci tayini için dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Dava, İİK'nın 277. ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da " iyi niyet kurallarına aykırılık " nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını, dolayısıyla, o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

        un dava konusu taşınmazı aldıktan sonra tamirat yaptırdığı, taşınmazın halen davalıların annesi ve intifa hakkı sahibi ....tarafından kullanıldığının anlaşıldığı, bu durumda taraf delillerinin yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda Türk Borçlar Kanununun 19 .maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine göre değerlendirmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığı;kabule göre de, dava konusu 2010/14036 takip dosyası içeriğinden dava koşulu olan aciz belgesi bulunmadığı anlaşıldığından davanın önkoşul yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın İİK 278/3-2 madde gereğince kabulünün isabetli görülmediği; tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplanması gerektiği, somut olayda iptali istenen tasarrufun...

          Eldeki davanın tasarrufun iptali davası olarak açılmış olması ve talebin TBK 19. maddesi gereği muvazaaya dayalı iptal davası olarak görülmesi için usulüne uygun ıslah bulunmaması nedeniyle davaya İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası olarak bakılması ve ona göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre; a) Davacı dosyaya 2013/1608 sayılı takip dosyasından borç ödemeden aciz belgesi ibraz etmiştir. Dava dilekçesi ve dosya içerisinde yer alan icra dosyaları ve belgeler incelendiğinde iş bu aciz belgesinin dayanak hangi icra dosyasına ait olduğu anlaşılamamıştır. Mahkemece iş bu belgenin hangi dosyadan alındığı araştırılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Mahallesi 32 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise dava; TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak nitelendirilmiş ve yargılamaya her iki dava yönünden birlikte devam edilerek karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince; İİK'nun 277 ve devam maddelerinde vücut bulan tasarrufun iptali davası ile BK'nun 19. maddesine dayalı davaların, şartları ve yargılama usulleri farklı olup, dosyanın tefrik edilerek ayrı ayrı değerlendirilmelerinin daha doğru olacağının düşünülmemesi bir eksiklik ise de, davanın geçirdiği safahat ve mevcut durum itibariyle bu aşamadan sonra, sırf bu husus nedeniyle dosyanın mahkemesine iade edilmesi, dosyaya birşey katmayacağından ve usul ekonomisi de dikkate alınarak, değerlendirmenin mevcut hale göre yapıldığı, sadece bu hataya dikkat çekildiği belirtilmişse de; yukarıda ve Bölge Adliye Mahkemesince belirtildiği üzere; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları ile TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan...

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/404 ESAS SAYILI DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK M. 19'dan Kaynaklanan Tasarrufun İptali) KARAR : Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/404 esas sayılı derdest dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (TBK M. 19'dan kaynaklanan tasarrufun iptali) talepli davada verilen ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı ile tasfiye halinde olan Asya Katılım Bankası A.Ş. Arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlu aleyhine Tokat 1.İcra Müd.2011/1484 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu sırada dava dışı dava dışı Tasfiye Halinde Asya Katılım Bankası A.Ş.'...

              UYAP Entegrasyonu