Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

iş bu sebeplerle davacı muvazaaya dayalı tasarrufun iptali açma hakkı bulunmadığını, İİK madde 277 ve devamındaki tasarrufun iptali yönünden ise 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğini, mahkemenin muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali kararı vermesi hukuka ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....

Kabule göre de; İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için takip konusu borcun iptali istenen tasarruftan önce doğması ve borçlu hakkında düzenlenmiş geçiçi veya kesin aciz belgesinin bulunması dava önkoşuludur. Ayrıca davanın kabulü halinde de İİK 283 maddesinden de anlaşıldığı üzere alacaklı dava konusu mal üzerinde cebri icra yoluyla hakkını alma yetkisini elde eder ve dava konusu taşınmaz ise davalı 3.kişi üzerindeki tapu kaydının düzeltilmesine yer olmadan başka bir anlatımla tapunun iptal ve tesciline gerek kalmadan o taşınmazın satışını istiyebilir....

    Somut olayda; Davacının "Tasarrufun iptali iş bu talebin kabul görmemesi halinde muvazaa nedeniyle hükümsüzlüğün tespiti" talepli açmış olduğu davada, Beyoğlu 31. Noterliği' nin 03/12/2015 tarih 40966 yevmiye nolu temlik sözleşmesi ile alacağı Finansbank AŞ den temellük etmiş, T9 Şti.’den alacaklı olduğunu, davalı aleyhine İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/31269 E. sayılı dosyası ile takip yapıldığını beyan etmiştir. Mahkemece dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirilerek, aciz haline ilişkin ön şart yokluğu nedeniyle değerlendirme yapılarak karar verilmiş ise de, terditli talep BK 19 a dayalı tasarrufun iptali açısından değerlendirilme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur....

    Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, davacı talebinin İİK'nun 277 ve 278/2.maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu davaların TTK 4. ve 5.maddelerinde sayılan ticari davalardan olmadığı, eski BK'nun 18.maddesinde düzenlenen muvazaa temeline dayalı borçlunun 3.kişilerle danışıklı yaptığı işlemlerin İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince iptali işlemine ilişkin olup muvazaa temeline dayalı davaların ticaret mahkemesinin görev alanına girdiğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin iş bu uyuşmazlığın çözümünde HMK'nun 1.ve 2.maddelerince görevli olduğu gerekçesiyle TTK 5/3 maddesi ile HMK'nin 1, 2, 20, 114/3, 115.maddeler gereğince dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., Yatak ve Mobilya San. AŞ. ve ... San....

      a satılmıştır) tasarrufların satışını mal kaçırmaya yönelik olması nedeniyle iptali gerektiğini belirterek TBK'nın 19.maddesi ile İİK'nın 277 ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine " karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....

        İstinaf nedenleri; Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın dayanağının İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası değil, davalılar arasında yapılan taşınmaz devirlerinin muvazalı olduğu iddiasına dayanan BK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu, yerel mahkemece davanın hukuki nitelendirilmesinin hatalı yapıldığını, icra takibi ve aciz vesikasına gerek olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre, davacı tarafça davanın ilk olarak T5 Anadolu 24. İş Mahkemesi'nin 2016/489 Esas sırasında işçilik alacaklarının tahsili ile muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali ve tüzel kişilik perdesinin aralanması istemiyle açıldığı, akabinde 15.03.2017 tarihli celsede verilen ara karar ile tasarrufun iptalinin istendiği davalılar ( devir yapılan 3. kişiler) T11 Kaya Müteahhitlik...AŞ, T14 Sağlığı...Tic....

        davalı T3 tarafından diğer davalı T3 devri ve satışına ilişkin tasarrufun İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali, mahkemenizce bu talebimiz yerinde görülmez ise TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali, müvekkil bakımından dava konusu taşınmazlar üzerinde alacak ve tüm fer’ ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesi ile ihtiyati tedbir-haciz konulması talep etmiştir....

        (Öpöz) vekili, müvekkilinin davalı ... ile 06.06.2005 tarihinde boşandıklarını, boşanmadan bir hafta sonra 13.06.2005 tarihinde ...’in üzerine kayıtlı evi yeğeni...’e sattığını, bununda açılan katkı payı alacağında verilen tedbir aşamasında anlaşıldığını, yapılan satışın müvekkilinin katkı payı alacağının tahsilini engellemek için muvazaalı yapıldığını, Tijen adına olan tapunun iptali ile ... adına tescilini talep etmiştir. Açılan davada muvazaanın katkı payı alacağının engellenmesi muvazaa nedeni olarak gösterilmiş ise de bu alacak nedeniyle takip başlatıldığı ve borçlu ... hakkında bir aciz vesikası alındığı iddiası bulunmamaktadır. İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası açılması koşulları mevcut değildir. Davacının dava dilekçesi içeriği ile talep sonucunda İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası değil BK 18 ve devamı maddelerinde düzenlenen muvazaa nedeniyle tapu iptal tescil davası açtığı anlaşılmaktadır....

          İlk derece mahkemesince 19/01/2022 tarihli ara kararı ile, ihtiyati haczin yasal koşulları oluşmadığından ayrıca tasarrufun iptali davalarının niteliği gereği haklılık durumunun yargılama sırasında ortaya çıkacağından bahisle İİK 257 madde uyarınca ihtiyati haciz talebinin reddine karar verdiği görülmüştür. Dava, İİK 277 madde ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının İİK 281/2 maddesinde mahkeme iptale tabi tasarruflara konu olan taşınmazlar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın gerekip gerekmeyeceği mahkemenin takdirindedir. Eğer tasarrufa konu taşınmazlar elden çıkmış ise, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez....

          a muvazaalı olarak 1.2.2006 tanzim 5.7.2010 vadeli 500.000,00 TL senet verdiğini ve aleyhine İzmir 11.İcra Müdürlüğünün 2012/15554 sayılı dosyası ile icra takibi yaptırarak tüm malvarlığına haciz koydurduğunu belirterek İzmir 11.İcra Müdürlüğünün 2012/15554 sayılı icra takibinin ve bu dosyadan konulan hacizlerin öncelikle muvazaa nedeniyle iptaline, bu talebin kabul edilmemesi halinde ise terditli olmak üzere İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince İzmir 11.İcra Müdürlüğünün 2012/15554 sayılı icra takibinin ve bu dosyadan konulan haciz işlemlerine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu