"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ (İİK 277 VE DEVAMI) Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, genel muvazaa hukuksal sebebine dayalı olarak (TBK. nun 19.maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ (İİK 277 VE DEVAMI) Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava TBK.' nın 19.maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 5.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava TBK'nun 19. Maddesi ve İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasında yapılan satış işleminin iptaline yönelik tasarrufun iptali isteminden ibarettir. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. (HUMK'nın 74, 75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar, bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 27/01/2010 gününde verilen dilekçe ile taşınmazın satış ve haczini isteme yetkisi verilmesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/04/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, BK' nun 18. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle satış işleminin iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın BK' nun 18. maddesine dayalı olarak açılmış olmasına karşı hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğundan bahisle davacının talebinin İİK’ nun 227. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu ve tasarrufun iptali davasının şartlarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....
e devrettiğini, tasarrufun davalının müvekkile olan borcunun doğumundan sonra yapıldığını belirterek, dava konusu Ilgın ilçesi, ... ada 45 parsel 7 nolu bağımsız bölüm olarak kayıtlı olan davalı ... adına kayıtlı gayrimenkule ilişkin davalılar arasında yapılan satış ve devir işleminin müvekkilin alacağı miktarıyla sınırlı olarak iptali ile ... İcra Müdürlüğünün 2015/2139 sayılı takip dosyasında haciz ve satış yetkisinin tanınması ile takibin devamını talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın 6100 sayılı HMK'nın 114/2, 115/1-2, İİK 277 gereğince usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bu tür davaların görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında, borçlunun aciz halinin olması gerekir....
İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Davalı Vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle; davanın dayanağı mahkemeninde kabulünde olduğu üzere TBK. 19 maddesi olduğunu, Borçlar kanununda bu dava ile ilgili ihtiyati haciz verilebileceğine dair tek bir hüküm olmadığını, ancak dava İİK 277.vd maddelerince açılmış olsa idi ancak o zaman İİK 281. Maddesindeki "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları İle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir." düzenleme doğrultusunda ihtiyati haciz kararı verilebilirdi. Sayın mahkemeninde kabulünde olduğu üzere müvekkili hakkında herhangi bir icra takibi olmadan İİK.277 ve devamı maddelerince tasarrufun iptali davası açılması mümkün olmadığını, Hülasa TBK 19. Madde mucibince açılmış olan eldeki davada İİK.281....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2022 NUMARASI : 2022/103(E) 2022/340 (K) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu T6 ile dava dışı temlik eden Yapı Kredi Bankası AŞ arasında imzalanan sözleşmeye istinaden kullandırılan kredinin geri ödemesinin yapılmaması nedeniyle borçlu aleyhine Edirne İcra Dairesi'nin 2016/34716 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, davalı borçlu T6'ın adına kayıtlı Edirne ili, Merkez ilçesi, Kirişhane Mahallesi, 5758 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki 1/4 payını borcun doğumundan sonra alacaklıları zarara uğratmak kastıyla kardeşi T6'a sattığını belirterek, tasarrufun İİK. 277 ve devamı maddelerine göre iptalini, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle...
Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı açılmış tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. TBK 19 muvazaa hukuksal nitelemesine dayalı davalarda ise; 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Samsun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/518 esas, 2022/422 karar sayılı kararında:" Davacı taraf dava dilekçesinde İİK m.277 vd hükümlerine dayandığını belirtmiş iken, hukuki nedenler kısmında TBK m.19 hükmünü de belirtmiş ise de, son olarak davacı vekilince 08.09.2022 tarihli duruşmada davanın İİK m.277 ye dayandığı bildirildiğinden, Mahkememizce de bu yönde inceleme yapılmıştır. ( Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/1444 E. 2022/1723 K. ; Mahkemece davanın hangi hukuki nedene dayalı olarak açıldığı nitelendirilerek o yönde inceleme ve değerlendirme yapılmalıdır. Çünkü İİK 277 ve TBK 19 dayalı davaların yargılama usülleri farklıdır. Her iki sebebe dayanılarak terditli talepte de bulunulamaz. Bu nedenle yargılama usulleri farklı olan bir davayı hem İİK 277 ve devamı md. göre hemde BK 19. md. dayalı olarak değerlendirilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Yargılama sırasında usulüne uygun yapılmış bir ıslah olmadığından davanın İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda borcun kaynağı olan çek 30/03/009 tarihli olup iptali istenen tasarruf tarihleri ise 23/01/2009 ve 19/01/2009 tarihidir. Bu durumda iptali istenen tasarruflar çekin keşide tarihinden öncedir. Ancak ticari hayatta çeklerin vadeli olarak verildiği de bir vakıadır. Hal böyle olunca takip dayanağı çekin davacıya nasıl ve ne zaman verildiği bu yolla da davacı alacağının iptali istenen tasarruflardan önce doğup doğmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....