Dava İİK'nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir. (İİK 105-143. madde) Aciz belgesi hükümden sonra ibraz edilebileceği gibi, Yargıtay temyiz incelemesi sırasında ve karar düzeltme aşamasında dahi sunulabilir. Somut olayda davacı tarafından dosyaya kesin ya da geçici aciz belgesi ibraz edilmemiştir. Mahkemece, borçlular aleyhine alınmış bir aciz belgesi bulunmadığı gerekçesi ile dava açma şartının gerçekleşmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de karar sonrası kesin aciz belgesi-nin dosyaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca hasıl olan yeni duruma göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali ile terditli olarak BK 19. Maddeye göre muvazaaya dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. (HUMK'nın 74, 75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar, bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür....
Madde 277 ile devamı maddeleri gereğince iptaline, dava konusu taşınmaza ilişkin satış sözleşmesinden kaynaklanan her türlü hak ve alacak üzerinde cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, Manisa İli, Yunusemre İlçesi, Muradiye Mah. 6075 parsel, 1. Kat, 1 nolu bağımsız bölüm, mesken nitelikli taşınmaza ilişkin devir işlemlerinin T.B.K. Md.19 ve İİK. Md. 277 ve devamı maddeleri gereğince iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 23....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 21/01/2021 NUMARASI: 2020/208 2021/34 DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tasarrufun iptali talebine ilişkindir. İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemesince, "......
Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarına ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nin ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile tasarrufun iptali davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunmasına bundan dolayı asliye hukuk mahkemelerinin görevine girdiği ve öte yandan 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davalarda artık asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki işbölümü değil görev ilişkisi olmuştur. Somut olayda dava, bu tarihten önce 09.05.2008 tarihinde İİK.nin 277 ve devamı maddelerine dayanılarak Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış ve davalılar tarafından süresinde bir işbölümü itirazında da bulunulmamış olduğundan, mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilerek görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2022 NUMARASI : 2021/181 E-2022/50 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/02/2022 tarih, 2021/181 Esas ve 2022/50 Karar sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili bankadan mal kaçırmak amacıyla davalıların kendi aralarında danışıklı olarak yapmış oldukları İzmir 8. İcra Müdürlüğü'nün 2019/16180 Esas sayılı muvazaalı takibinin ve bu takipten borçlu-davalı T6 maaşı üzerine konulan haciz işlemine ilişkin tasarrufun iptali ile dava konusu takip ve maaş haczi üzerine İzmir 10. İcra Müdürlüğü'nün 2018/11610 Esas sayılı icra takibi ile ilgili olarak cebri icra yapabilme yetkisi verilmesini istemiştir....
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan nam-ı müstear niteliğindeki tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Uygulamada borçlunun, gerçekte kendi adına satın almak üzere bedelini ödediği bir taşınmazı (veya bir aracı) alacaklılarından kaçırmak amacı ile yakını (eşi, oğlu vs) adına tescil ettirmiş olması halinde, tasarrufun (hukuki işlem) dışarıdan üçüncü kişiler arasında yapılmış görünmesine rağmen, gerçekte bedeli borçlunun mal varlığından çıkmış fakat karşılığı borçlunun arkasına gizlendiği kişinin mal varlığına girmiştir. Namı müstear (inançlı işlem) ile gizlenmiş muvazaalı işlemler hakkında iptal davaları açılabileceği Yargıtay uygulamaları ile kararlılık kazanmıştır....
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup mahkemece, alacağın geçici yada kesin aciz vesikasına bağlanmadığı ve bu nedenle görülebilirlik koşulu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davaları, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevine girmektedir. TTK'da tasarrufun iptali ile ilgili bir düzenleme bulunmadığı, uyuşmazlığın İİK 277 ve devamı maddelerine göre çözülecek olması mutlak ve nisbi ticari davalardan olmaması nedeniyle davaya bakmaya HMK 2.maddesi uyarınca genel görevli olan mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....