Diğer taraftan davacı tarafça gerçek değer ile ödenen bedel arasında fahiş fark olduğu iddia edilmiş davacının itiraz etmediği, 20/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda tasarruf konusu malın devir tarihindeki malın değerinin 89.785,25TL olduğu belirlenmiş davalı Süleyman mirasçılarının sunduğu banka kayıtlarından muris Süleyman'ın tasarruf tarihinde 4.970Euro ile 62.165,80TL'yi hesaptan çektiği anlaşılmış dinlenen tanıklar davalıların birbirini tanımadıklarını bildirmiş, taşınmazın davalı müteveffa Süleyman tarafından borçlu ve dava dışı pay sahibinden toplam 100.000TL'ye satın alındığını beyan etmiş olduklarından tüm delillerin muacemesinde borçlunun ödediği bedel ile gerçek değer arasında fahiş fark bulunmadığı anlaşılmış olup, buna göre İİK 277 vd bakımından davanın kabulü mümkün görülmemiştir. İİK 277 vd hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmadığı halllerde muaaza sebebine dayalı olarak tasarrufun iptali davacı taraça talep edilebilir....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19. maddesi uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. Davanın hem İİK 277 vd. maddeleri uyarınca hem de TBK 19. madde uyarınca açıldığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece sadece TBK 19. madde yönünden değerlendirme yapılmış, İİK 277 ve devamı maddeleri yönünden değerlendirme yapılmamıştır. Karar bu yönüyle isabetsiz bulunmuştur. Ancak bu eksikliğin dairemizce tamamlanmasının mümkün olduğu, delillerin tümünün toplandığı, dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemeye iade edilmesine gerek bulunmadığı kanaatine varılmıştır....
DAVANIN KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) İSTİNAF KONUSU : Yargı Yerinin Belirlenmesi İSTİNAF KARAR TARİHİ : 31.10.2019 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 04.11.2019 Taraflar arasındaki davada Konya ... Asliye Hukuk Mahkemesi ile Konya ;.....
Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır. Somut olayda; davacı, davalı ...’ten alacaklı olduğunu, davalı aleyhine Şanlıurfa İcra Müdürlüğü’nüğün 2015/7023 ve 2015/5948 sayılı dosyaları ile takip yapıldığını beyan etmiştir. Mahkemece davanın hukuki nitelendirmesinin İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olmasına göre, mahkemece İİK 277 ve devamı maddelerine uygun olarak tasarrufun iptali dava şartlarının olup olmadığı irdelemeksizin(takibe konu Şanlıurfa 1....
edilen dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2021 NUMARASI : 2021/102 ESAS - 2021/194 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan T8 aleyhine, dava dışı Denizbank A.Ş ile imzalanan kredi/kredi kartı sözleşmesi üzerine aleyhinde İstanbul 25. İcra Müdürlüğü'nün 2018/216 E....
Maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresinin uygulanmadığı ve İİK'nın 277 vd. Maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesinin muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmadığı açıktır. Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir....
ile düzenlenen ihtiyati haczin İİK Md. 257'de yer alan ihtiyati haciz kurumundan farklı olup, 281/2 hükmü ile birlikte TBK Md. 19 nedenli muvazaa/tasarrufun, iptali davalarına özel bir ihtiyati haciz uygulaması öngörüldüğünü, burada ihtiyati haczin iki amacı olduğunu, birinin yargılama sırasında taşınmazın devir ve ferağını engellemek, diğerinin ise davanın kabulü halinde davacının icra takibindeki alacağını karşılayacak şekilde cebri icra işlemlerine başlamasını sağlamak olduğundan tasarrufun iptali davalarında ihtiyati haciz kararı verilmesinin zorunluluk arz ettiğini, belirtilen nedenlerle, müvekkili şirketin bir güven müessesesi oluşu ve genel hükümlerden (İ.İ.K.m.259) farklı olarak tasarrufun iptali davalarında İ.İ.K.m.281/2 uyarınca verilecek ihtiyati hacizlerde teminat alma zorunluluğu bulunmayışı nazara alınarak teminatsız olarak tasarruf konusu Trabzon İli Beşikdüzü İlçesi Cumhuriyet Mahallesi 305 Ada 1 Parsel 3....
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı ...'a satışı ile aynı taşınmazın birleşen dosya davalıları arasında yapılan diğer tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir. Birleşen dosyanın davalıları ..., ..., ... ve ..., davanın reddini istemişlerdir. Diğer davalılar savunma yapmamışlardır. Mahkemece, davalı olan son malikin kötü niyeti kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. ../... - 2 - 2012/7687 2012/11610 Dava İİK.’nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Davacının iddiasını kanıtlaması halinde ise iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Ancak bu tür davaların görülebilmesi içinde diğer dava koşularının yanında davacıların borçlulardan alacaklı olmaları yani hukuki yararlarının olması gerekir. Somut olayda; davacı, davalı ...’den alacaklı olduğunu, davalı aleyhine ... İcra Müdürlüğü’nün 2013/7882 sayılı dosyaları ile takip yapıldığını beyan etmiştir. Mahkemece davanın hukuki nitelendirmesinin İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirmesi durumunda; mahkemece İİK 277 ve devamı maddelerine uygun olarak tasarrufun iptali dava şartlarının olup olmadığı irdelemeksizin (takibe konu ......