Kişi arasındaki tasarrufun iptali amacıyla takip alacaklısı tarafından ikame edilen davada İİK 281/2 maddesi uyarınca taşınmazın kaydına ihtiyati haciz konulduğu verilen haciz ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı olup, anılan kararda söz konusu taşınmazın semeresine, diğer bir değişle söz konusu taşınmazdan doğan hak ve alacaklara yönelik bir ihtiyati haciz kararı da verilmemiş durumda olduğu , bu hal ve şartlar altında İİK'nun 92. Maddesinin somut olayda (İİK 281/2 uyarınca verilen ihtiyati haciz kararında) uygulama yeri bulunmadığı , tasarrufun iptali davası sonrasında verilecek müspet karar sonrası taşınmazın kaydına konulan ihtiyati hacizin kesin hacze dönüşeceği ve takip alacaklısına bu taşınmaz üzerinde satış yetkisi verileceğini ,bu nedenle de müdürlüğün kararında isabet görülmediği gerekçesi ile şikayetin kabulü ile müdürlüğün 31/05/2019 tarihli kararının kaldırılmasına, şikayetçi 3....
Tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati hacizlerden birinin, ilk kesinleşen ihtiyati hacze iştiraki İİK'nın 268. ve 100. maddelerine göre belirlenir. İhtiyati hacizler ise tasarrufun iptali davasının karara bağlandığı tarihte kesinleşir ve bu tarihe göre, sıra cetvelinde yer alırlar, ayrıca İİK'nın 268. maddesi şartlarında, önceki hacizlere iştirak edebilirler. Somut olayda, şikayetçi tarafından açılan tasarrufun iptali davası 04.05.2012 tarihinde, şikayet olunan tarafından açılan dava ise ........2011 tarihinde kabul edildiğinden, mahkemece isabetli olarak tespit edildiği gibi ilk önce kesinleşen ihtiyati haciz şikayet olunana ait olan ihtiyati haciz olup, iştirak edilecek ilk haciz, bu hacizdir. Uyuşmazlık, şikayetçinin ........2009 tarihli ihtiyati haczinin, şikayet olunanın ........2011 tarihinde kesinleşen ihtiyati haczine iştirak edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tasarrufun iptali davasının aynî dava olmayıp kişisel bir alacak davası niteliğinde olduğu, kesinleşme beklenmeden haciz ve satış istenebileceği, şikayetçinin açtığı tasarrufun iptali davasında 14.12.2011 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, 23.06.2015 tarihinde tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verildiği, ihtiyati haczin bu tarihte kesin hacze dönüştüğü, şikayet olunanın açtığı tasarrufun iptali davasında ise 12.09.2012 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, 19.12.2013 tarihinde tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verildiği, ihtiyati haczin bu tarihte kesin hacze dönüştüğü, bu durumda sıra cetvelini düzenleme yetkisinin ilk kesin haczi bulunan şikayet olunan dosyasına ait olduğu, sıra cetveli düzenlemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
İİK'nun 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararından sonra, ilgili tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi halinde alacaklı ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan iptal davası açılmadan önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceğinden, bu ihtiyati haciz kararı İİK’nun 257. ve devamı maddelerinde yer alan ihtiyati haciz kararından bu yönden de farklıdır. Oysa İİK’nun 257 ve devamı maddelerine göre alınan ihtiyati haciz kararlarında, karardan sonrası dava alacaklı lehine sonuçlandığı takdirde İİK'nun 264. maddesine göre alacaklının bir ay içerisinde takip talebinde bulunma zorunluluğu vardır. Somut olayda; şikayete konu edilen ihtiyati haciz kararı İİK'nun 281/2. maddesine göre verilmiş olup, gerçekte ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar olduğu, ayrıca ... 4....
İİK’nın 281/2. maddesinde düzenlenmiş olan ihtiyati haciz, İİK'nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacizden farklı olduğundan, davayı kazanan davacı alacaklının, İİK’nın 281/2. maddesi kapsamındaki ihtiyati haczin dayanağı olan ilamı bir aylık süre içinde, icra dairesine ibraz etmesinin zorunluluğu bulunmamaktadır. İİK’nın 264/3. maddesi hükmü burada uygulanmayacağından, tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşür. Bu nedenle İİK'nın 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararının, asıl icra dosyasından infazı gerekir....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, İİK’nın 281/II fıkrası hükmüne göre hâkimin iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilmesine somut olayda da iptali istenen tasarruflar için açılmış olan işbu tasarrufun iptali davasında, alacaklının davasının kabulü halinde alacağına kavuşmasını tehlikeye düşürmemeye yönelik olarak ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmasına, tasarrufun iptali davalarında uygulanacak olan ihtiyati haczin, davacının alacağına kavuşması açısından getirilmiş bir uygulama olmasına nitekim istikrar kazanan Yargıtay uygulamasında da verilmiş olan ihtiyati tedbirlerin, “ihtiyati haciz mahiyetinde” olduğunun kabul edilmesine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan kararın ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı...
Dava, İİK’277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK’nın 281/II fıkrası hükmüne göre Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez. Somut olayda da iptali istenen tasarruflar için açılmış olan işbu tasarrufun iptali davasında, alacaklının davasının kabulü halinde alacağına kavuşmasını tehlikeye düşürmemeye yönelik olarak ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Ne var ki yapılan itirazlar üzerine ihtiyati haciz kararları kaldırılmış bir kısım taşınmazlar için ihtiyati tedbir kararı bir taşınmaz için ise “davalıdır şerhi” konulmasına karar verilmiştir....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tasarrufun iptali davalarında dava konusu bir taşınmaz ise bu taşınmazın tapu kaydına ihtiyati haciz konulmasının mümkün bulunmasına, ihtiyati haczin tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceği ve davacı alacaklının verilen ilamı icra dosyasına ibrazı ile cebri icra işlemine devam edileceğinin açık bulunmasına, Mahkemece ihtiyati haciz yerine, ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi durumunda dahi verilen kararın bir ihtiyati haciz olduğunun kabulünde zorunluluk bulunmasına, davanın yargılaması bitmiş olsa dahi verilen karar kesinleşmeden konulmuş olan ihtiyati haciz mahiyetindeki ihtiyati tedbirin devamında da kanuna aykırı bir yön bulunmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ...’ın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan kararın ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin...
İthalat İhracat Şirketine devrettiğinin tespit edilerek tasarrufun iptali davası açıldığını, TBK’nun 202. maddesi uyarınca işletmeyi devralan karşı tarafın işletmenin borçlarından sorumlu olacağını belirterek, karşı tarafın 2.000.000 TL borca yeter mal ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Mahkemece, ihtiyati haciz talep edenin karşı taraf aleyhine tasarrufun iptali davası açtığı, talep konusu borcun aleyhine ihtiyati haciz istenilen şirketin sorumluluğunda olup olmadığının tasarrufun iptali davası sonucuna göre belirleneceği, bu aşamada verilecek kabule ilişkin kararın telafisi güç zarara sebebiyet vereceği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz talep eden tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece 28.7.2015 tarihli tensip kararı ile ihtiyati haciz talebi yönünden davanın tasarrufun iptali davası olması ve dava sonunda varılacak hedefe ihtiyati haciz yoluyla varılması sonucunu doğuracağından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; ara karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında İİK’nin 281/II fıkrasına göre hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez. O halde yukarıda yasal düzenleme gereğince davacının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....