ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2023 NUMARASI : 2023/27 Esas - 2023/34 Karar DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : DAVA :Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) İSTİNAF KARAR TARİHİ :06/07/2023 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ :06/07/2023 Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu şirketten alacaklı olduklarını, borçlu hakkında Aliağa İcra Müdürlüğü 2020/4029 ve 4030 sayılı dosyaları üzerinde icra takibi yaptıklarını, alacağın tahsil edilemediğini, borçlunun adresinde hacze kabil mal bulunmadığını, borçlu şirketin kayıtlı bölüm mal varlığını aynı kişi üzerine devrettiğini, bu meyanda 18/06/2019 ile 31/04/2020 tarihleri arasında Döşemealtı/Kırkgöz Mah., Kepez/Baraj Mah., Muratpaşa/Çaybaşı Mah., Doğankaya Mah. ile Serik/Kadriye Mah. mesken vasfında toplam 11 adet taşınmazı davalılara devrettiğini, devrin muvazaalı ve mal kaçırmak için yapıldığını belirterek tasarrufların...
Mahkemece iptal koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasının açılması koşullarından birisi de davacının kesinleşmiş bir alacağın bulunmasıdır. Somut olayda davacının 2005/19703 ve 2005/20217 esas sayılı icra takiplerinde İİK’nın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olup ve temyiz aşamasında olduğu anlaşılmaktadır. Bu davaların sonucunun eldeki davayı etkileyeceği naza alınarak hükmün bozulması gerekir. Ayrıca davacı takiplerinde tasarrufun iptali davasında aranan koşulları taşıyan geçerli bir haciz olmadığı gibi birleşen dava dosyasının dayanağı takipte de haciz yapılmamıştır. Hal böyle olunca öncelikle yukarıda adı geçen dosyaların sonucunun beklenmesi ve oluşan durumlara göre iptal koşullarının var olup olmadığı belirlenmeli ve buna göre bir karar verilmesi gerekir....
Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir. Ancak 5411 sayılı Bankacılık Yasasının geçici 13-16.madde hükmüne göre davacı bankanın sermayesinin yarısından fazlasının kamu kurum ve kuruluşlarına ait olduğu ve açtığı tasarrufun iptali davasında aciz belgesi aranmayacağı belirgin olup biran için aciz belgesinin aranmasının düşünül- mesi halinde dahi icra dosyasında borçlunun haciz tatbik edilen taşınmaz hisseleri üzerinde bulunan ipotek miktarları, yapılan malvarlığı araştırmaları ve fiili haciz tutanağına göre davalı borçlunun aciz halinin mevcut olduğu kabul edilmelidir. Hal böyle olunca davalı borçlunun aciz halinin varlığı kabul edilerek davanın diğer şartlarının araştırılması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK 277 ve devam maddelerine dayalı tasarrufun iptali talebi ile açılmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verildiği, davacı vekilince bu kararın istinaf kanun yoluna taşındığı görülmüştür. Dava terditli olarak açılmış İ.İ.K 277 md. göre karar verilmesi istenmiş, olmadığı takdirde B.K. 19. maddeye göre karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkeme sadece İ.İ.K 277 md. ve devamı maddelerine göre inceleme yapmış ancak B.K. 19. md. göre hiç bir inceleme yapmamıştır. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
TASARRUFUN İPTALİ 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 277 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 280 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. Davacı vekili davalılardan B... Y... Turizm ve Yat Limanı Yat. ve Tic. A.Ş.'nin müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında icra takibi yaptıklarını, ancak davalılardan P... İnş. A.Ş.'nin de borçlu hakkında muvazaalı olarak icra takibi yaptığını öne sürerek muvazaalı olarak yapılan takibin iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece hukuki yarar bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Yerel mahkemece davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilip karar verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava dilekçesinde davanın İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası olduğu yazılmış ise de doğru hukuki nitelendirme hakime aittir. Dava dilekçesi içeriğinden ve olayların anlatımından TBK 19. maddeye istinaden tasarrufun iptalinin istendiği anlaşılmaktadır. Tasarrufun iptalinin her iki kanuni düzenleme uyarınca (birlikte terditli olarak veya müstakilen) istenmesi de mümkündür. Dolayısıyla davanın İİK 277 ve devamı maddeleri kapsamında değerlendirilip karar verilmesi isabetsizdir. Sonuç olarak; davanın esasına girilerek deliller toplanmalı, bekletici sorun yapılan dava dosyalarından çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 277-280,maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1.Dosyadaki bilgi ve belgelerden ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.03.2009 gün ve E 2008/543 K 2009/99 sayılı kararı ile borçlunun iflasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından İİK'nun 193/2 maddesi uyarınca takip düşmüş ve hacizler kalkmıştır....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278,279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda, Mahkemece hem TBK 19. maddeye hem de İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak gerekçe belirtilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacının dava dilekçesinde İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptalinin talep edildiği görülmüştür....
Mahkemece, davacının aynı konuda ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/24 Esas sayılı dosyasından tasarrufun iptali davası açtığı bu davanın mükerrer olduğundan bahisle HMK'nnu 114/I-1 maddesine göre davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Derdestlik, yani davanın görülmekte olması, 6100 sayılı HMK'nın 114/I-ı. maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiştir. Dava şartı olan derdestlik nedeni ile davanın reddi için iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. Somut olayda, davacılar ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/24 Esas sayılı dosyasından ... 1.... Müdürlüğü'nün 2013/7165 sayılı takip dosyasındaki alacağın tahsili için davalılar arasındaki taşınmaz satışının iptalini istemiş, bu dosyada ise ... 19.......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md.) bulunması ve davanın beş yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....