WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Dosya içerisinde mevcut tapu kayıtlarının incelenmesinden, dava konusu 3868 Ada 8 parselle ilgili olarak davalı borçlu arsa sahibi ... ile dava dışı yüklenici .. arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği, 7 nolu bağımsız bölümün yüklenici .., 10 nolu bağımsız bölümün borçlu Seyfettin'e düştüğü, davalı .. 11.02.2011 tarihinde 7 nolu bağımsız bölümü mütahhit ..'dan, 10 nolu bağımsız bölümün ise 12.07.2010 tarihinde borçludan satın aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava konusu 10 nolu bağımsız bölümle ilgili olarak borçlu tarafından yapılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak İİK'277 ve devamı maddelerinde belirtilen iptal koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır....

    Somut uyuşmazlıkta davacı vekili, icra takiplerine konu alacağın tahsili amacıyla, İİK'nin 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali talebinde bulunmuştur. Bu nedenle uyuşmazlık konusunun "para" olduğu gözetildiğinde, dava dilekçesinde ihtiyati tedbir talebinde bulunan davacılar vekilinin kastının "ihtiyati haciz" olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nin 285/2'nci maddesi ile aynı kanunun 257 ve devamı maddelerinde ön görülen ihtiyati haciz kararları, konuları ve sonuçları itibarıyla birbirinden farklıdır. Zira İİK'nin 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası sabit olduğu takdirde alacaklı tasarrufa konu mal üzerinde cebri icra yoluyla hakkını alma yetkisini elde eder....

    Mahkemece, davanın İİK'nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, ticari dava niteliğinde olmayıp genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik karar verilmiş hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 6100 sayılı HMK’nin ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile tasarrufun iptali davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunmasına bundan dolayı asliye hukuk mahkemelerinin görevine girdiği ve öte yandan 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davalarda ......

      İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir. Somut olayda davacılar tarafından dosyaya kesin aciz belgesi ibraz edilmemiştir. Davacı tarafından borçlu ... adresinde yapılmış bir haciz de bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptıklarını, borçlu kooperatifin borcu karşılayacak mal bulunmadığını ileri sürerek borçlu hakkında yapılan muvazaalı takibe ilişkin tasarrufun İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak iptalini talep etmiştir. Mahkemece, tensiple birlikte davanın ticari dava niteliğinde olduğu ve davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görev yönünden reddine karar verilerek dosyanın talep halinde Ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş hüküm davalı ......

          Davalılar taşınmazların satışına ilişkin tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığını, satışların gerçek olup kötü niyetli olmadıklarını bildirerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece borcun satışlardan sonra doğduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerindeki tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar elinde kati yada geçici aciz vesikası bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Davacılardan Abdulhaluk ve Kısmet tarafından girişilen icra takibi sebebiyle alınmış bir aciz vesikası bulunmadığı gibi yargılama sırasında da ibraz edilmemiştir. Aciz vesikasının varlığı davanın görülebilme koşulu olup mahkemece resen nazara alınması gerekir. Mahkemece bu yönün gözetilmemiş olması doğru değildir. Öte yandan tasarrufun iptali davalarında borcun doğum tarihinin iptali istenen tasarruftan öncesine ait olması gerekir....

            nun oğlu olduğu, dava konusu taşınmazı hacizli olarak satın aldıkları ve İİK'nun 278.maddesine göre yakın akrabalar arasındaki tasarrufun bağış niteliğinde olup iptali gerektiği gibi İİK'nun 280.maddesine göre borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bilebilecek şahıslardan olduklarından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.İcra ve İflas Kanunu'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) Bursa 4.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 28.12.2006 gün, 18503-19179 sayılı, 14.Hukuk Dairesinin 19.1.2007 gün, 320-281 sayılı,15.Hukuk Dairesinin 6.2.2007 gün 676-603 sayılı, 17.Hukuk Dairesinin 7.5.2007 gün ve 641-1533 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava,İcra İflas Kanununun 277 vd.maddelerinden kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 15.Hukuk Dairesine aittir....

                Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 97/17 ve 277-280 maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1.İstihkak davası açılması halinde satış isteme sürelerinin işlemeyeceği dikkate alınmadan haczin düştüğüne karar verilmesi hatalı olmakla birlikte taraflarca bu husus temyiz edilmediği ve davacı 3.kişinin temyizinde ise bu konuda onama kararı verilmesi istendiğinden aleyhe bozma yasağı gereği bu hususda karar verilmemiştir. 2.Alacaklı İİK’nin 97/17 fıkrasına dayalı ve karşı dava olarak tasarrufun iptali davası açmıştır. Bu davanın açılması ve yargılamanın devamı iskihkak davasının varlığına bağlıdır....

                  Mahkemece, davacı alacaklı şirket tarafından, davalı borçlu şirket aleyhine açılan alacak davasının halen derdest olduğu, ... takibine konu mahkeme kararı ve kesinleşmiş ... takibi ile aciz vesikası bulunmadığı, dolayısıyla İİK. 277. maddesindeki tasarrufun iptali davasının önşartlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 6,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 09.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu