Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, takibin akrabalar arasında yapıldığı ve davalı ...’nın, borçlunun durumunu bildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı ...’nın, borçlunun eşi ile olan akrabalığından dolayı borçlu ...’in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle tasarrufun iptali gerekeceğine (İİK. 280/I) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında, tarifeye göre hesaplanacak vekalet ücretinin, davacının takip konusu alacak miktarı ile tasarrufun iptali istenen şeyin değerinden hangisi az ise o değer üzerinden nispi olarak belirlenmesi gerekir....

    Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde tasarrufun iptaline karar verilmesi ve dava konusu taşınmaz üzerinde ihtiyati tedbir uygulanması talep edilmiştir. Tasarrufun iptali davasında taşınmazın aynı ile ilgili bir çekişme bulunmadığı ve iptal davası sabit olduğu takdirde, davacıya tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını alma yetkisinin verileceği ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışının istenebileceği (İİK.md.283/1) açıktır. Bu nedenle tasarrufun iptali davalarında ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilerek müsbet ya da menfi bir karar verilmesi gerekir....

      Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Somut olayda, dava dayanağı takip dosyasından yapılmış bir haciz olmadığı gibi borçlunun aciz durumu da ortaya konulmamıştır. Bu durumda, davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...'...

        Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalıların amca yeğen olması nedeniyle dava konusu tasarrufun 6183 Sayılı AATUHK'nun 30.maddesi gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava konusu taşınmazın davalılar arasındaki satışına ilişkin 28.10.2009 tarihli tasarrufun iptaline, davacının dava konusu taşınmazın borçlu adına tesciline ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenme koşullarından biri de iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasıdır. Eldeki dava davalı borçlunun ........Vergi Dairesine olan borcu nedeniyle açılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vergi idaresi vekili, borçlu hakkında vergi borcu nedeniyle 6183 sayılı Yasa uyarınca takip başlattıklarını, takipleri sonuçsuz bırakmak için borçlunun adına kayıtlı taşınmazını davalı ...'a sattığını, belirterek borçlu ve diğer davalı arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili, iptal davasının dinlenmesi için tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılması gerektiği, vergi borcunun 2011-2012 dönemine ait olduğunu tasarrufun 2010 yılında yapıldığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Dava, tasarrufun iptali (İ.İ.K.'nun 277.maddesine göre) tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 17.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 28.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Aciz belgesinin varlığı sadece İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için önkoşul olup 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için ibraz edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Gerek 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı, gerekse İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasının görülebilirlik koşullarından biri, mahkemece de belirlendiği gibi alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmiş olmasıdır. Somut olayda davalı borçlu hakkında 6183 Sayılı Yasa gereği çıkarılan ödeme emri idare mahkemesinin kesinleşen kararı gereğince “ davacı ... ile aralarında vekalet ilişkisi bulunan idarenin, sözkonusu zararı alacak davası olarak tahsil etmesi gerekirken 6183 Sayılı Yasa uyarınca ödeme emri düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğu” gerekçesiyle iptal edilmiştir....

                in İİK'nun 331.maddesi gereğince 6 ay hapis ve 3.600,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Suça konu olan tasarrufun iptali ile ilgili olarak müşteki tarafın ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/35 esasına kayıtlı tasarrufun iptali davasını açtığı anlaşılmakla, tasarrufun iptali davasının sonucu beklenmeksizin eksik araştırma ile, Kabule göre de; Sanık hakkında hapis cezası asgari hadden tayin edildiği halde, adli para cezasının asgari hadden uzaklaşılarak tayin edilmek suretiyle çelişkiye düşülmesi, İsabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün kısmen istem gibi BOZULMASINA, 20.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi olup HUMK'nun 176. maddesi uyarınca adli ara vermede de süreler işlenmekte olduğundan 15 günlük yasal temyiz süresi geçtikten sonra verilen temyiz dilekçesinin (isteminin) REDDİNE, 27.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verilidi....

                    Şti. vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde sadece borçlu tarafından yapılan tasarrufun takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali gerekmektedir. Somut olayda; dava konusu edilen 16M00156 ticari plakada davalı borçlu ...’ın 1/2 hissesi olup, bu miktar hisseye ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekmektedir. Ticari plakanın geriye kalan 1/2 hissesi dava dışı ...’a ait olup; bu kısım dava dışı ... tarafından davalı 3.kişi ... Servis Ltd.Şti.’ne devredilmiştir. Mahkemece ticari plakanın tamamının devrine ilişkin işlemin iptaline karar verilerek, borçluya ait olmayan dolayısı ile dava konusu olmayan ticari plaka hissesinin de iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                      UYAP Entegrasyonu