Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile (aciz belgesine bağlanmış ise aciz belgesindeki alacak miktarı)ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanır. Somut olayda takip konusu alacak için 15.861,12 TL üzerinden kati aciz belgesi düzenlenmiş olup anılan miktar iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki (948.630,00 TL) değerinden daha düşük olduğundan aciz belgesindeki miktar üzerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalıların nispi vekalet ücretiyle sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken dava dilekçesindeki değer üzerinden davacı yararına eksik vekalet ücreti takdiri doğru olmamakla birlikte bu husus temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır....

    "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı dava konusu taşınmazı diğer davalı ...'e devrettiğini, devri rağmen taşınmazda oturmaya devam ettiğinden davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile İİK'nın 281/2 maddesi gereğince dava konusu taşınmazın tapu kayıtları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesin talep etmiştir....

      nin taşınmazı raiç bedel üzerinden satın aldığını, tasarrufun iptali koşullarının oluşmadığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        Cevap dilekçesinde; kendisi ve diğer davalı aleyhine başlatılmış ... takibi bulunmadığını, davanın yasal koşullarının oluşmadığını, taşınmazın muvazaalı olarak satın alınmadığını, ödemesi nakit yapılarak üzerindeki ipotek ile birlikte satın alındığını, huzurdaki davanın tasarrufun iptali davası olmadığını tapu iptal tescil ile tasarrufun iptali davalarının usulünün birbirinden farklı olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davacı kurumun tapu iptaline yönelik talebinin reddine, tasarrufun iptaline yönelik talebin kabulü ile, ..., Merkez ... parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından 02.11.2012 tarihinde diğer davalı ...'a satışına ilişkin tasarrufun iptali ile davacı ......

          Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre yapılan satış işleminin muvazaalı olduğunun bedel dışında başka bir delille ispatlanmadığı, satışın takipten önceki bir yıl içerisinde yapılmadığı, tasarrufun iptali halinde iyiniyetli 3.kişinin mağdur olacağı, davalılar arasında yakın arkadaşlık ve akrabalık ilişkisinin mevcudiyetinin de ileri sürülmediği gerekçesiyle davanın reddine verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

            Tasarrufun iptali davaları için geçici hukuki himaye olarak Kanun Koyucu İİK'nın 281/II. maddesi ile ihtiyati tedbir değil, iptale tabi tasarrufun konusunu oluşturan mal üzerine ihtiyati haciz konulmasını öngörmüştür. Tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati hacizlerden birinin, ilk kesinleşen ihtiyati hacze iştiraki İİK'nın 268. ve 100. maddelerine göre belirlenir. İhtiyati hacizler ise tasarrufun iptali davasının karara bağlandığı tarihte kesinleşir ve bu tarihe göre, sıra cetvelinde yer alırlar, ayrıca İİK'nın 268. maddesi şartlarında, önceki hacizlere iştirak edebilirler. Eldeki uyuşmazlıkta, şikayet olunan vekili tasarrufun iptali davasında dava dilekçesinde İİK'nın 281/II ve 257. maddelerine istinaden ihtiyati tedbire karar verilmesini talep etmiştir....

              Mahkemece tasarrufun iptali koşullarının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, İİK.nun 277. ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin davalarda amaç borçlu tarafından yapılan tasarrufların iptaline hükmettirilmesi diğer bir anlatımla borçlunun tasarruf işleminde taraf olmasının gerekmesine, somut olayda davacı alacaklı tarafından borçlu olarak ... Tekstil San. Tic. Ltd....

                Mahkemece, tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için kati aciz vesikasının sunulması gerektiği, davacının bu belgeyi sunmadığından bahisle tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve dava dayanağı ... dosyasında borçlu ile ilgili bir haciz yapılmamış olup aciz durumuda belgelenmemiş bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına 27.10.2014 günü oybirliğiyle karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu aracı 25.07.2012 tarihinde davalı oğlu ...’e devrettiğinden, bu devre ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, satışın muvazaalı olmadığını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu tasarrufun baba oğul arasında yapıldığından İİK’nun 278/3-1 maddesine göre iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

                    arasında geminin devrine ilişkin ve muvazaalı olduğu ileri sürülen tasarrufun İİK’nin 283/1. maddesi uyarınca iptali ile gemi üzerine kanuni ipotek hakkı tesisi talep edilmektedir. İstanbul 51. Asliye Ticaret Mahkemesi gemi üzerinde kanuni ipotek hakkı tesisi ile ilişkin istemi tefrik ederek ayrı esasa kaydetmiş, tasarrufun iptaliyle ilgili olarak görevsizlik kararı vermiştir. Dava konusu görev uyuşmazlığı bu durumda İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali isteminden kaynaklanmaktadır. Tasarrufun iptali davalarının İİK’nin 281. maddesine göre basit yargılama usulü ile görülüp hükme bağlanmasına ve genel mahkemelerin görev alanı içinde olduğunun açıklanmasına göre davanın açılış tarihine göre asliye ticaret mahkemesinde görülüp karar bağlanması gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın Kadıköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu