Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı üçüncü kişi tarafından istihkak davası açılmış, davalı alacaklı vekili tarafından cevap dilekçesi ile birlikte karşı dava olarak tasarrufun iptali davası açılmıştır. Bu durumda, İİK'nin 97/ 17. maddesi gereğince tasarrufun iptali davası ile ilgili esasa ilişkin karar verilmesi ve üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında, davanın reddine karar verildiğinden, davalı-karşı davacı alacaklı vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davasında, başlangıçta mevcut olan hukuki yararın ortadan kalktığından bahisle tasarrufun iptali davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği hususu gözardı edilerek yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olmuştur....

    Davalı alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davası “karşılık dava" olarak açılmıştır. 24.2.1954 günü E:2 K:7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da ayrıca vurgulandığı gibi, karşılık dava olarak açılan tasarrufun iptali davası İcra Mahkemesinde görülür. Ayrıca bu karşılık davanın cevap süresi veya en geç ilk oturumdan önce açılması gerekmektedir. Davacı vekili ise bu davayı ayrı ve bağımsız olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığından, İİK'nun 97/17. maddesi anlamında karşılık dava olarak nitelemek mümkün değildir. Bu halde davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre bağımsız olarak açılmış tasarrufun iptali davası olarak nitelemek sureti ile bu davanın koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava nitelemesinde hata yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Sanayi ve Tic....

      Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalı borçlu ...'nin eşi ...'e boşanma protokolü ile tasarrufa konu taşınmazları devrettiğini, bu devir işleminin tarafların anlaşmalı boşanmaları sonucu mahkeme hükmüne bağlandığını açıklayarak, söz konusu tasarrufun iptalini dava etmiştir. Mahkemece, mahkeme hükümlerinin tasarrufun iptali davalarına konu edilemeyeceği düşüncesi ile dava reddedilmiştir. Mahkemenin kabul şekli yasal düzenlemenin amacına uygun düşmemektedir. İlke olarak taraflar arasında bir anlaşmazlığı hükme bağlayan ilamlara karşı tasarrufun iptali davası açılamaz. Tarafların iradelerinin uygunluğu ile bir mahkeme hükmünün elde edilmesi halinde nizalı bir yargıdan bahsedilemez. Bu gibi hallerde tarafların uygun iradesi hükmün oluşmasına yetmektedir. Alacaklısından mal kaçırmak amacında olabilen borçlu bu durumda amacına uygun bir mahkeme kararı elde edebilecektir....

        Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalı borçlu ...'nin eşi ... ... ...'e boşanma protokolü ile 8 adet bağımsız bölümü (taşınmazı) devrettiğini, bu devir işleminin tarafların anlaşmalı boşanmaları sonucu mahkeme hükmüne bağlandığını açıklayarak, söz konusu tasarrufun iptalini dava etmiştir. Mahkemece, mahkeme hükümlerinin tasarrufun iptali davalarına konu edilemeyeceği düşüncesi ile dava reddedilmiştir. Mahkemenin kabul şekli yasal düzenlemenin amacına uygun düşmemektedir.İlke olarak taraflar arasında bir anlaşmazlığı hükme bağlayan ilamlara karşı tasarrufun iptali davası açılamaz. Tarafların iradelerinin uyğunluğu ile bir mahkeme hükmünün elde edilmesi halinde, nizalı bir yargıdan bahsedilemez. Bu gibi hallerde tarafların uygun iradesi hükmün oluşmasına yetmektedir. Alacaklısından mal kaçırmak amacında olabilen borçlu bu durumda amacına uygun bir mahkeme kararı elde edebilecektir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan ... aleyhine başlatmış oldukları icra takibi nedeni ile adına kayıtlı olduğu tespit ettikleri ... Mahallesi 47 ada 157 parsel sayılı taşınmazı müvekkilini zarara uğratmak amacı ile muvazaalı olarak annesi davalı ...'ye sattığını, açılması muhtemel tasarrufun iptali davasının sonuçsuz kalması için ...'nün de diğer davalı kız kardeşinin oğlu ...'e sattığını belirterek muvazaalı olan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı ...'ün müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar cevap vermemiştir. Mahkemece borcun tasarruf tarihinden sonra doğması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında kural olarak, tasarrufun iptal edilebilmesi için borcun doğum tarihinin iptali istenilen tasarruf tarihinden önce olması gerekir....

              Taşınmaz olan fabrika istihkak davasının konusu olmadığından alacaklının bu taşınmaz satışı ile ilgili tasarrufun iptali istemi bağımsız olarak açılacak tasarrufun iptali davasının konusunu oluşturacak ve görevli mahkeme ise dava değerine göre Asliye Hukuk mahkemesi olacaktır. Mahkemece, davalı-karşılık davacı alacaklının tasarrufun iptali davasının taşınır mallara ilişkin olan isteminin takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak kabulüne, taşınmaz satışı ile ilgili istemi yönünden ise görevsizlik kararı vererek talep halinde görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı ...’dan alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı borçlunun adına kayıtlı malvarlığı bulunamadığını, adına kayıtlı gayrımenkuldeki hissesini kardeşi olan davalı ...’ya devredildiğinin tespit edildiğini,söz konusu tasarrufun mal kaçırma gayesi ile yapıldığını beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline, karar verilmesi talep edilmiştir. Davalılar vekili davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile ...'...

                  tarafından açılan tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Zira ön alım davası ile tasarrufun iptali davası arasında bir irtibat bulunmadığı gibi her iki davanın farklı yargılama usullerine tabi olmaları nedeniyle de birlikte görülebilme olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle ön alım davası ile tasarrufun iptali davasının tefrik edilerek her birisinin müstakil bir dava olarak incelenip karar verilmesi gerekirken birlikte incelenip karara bağlanmış olması doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacılar ..., ... ve ... vekilleri ile davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalı ...'a geri verilmesine 1.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Celsede alınan beyanında ilgili taşınmazın muvazaalı bir şekilde kendisinin aldığını ikrar etmesini de dikkate alarak davanın TBK 19 maddesi gereği açılan muvazaaya dayalı iptali davası olarak nitelendirilip İİK 277. ve devamı maddeleri gereği açılan tasarrufun iptali davasında istenen aciz vesikası sunulması ara kararından vazgeçerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Eldeki davacı tasarrufun iptali davası olarak açılmış olması ve dosyada usulune uygun ıslah dilekçesi ile talebin TBK 19. maddesi gereği muvazaaya dayalı iptal davası olarak davanın görülmesi talebinin bulunmaması nedeniyle davaya tasarrufun iptali davası olarak bakılması gerekir. İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olmasından dolayı bu tür davaları, elinde geçici (İİK.m.105) veya kat'i (İİK.m.143) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu