Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, somut olayda davacı dilekçesinde aciz belgesi sunmadığı gibi buna ilişkin herhangi bir belge dahi bulunmamaktadır. her ne kadar aciz belgesi dosyaya sonradan eklenebiliyor ise de söz konusu belge dava şartı olduğundan mahkemenizce kendiliğinden gözetilmesi gerekmekte olduğunu, Somut olayda, davalı borçlunun ölen babası Şakir Özkul tarafından kızına ve sağ kalan eşine işbu davadaki taşınmazlarını devredildiğinden ve muvazaalı olduğundan bahisle TBK 19'a göre tasarrufun iptali davası ile satış...
Tasarrufun iptali davalarında alacaklıya alacağını tahsil olanağı sağlanırken bu alacaklının alacağının şeklen varlığının değil, gerçekliğinin amaçlandığını göz ardı etmemek gerekir. Tasarrufun iptali davalarına ilişkin olarak yukarıda açıklanan ilkeler, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.06.2002 gün 2002/15- 495 E. 2002/528 K.; 14.04.2004 gün 2004/15- 182 E. 2004/220 K.; 13.10.2010 gün 2010/17- 398 E. 2010/497 K. ve 29.02.2012 gün 2012/17- 49 E. 2012/114 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir. Sonuç olarak tasarrufun iptali davasının görülebilirlik şartlarından biri olan “alacağın varlığının gerçek olması” hususunun araştırılmasında zorunluluk bulunmaktadır." şeklinde karar verildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince, davalının, alacağın gerçek olmadığı iddiası araştırılmadan, davalı delilleri toplanmadan, kabule göre de takibe konu icra dosyası aslı getirtilip incelenmeden eksik araştırma ile karar verilmesi doğru olmamıştır....
Hemen belirtmek gerekir ki, TBK'nin 19 uncu maddesine göre muvazaa hukuki sebebine dayanarak açılan tasarrufun iptali davaları İİK'nin 284 üncü maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süreye tâbi değildir. İİK'nin 277 vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan icra takibine geçilmesi ve aciz belgesi alınması şartı muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Gerek İİK'nin 277 vd. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında gerekse muvazaa hukuki olgusuna dayanılarak açılan tasarrufun iptali davalarında, davacının borçludan gerçek bir alacağının var olması dava şartlarındandır....
Kaldı ki; davacı taraf dava dilekçesinde bildirdiği açıklamalarında davalılar arasındaki devir işleminin TBK 19 maddesi uyarınca da muvazaalı ve batıl olduğunu, davanın bu nedenle de kabulüne karar verilmesini istediklerini belirtmiştir. İlk derece Mahkemesi tarafından bu yöne ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmamış ve aciz vesikasının gerekip gerekmediği bu talep için değerlendirilmemiştir. Zira talep yukarıda da belirtildiği üzere TBK'nun 19. Maddesi ve İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasında yapılan satış işleminin tasarrufun iptali isteminden ibarettir. Yüzeysel bakıldığında tasarrufun iptali davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesinin kararı ile; "İhtiyati tedbir talebi bakımından: Dava TBK 19 a dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olup, bu davada amaç devir tasarrufunun muvaza sebebiyle davacı bakımından iptali ile tasarruf konusu mal üzerinde davacıya cebri icra ile alacağını tahsil hakkı tanınması olup, dava esasen şahsi alacağın tahsili amacını taşır. Davanın konusu tasarruf konusu malın mülkiyeti değil, alacaktır, ihtiyati tedbir kararı ise yalnızca dava konusu mal bakımından verilebileceği nazara alındığında dava konusu olmayan araçlar bakımından davacının tedbir kararı verilmesi talebi reddedilmiştir. İhtiyati haciz kararına itiraz bakımıdan: Dava her ne kadar TBK 19a dayalı olarak açılmışsa da yukarıda açıklandığı üzere tasarrufun iptali talebine ilişkin olup İİKnın olaya uygulanabilecek hükümlerinin geçerliliğinin kabulü gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/301 ESAS NOLU ARA KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : İzmir 21....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/317 Esas KARAR NO : 2022/1122 DAVA : Tapu İptali ve Tescil (TBK 19.maddesi uyarınca) DAVA TARİHİ : 12/02/2018 KARAR TARİHİ : 14/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil(TBK 19.maddesi uyarınca) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili firma ile davalı tüzel kişi arasında yapılan 14/12/2017 tarihli emlak alım satım sözleşmesi gereği İstanbul İli .... İlçesi, .......
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1342 KARAR NO : 2022/1552 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2022 NUMARASI : 2021/734 ESAS 2022/77 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Şanlıurfa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/01/2022 tarih, 2021/734 Esas, 2022/77 Karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan, dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin alacak ve sair talep hakları saklı kalmak kaydıyla; alacaklılara zarar vermek kastıyla yapılan Hatay ili Arsuz ilçesi Pirinçlik K.M Mah. 1115 parselde kayıtlı Mesken-Dubleks nitelikli taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun, müvekkili bakımından İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptali, aksi takdirde TBK 19....
Davacı dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davasının; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu belirtmiş, terditli olarak TBK 19. maddesine dayalı iptal talep ettiğini belirtmemiş ve bununla alakalı dosya kapsamında yapılan bir tam ıslah da bulunmamış olmakla, mahkemece tensip tutanağının da İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının yargılama usulü olan basit yargılama usulüne göre hazırlanıp, bu usulün yargılama boyunca uygulandığı, gerekçe içeriğinde de davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğu belirtilmesine rağmen, ön koşulların incelenmesinde TBK 19. Maddeye dayalı iptal davalarına özgü koşulların incelendiği, neticeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
Haczedilen koyunlar hakkında, davalı karşı davacı alacaklı için satış isteme imkânı doğmuş olduğundan karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davası artık konusuz kalmıştır. Mahkemece, 3. kişinin açtığı istihkak davasında istihkak iddiasının reddine karar verildiğinden bu durumda tasarrufun iptali davası konusuz kaldığından, davalı karşı davacı alacaklının söz konusu taşınmaza ilişkin tasarrufun iptali davası açmasında artık hukuki yararı kalmadığı hususu gözden kaçırılarak yazılı şekilde tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalı 3.kişi vekilinin tasarrufun iptali davası yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün tasarrufun iptali davası yönünden BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....