Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haczedilen koyunlar hakkında, davalı karşı davacı alacaklı için satış isteme imkânı doğmuş olduğundan karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davası artık konusuz kalmıştır. Mahkemece, 3. kişinin açtığı istihkak davasında istihkak iddiasının reddine karar verildiğinden bu durumda tasarrufun iptali davası konusuz kaldığından, davalı karşı davacı alacaklının söz konusu taşınmaza ilişkin tasarrufun iptali davası açmasında artık hukuki yararı kalmadığı hususu gözden kaçırılarak yazılı şekilde tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalı 3.kişi vekilinin tasarrufun iptali davası yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün tasarrufun iptali davası yönünden BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

    Kaldı ki; davacı taraf dava dilekçesinde bildirdiği açıklamalarında davalılar arasındaki devir işleminin TBK 19 maddesi uyarınca da muvazaalı ve batıl olduğunu, davanın bu nedenle de kabulüne karar verilmesini istediklerini belirtmiştir. İlk derece Mahkemesi tarafından bu yöne ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmamış ve aciz vesikasının gerekip gerekmediği bu talep için değerlendirilmemiştir. Zira talep yukarıda da belirtildiği üzere TBK'nun 19. Maddesi ve İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasında yapılan satış işleminin tasarrufun iptali isteminden ibarettir. Yüzeysel bakıldığında tasarrufun iptali davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....

    Belirtilen gerekçelerle hem istihkak hem de karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1342 KARAR NO : 2022/1552 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2022 NUMARASI : 2021/734 ESAS 2022/77 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Şanlıurfa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/01/2022 tarih, 2021/734 Esas, 2022/77 Karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan, dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin alacak ve sair talep hakları saklı kalmak kaydıyla; alacaklılara zarar vermek kastıyla yapılan Hatay ili Arsuz ilçesi Pirinçlik K.M Mah. 1115 parselde kayıtlı Mesken-Dubleks nitelikli taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun, müvekkili bakımından İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptali, aksi takdirde TBK 19....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesinin kararı ile; "İhtiyati tedbir talebi bakımından: Dava TBK 19 a dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olup, bu davada amaç devir tasarrufunun muvaza sebebiyle davacı bakımından iptali ile tasarruf konusu mal üzerinde davacıya cebri icra ile alacağını tahsil hakkı tanınması olup, dava esasen şahsi alacağın tahsili amacını taşır. Davanın konusu tasarruf konusu malın mülkiyeti değil, alacaktır, ihtiyati tedbir kararı ise yalnızca dava konusu mal bakımından verilebileceği nazara alındığında dava konusu olmayan araçlar bakımından davacının tedbir kararı verilmesi talebi reddedilmiştir. İhtiyati haciz kararına itiraz bakımıdan: Dava her ne kadar TBK 19a dayalı olarak açılmışsa da yukarıda açıklandığı üzere tasarrufun iptali talebine ilişkin olup İİKnın olaya uygulanabilecek hükümlerinin geçerliliğinin kabulü gerekir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/301 ESAS NOLU ARA KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : İzmir 21....

      O halde, davanın, TBK'nın 19. maddesi kapsamında, nam-ı müstear adı altında gerçekleştirilen tasarrufun iptali davası olarak açıldığının kabul edilerek tarafların delillerinin toplanması, öncelikle nam-ı müstear iddiasının ispatı ve sonrasında tasarrufun iptali davasının koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması ve değerlendirilmesi sonucunda esas yönünden nihai bir kararın verilmesi gerekmektedir....

      Davacı dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davasının; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu belirtmiş, terditli olarak TBK 19. maddesine dayalı iptal talep ettiğini belirtmemiş ve bununla alakalı dosya kapsamında yapılan bir tam ıslah da bulunmamış olmakla, mahkemece tensip tutanağının da İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının yargılama usulü olan basit yargılama usulüne göre hazırlanıp, bu usulün yargılama boyunca uygulandığı, gerekçe içeriğinde de davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğu belirtilmesine rağmen, ön koşulların incelenmesinde TBK 19. Maddeye dayalı iptal davalarına özgü koşulların incelendiği, neticeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK’nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar davalı T4 vekili tarafından satışın gerçek olduğu, evin yarısını satın aldığını, aile konutu hakkında tasarrufun iptaline karar verilemeyeceği belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Somut olayda, dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, alacağını temlik eden Akbank A.Ş.'nin davalı T6'a kredi kartı kullandırılması nedeniyle davalının borcunu ödememesi nedeniyle aleyhine Mersin 1....

      Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK'nın 277 maddesi) bulunması gerekir....

      UYAP Entegrasyonu