Şikayet olunan vekili, borçlu aleyhine yaptıkları takibin, aldıkları ihtiyati haciz kararının ve açtıkları tasarrufun iptali davasının şikayet edenden önce olduğunu, bu nedenle sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, şikayet olunanın borçlu aleyhine başlattığı icra takibinin, ihtiyati haciz tarihinin ve tasarrufun iptali davasının açılış tarihinin şikayetçinin açtığı icra takipleri, haciz kararı ve tasarrufun iptali davasından önceki tarihlerde olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 12.07.2012 tarih, 2012/1284 E. 4899 K. sayılı ilamıyla, tasarrufun iptali davalarında İİK'nun 281/2. maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haczin, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüştüğü, somut olayda şikayetçi ...'ın borçlu aleyhine açtığı ve 17.07.2009 tarihinde kabul ile sonuçlanan ... 6....
Mahkemece, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre şikayet olunan borçlu aleyhine yaptığı icra takibinin, ihtiyati haciz tarihinin ve tasarrufun iptali davasının açılış tarihinin şikayetçinin açtığı icra takipleri, haciz kararı ve tasarrufun iptali davasından önceki tarihlerde yapıldığı, sıra cetvelinin yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Şikayet sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında İİK'nun 281/2. maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşür. Somut olayda şikayetçi ...'ın borçlu aleyhine açtığı ve 17.07.2009 tarihinde kabul ile sonuçlanan ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/52 esas sayılı tasarrufun iptali davasının karar tarihinin, şikayet olunanın borçlu aleyhine açtığı ve 13.11.2009 tarihinde sonuçlanan ... 6....
Tasarrufun iptali davalarında; alacaklı davacının alacağının gerçek olması, kesinleşmiş bir icra takibi bulunması, alacaklının İİK.'nın 105. veya 143. maddesi uyarınca kat’i veya geçici aciz belgesi sunması, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması dava ön şartlarındandır. Bu şartların mevcudiyeti halinde davacının hukuki sebebiyle bağlı olmaksızın İİK 278. maddesi uyarınca tasarrufun ivazsız ya da bu nitelikte bulunması, İİK 279. maddesindeki acizden dolayı butlan ve aynı yasanın 280. maddesindeki zarar verme kastından dolayı gerekli şartların olması halinde tasarrufların iptaline karar verebilecektir. 278. madde uyarıca iptal kararı verilebilmesi için; tasarrufun haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki sene içinde yapılması, 280. madde uyarınca iptal kararı verilebilmesi için de tasarruftan sonraki 5 yıl içinde borçlu aleyhine haciz ya da iflas yoluyla takipte bulunulması gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/05/2019 NUMARASI : 2017/307ESAS - 2019/186KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edeni bankanın, davalılardan T8 İstanbul 34....
Mad. hükmünce açılan tasarrufun iptali davası olduğunu, bu madde hükümleri gereğince açılan davaların hiçbir şekilde ticari dava ve işlerden sayılmadığını, bu davanın tarafları (tarafların tacir olup olmamalarına, uyuşmazlığa konu alacağın niteliğine (takip dayanağının çek / senet olup olmaması) uyuşmazlıkta devredilen hakkın niteliğine (şirket hissesi, taşınmaz, hak ve alacak vb.) bakılmaksızın genel nitelikli davalar olmakla asliye hukuk mahkemelerinin görev alanında kaldığını, verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olup, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali olmadığı takdirde TBK.19 maddesine dayalı açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "Dava, borçlunun yapmış olduğu tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Tasarrufun iptali davası, İİK On birinci bap madde 277 ve devamında düzenlenmiş olup "Hak düşürücü müddet" başlıklı madde 284 aşağıdaki gibidir. "İptal davası hakkı, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşer." Hak düşürücü süre, mahkemece resen, yargılamanın her aşamasında dikkat edilmesi gereken bir husus olup dava konusu hakkın gerçekleşmesine usuli bir engeldir. Esasen zaman aşımından farklı olarak, taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen hak düşürücü sürenin dikkate alınması gerekir. Hak düşürücü sürenin bu niteliği itibariyle, hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açılan davanın dinlenmesi mümkün değildir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24.02.2022 NUMARASI : 2021/97 ESAS - 2022/52 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK m.19 Hükmüne Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı T5 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Maddesine göre muvazaalı işlemin (tasarrufun) iptali istemine ilişkindir. Dava, anılan Yasanın 284. maddesine göre batıl tasarrufun gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde açılmalıdır. Tasarruf tarihi 27/04/2016 olup, eldeki davanın tarihi 14/12/2020 olmakla dava hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. İİK 277 vd maddelerine dayalı davanın dinlenilebilmesi için öncelikle alacaklının alacağının gerçek olması, bunun için icra takibi yapılmış olması, takibin kesinleşmiş ve devam ediyor olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu olan borçtan sonra yapılmış olması, borçlunun ödemeden aciz halinde olması gerekir. Borçlunun ödemeden aciz olduğunu, kati veya geçici aciz vesikası gösterir. Ayrıca borçlunun adresinde yapılan hacizde haczi kabil mal bulunamadığına dair tutulan tutanak da geçici aciz vesikası hükmündedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28.12.2022 (Ara Karar) NUMARASI : 2022/164 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı ile TBK 19.Maddeye KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması esnasında ihtiyati hacze ilişkin itirazların reddine dair ara kararına karşı davalılar T3 ile T4 T5 T6 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Öyle ki dava, davacı banka tarafından davalıya kullandırılan krediler nedeniyle üzerinde ipotek tesis edilen ve daha sonra davacı bankaca borca mahsuben satın alınan taşınmazlar hakkında açılan tasarrufun iptali davası neticesinde tasarrufun iptaline karar verilmesi üzerine davacının dava dışı kişiye ödemek zorunda kaldığı bedelin tahsiline yöneliktir. Bu haliyle hukuki temeli itibariyle dava konusu takibe dayanak alacak davacının selefi olan bankanın dava dışı kişiye yaptığı ödeme tarihi ile doğmuştur. Zira alacağın dayanağı daha önce sözleşme hükümlerine göre ipotek yoluyla artık tahsil edildiğinden, bu kez ise davacı bankaca borca mahsuben satın alınan taşınmazlar hakkında açılan tasarrufun iptali davası neticesinde tasarrufun iptaline karar verilmesi üzerine davacının dava dışı kişiye ödemek zorunda kaldığı bedel yönünden davalının sebepsiz zenginleşmesi temelinde olduğu açıktır....