WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Özellikle vurgulandığı gibi tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. Maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır....

    Davalılar Mehmet ve T3 vekillinin istinaf dilekçesinde özetle; davanın açılabilmesi için gerekli olan İİK 284.maddesindeki hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacı tarafın iptalini istediği kooperatif hisse devir sözleşmesinin üzerinden 6 yıl geçtiğini, İİK 277 vd. maddelerine göre tasarrufun iptali davası açılabilmesi için iptali talep edilen tasarrufun borcun doğum tarihinden sonra yapılması gerektiğini, takibe konu senedin düzenlenme tarihinin 04.12.2013, davaya konu devir işleminin yapıldığı tarih ise 19.11.2013 olduğunu, dolayısıyla devir önce borçlanan bir şahıs bulunmadığı gibi borçlandıktan sonra bir tasarrufun da söz konusu olmadığını, tasarrufun iptali için muvazaalı bir devir gerektiğini, mahkemenin davanın reddine yönelik kararının yerinde olduğunu, ancak müvekkilleri Mehmet ve Çiğdem lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın istinaf talebinin reddine, vekalet ücretine yönelik yaptıkları...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Dairemizce verilmiş olan 28/06/2021 tarih ve 2021/1164 esas 2021/1369 kararsayılı kaldırma kararı sonrası ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkememizce verilen 14/07/2020 tarihli davanın kabulüne dair karar Samsun BAM 1. HD tarafından kaldırılmış, mahkememizce kaldırma ilamı doğrultusunda eksik kalan harç ikmal edilerek yargılamaya devam olunmuştur. Gerek İİK'nun 277 maddesine göre açılan tasarrufun iptali davalarında gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan danışıklı işlemin iptaline ilişkin davada asıl amaç alacağın tahisilini sağlamaktır. Nitekim tasarrufun iptali davalarında İİK 283/1 maddesi doğrudan BK'na göre açılan davalarda kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekir.(Yargıtay 17....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/04/2023 NUMARASI : 2022/441 ESAS, 2023/189 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı Ve TBK 19) KARAR : Samsun 4....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, yapılıp bitirilen yargılama neticesinde; "...Dava, TBK 19, İİK. 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptaline ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1)....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19. maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Talep ise, tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz talebinin kabulü kararına yapılan itirazın reddine ilişkin yapılan istinaf talebine ilişkindir. Davalı T6 vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....

    İcra Müdürlüğünün 2020/3430 sayılı takip dosyası kapsamında; a- Davalılar T3 ile T4 arasındaki İzmir İli, Torbalı İlçesi, Türkmen Mahallesi, 1095 parsel de kayıtlı tarla nitelikli taşınmazın 1/8 hissesinin 23/08/2016 tarih 15300 yevmiye nolu satış ve devir niteliğindeki işlemin / tasarrufun İİK 277. vd. Maddeleri ve TBK 19. Maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle iptaline, b- Davalılar T3 ile T4 arasındaki İzmir İli, Torbalı İlçesi, Türkmen Mahallesi, 1186 parsel de kayıtlı tarla nitelikli taşınmazın 1/8 hissesinin 23/08/2016 tarih 15300 yevmiye nolu satış ve devir niteliğindeki işlemin / tasarrufun İİK 277 vd.maddeleri ile TBK 19. Maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle iptaline, C- Dava konusu taşınmazlardaki payların dava dışı 3. Kişilere satılmış olduğu tapu kayıtlarından anlaşılmakla davacının bedele dönüştürme talebine ilişkin davasının kabulüyle; İzmir 15....

    Davacı, işbu davadan önce görülüp sonuçlandırılan tasarrufun iptali davaların da takiplerin dayanağı, davalı ... tarafından ciro edilmiş olan çekler olup ...İcra Müdürlüğü’nün 1997/13452 sayılı dosyası ile 29/12/1997 tarihli, 1998/11122 sayılı 18/09/1998 tarihli, ... İcra Müdürlüğü’nün 1998/10 ve 1998/11 esaslı ve 06/01/1998 tarihli, ... İcra Müdürlüğü’nün 1998/1384 ve 1998/1385 esaslı 12/03/1998 tarihli icra takipleri yapılmıştır. Bu takiplerin bir kısmında ise davacı tarafından ...Asliye Hukuk Mahkemesinde 24/15/1997 tarihinde açılan, ... Asliye Hukuk Mahkemesinde 30/09/1999 tarihinde açılan ve aynı mahkemede 03/04/1998 tarihinde açılan tasarrufun iptali davaları kabul edilmiş 06/11/2000, 14/11/2000 tarihinde ve 28/10/2003 kesinleşmiştir. Davalar neticesinde tahsilatlar yapılmış ancak alacakları karşılamaya yeterli olmadığı için aciz belgeleri tanzim edilmiştir....

      Somut olayda temyiz inceleme yerleri dahi farklı olan her iki dava birleştirilmiş ve itirazın iptali davası ve tasarrufun iptali davasının dayanağı olan takipteki yetki itirazı da nazara alınarak davaların birbiriyle irtibatlı olduğu, icra takibinin kesinleşmesi gerektiği ve delillerin takdir ve değerlendirilmesinin yetkili mahkemece yapılması gerektiği kanaati ile yetkisizlik kararı verilmiştir. Ancak az yukarıda açıklanan gerekçelerle öncelikle tasarrufun iptali ve itirazın iptali davasının birleştirilmesi doğru olmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece her iki davanın ayrılması ve itirazın iptali davasının tasarrufun iptali davası için bekletici mesele yapılması o davanın sonucuna göre tasarrufun iptali davasının delilleri değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

        Burada üçüncü kişi iddiasını tanık dahil her türlü delille ispatlayabilir. 3- Yine 6098 sayılı TBK 19. maddesinde düzenlenen ve üçüncü kişi tarafından açılan muvazaa sebebine dayalı davaların yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca her zaman ikame edilebileceği, davanın görülebilirlik şartlarının, tasarrufun borçtan sonra yapılmış olması ve geçerli bir alacağın bulunması olduğu, bunlardan başka mevcut bir icra takibi ve aciz vesikasının aranmayacağı, bu şekilde dava kabul edildiği takdirde 2004 sayılı İİK 283. maddesinin kıyasen uygulanarak alacaklı davacı üçüncü kişiye kayıt tashihine mahal olmaksızın lehine tasarruf yapılan davalı adına kayıtlı şey üzerine alacakla sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi tanınmasına, emval elden çıkarılmış ise nakden tazmine karar verilebilecektir. 4- Son olarak bu tür davalarda İİK 277 ve devamındaki tasarrufun iptali davalarına kıyasla dava değeri alacak miktarı ile temlik edildiği tarihte tasarrufun rayiç değerinden hangisi az ise dava harcı ve vekalet...

        UYAP Entegrasyonu