WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... .... İcra Mahkemesince (....); tasarrufun iptali davası yönünden dosya tefrik edilerek tasarrufun iptali davasında görevli mahkemenin genel mahkeme olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... .......

    Bu duruma göre borcun doğum tarihinin tasarruftan önce doğduğu ispatlanamadığından davanın tasarrufun iptali isteminin ön şartlarından ret edilmesi gerekiyor ise de davacı taraf aynı zamanda TBK 19 maddesi gereğince iptal isteminde bulunmuştur. Muvazaalı işlemin iptali için TBK 19 maddesi gereğince iptali için salt bedel farkı yeterli olmayıp işlemin iki tarafınında fikir ve hareket birliği içinde olması gerekir. Somut olayda salt davalı borçlunun mal kaçırma amacı ile hareket etmesi yeterli olmayıp, davalıların da borçlunun bu amaçla hareket ettiğini bilen veya bilmesi lazım gelen şahıslardan olduğunun ispatlanması gerekir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Dairemizce verilmiş olan 04/3/2022 tarih ve 2022/296 esas 2022/490 karar sayılı kaldırma kararı sonrası ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Açılan dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali, terditli olarak ise TBK.nun 19.maddesine dayalı muvazaa nedenine dayalı iptal davasıdır. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

    -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle;davanın İİK’nın 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res'en araştırılması gerektiği, dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamayacağı,somut olayda yaptırılan bilirkişi raporunda davacının sahibi olduğu şirket defterlerinin tamamını ibraz edilmediğinden bazı defterlerin incelenemediği ve yevmiye defterinin de yıl sonu kapanış tasdikinin yaptırılmadığının belirtildiği, davacı tarafından borcun kaynağı olarak gösterilen 31/03/2006 tarihli faturada yazılı malların borçluya teslim edilip edilmediği ve bu faturaya ilişkin KDV beyannamesinin verilip verilmediği, faturanın davacının beyan ettiği tarihte kurulmuş bir ticari ilişkiyi gösterip göstermediğinin yeterince araştırılmadığı, ayrıca takibe konu çeklerin fatura tarihinden 1 yılı...

      Sırada haciz işlemi uygulandığını, takibin müvekkili bankanın alacağının doğduğu tarihten sonra başlatıldığını, bu nedenle bonoya dayalı başlatılan takibin muvazaalı olduğu belirtilerek; muvazaalı icra takibinin iptali ile bu takip sırasında borçlu davalı ...'un maaşı üzerine konulan birinci sıra haciz işlemine ilişkin tasarrufun İİK.'nun 227 ve devamı maddleri ile TBK.'nun 19.maddesi gereğince iptaline, Bafra İcra Müdürlüğü'nün 2014/3940 Esas sayılı icra takibine konu müvekkili bankanın alacağı nedeniyle dava konusu takip ve maaş haczi üzerinde cebri icra yapma yetkisi tanınmasını talep etmiştir. Davalı ... vekili; davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, bir takım hukuki müesseseleri kullanarak kendisi lehine menfaat temin etmeye çalıştığını, davacının diğer davalı ...'...

        Dava 6183 sayılı AATUHK’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Somut olayda dosya kapsamından; davalı ...’ın dava konusu vergi borcunun 2005 yılı Mayıs ayından 2010 yılı Kasım ayına kadar olan döneme ilişkin olduğu iptali istenen tasarrufun ise 06.10.2009 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır....

          Davacının bu davadaki amacı, yaptığı icra takibi nedeniyle alacağını tahsil edebilmek için yapılan taşınmaz satışının kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak olduğu, davacının bu hakkının ayni değil şahsi sonuç doğurduğu, davada tasarrufun iptali sebeplerinin olması halinde İİK'nun 283/1. maddesi uyarınca iptal ve tescil olmaksızın, taşınmazın haciz ve satışına karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece dava konusu taşınmazın davalılar arasındaki satış işlemine ilişkin tasarrufun iptali ile davacı alacaklıya ... Anadolu 4....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Somut olayda, alacaklılar tarafından Pazar icra müdürlüğünün 2016/1165 esas sayılı takip dosyasında borçlu aleyhine başlatılan takipte, İİK'nun 277 ve müteakip maddelerine göre tasarrufun iptaline ilişkin ilam alınmıştır. Pazar icra müdürlüğü ise 12/03/2021 tarihli kararında anılan mahkeme ilamına ait kesinleşme şerhi sunulduktan sonra satış işlemlerine devam edileceği şeklinde karar vermiştir. İİK'nun 277 ve müteakip maddelerine göre alınmış tasarrufun iptaline ilişkin kararın amacı, yalnızca borçlunun tasarrufuna konu ettiği maldan alacaklının alacağını tahsil olanağını sağlamaktan ibaret olup, konusu ayni değil, şahsi hak doğurucu niteliktedir. Tasarrufun iptali davası, borçlunun hukuki işlemlerini ortadan kaldırıcı nitelikte bir hukuki sonuç yaratmaz, iktisap edenin borçludan yaptığı iktisaba etkisi yoktur....

            Mahkemece, vergi dairesinden gelen yazılara göre borcun 2011-2012 yıllarına ait olduğu, taşınmazın ise 30.09.2010 tarihinde borcun doğumundan önce yapıldığından bahisle tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ,mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 4.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Şikayet olunan vekili, borçlu aleyhine yaptıkları takibin, aldıkları ihtiyati haciz kararının ve açtıkları tasarrufun iptali davasının şikayet edenden önce olduğunu, bu nedenle sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, şikayet olunanın borçlu aleyhine başlattığı icra takibinin, ihtiyati haciz tarihinin ve tasarrufun iptali davasının açılış tarihinin şikayetçinin açtığı icra takipleri, haciz kararı ve tasarrufun iptali davasından önceki tarihlerde olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi  vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 12.07.2012 tarih, 2012/1284 E. 4899 K. sayılı ilamıyla, tasarrufun iptali davalarında  İİK'nun 281/2. maddesi  uyarınca uygulanan  ihtiyati haczin, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüştüğü, somut olayda şikayetçi ...'ın  borçlu aleyhine açtığı  ve 17.07.2009 tarihinde kabul ile sonuçlanan   ... 6....

                UYAP Entegrasyonu