"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin iken 21.03.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile B.K. 18. maddesine dayalı taşınmazın muvazaalı satışının iptali isteğine dönüştürülmüştür. İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının temyiz inceleme görevi dairemize ait olup B.K.nun 18. maddesine dayalı olarak açılan ve sonuçlandırılan davalara ilişkin temyiz inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın anılan daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 18.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ....’in aleyhine açılan davadaki alacağın tahsilini engellemek amacıyla dava konusu taşınmazını diğer davalıya satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK 19. maddesine göre açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Yapılan tensip ile birlikte davanın yazılı usule göre yürütüleceği de belirtilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; Mahkemece HUMK.nun 76. maddesi uyarınca ileri sürülen maddi olgu ve bulgulara uyan yasa maddelerini uygulamak ve hukuki nitelendirmesini yaparak karar verilmesi gerekirken davalı borçlu tarafından yapılan tasarrufların BK.nun 18. maddesi, olmadığı takdirde İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptali talep edilerek tek bir maddi vakıa ve nedene dayalı olarak dava açıldığı halde yazılı olduğu üzere ayrı ayrı açılmış davalar gibi görülerek karar verilmesinin doğru bulunmadığı gereğine değinilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; Mahkemece HUMK.nun 76. maddesi uyarınca ileri sürülen maddi olgu ve bulgulara uyan yasa maddelerini uygulamak ve hukuki nitelendirmesini yaparak karar verilmesi gerekirken davalı borçlu tarafından yapılan tasarrufların BK.nun 18. maddesi, olmadığı takdirde İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptali talep edilerek tek bir maddi vakıa ve nedene dayalı olarak dava açıldığı halde yazılı olduğu üzere ayrı ayrı açılmış davalar gibi görülerek karar verilmesinin doğru bulunmadığı gereğine değinilmiştir....
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir....
Bu nedenle, kaldırma kararında belirtildiği şekilde süresinde aciz vesikası sunulmadığından, davanın terditli açılması nedeniyle TBK 19 maddesine göre ele alınması gerekmektedir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında tasarrufun iptali davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277 .maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....
İcra Müdürlüğünün 2014/7248 sayılı dosyasında icrai haciz şerhi işlendiğinin farkedildiğini, davalılarca girişilen bu işlemin TBK madde 19 uyarınca muvazaalı işlem ve İİK madde 278 hükmüne göre karşılıksız bono düzenlemek suretiyle bağış olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek, davalılar arasındaki icra takibinin muvazaasının tespiti ile icra takibinin iptaline ve taşınmazın üzerine Ankara 10.İcra Müdürlüğü dosyasından işlenen haciz şerhinin davacının alacağı ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; davalının müteahhitlik işi ile uğraştığını, diğer davalı ile taşeron usulü çeşitli inşaat işleri yaptıklarını, davalılar arasında ticari ilişki bulunduğunu, diğer davalıdan olan alacağın delillendirmesi adına davaya ve takibe konu 250.000,00 TL bedelli senedin alındığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalı ...; davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile Ankara 10....
ile önceye dayalı ticari ilişki olduğunun anlaşılmasına, dava konusu gayrımenkullerin alacağa mahsuben davalı ... ... tarafından alındığının beyan edilmiş olmasına göre davalı ... ...’nın tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları incelenmiştir. 2-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacının bu davadaki amacı, yaptığı icra takibi nedeniyle alacağını tahsil edebilmek için yapılan taşınmaz satışının kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak olduğu, davacının bu hakkının ayni değil şahsi sonuç doğurduğu, davada tasarrufun iptali sebeplerinin olması halinde İİK'nun 283/1. maddesi uyarınca iptal ve tescil olmaksızın, dava konusu gayrımenkule ilişkin hisselerin haciz ve satışına karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece davalı borçlu ...’tan davalı ... ...’a devri yapılan ...,......
A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi tasarrufun iptali davasının dinlenebilme koşullarından biri de iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gerektiği, somut olayda takip konusu borcun tasarruftan sonra doğduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonucun dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmediği, davacı vekilinin takip konusu 20.3.2007 keşide tarihli çekin 15.5.2004 tarihli hisse devir sözleşmesi gereği düzenlenen protokolden kaynaklandığını belirterek bu yönde delillerini sunduğu, 15.5.2004 tarihli protokol içeriğinden ... ve ... vekili olarak ...'nin ...A.Ş'deki %50 hissesinin ...'...
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda; davacının arsa sahiplerinin yeni yaptıkları sözleşme gereğince sahip olacakları dairelerden alacağının tahsili mümkün olup söz konusu dairelerin alacağı karşılıksız bırakmak amacıyla bir satışının söz konusu olması halinde ise davacı tarafından İİK.277 ve devamı maddelerine dayalı olarak tasarrufun iptali davası açılabileceği gibi BK.nın 19.maddesine dayalı olarak muvazaa nedenine dayalı olarak da satışların iptalini isteyebileceği, somut uyuşmazlıkta davacının bu aşamada böyle bir dava açma hakkının da bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir....