WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muvazaaya Dayalı İptal (TBK 19.madde) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi verilmesine yönelik talepte bulunulduğu, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, davalılar tarafından ayrı ayrı istinaf talebinde bulundukları, davacı bankanın davadan feragat ettiklerine ilişkin dilekçe sunduğu görülmektedir. Davacı banka vekili Av....

Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 97/17 ve 277-280.maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Alacaklı İİK’nun 97/17 fıkrasına dayalı ve karşı dava olarak tasarrufun iptali davası açmıştır. Karşılık olarak açılan tasarrufun iptali davanın konusunu istihkak davası açılan mallar oluşturmaktadır. Bu mallar dışında kalan şeyler karşılık davanın konusu olamaz. Ayrıca tasarrufun iptaline ancak takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak verilmesi gerekmektedir....

    Dava, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, TBK 19 maddesine dayalı olarak açılmıştır. TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 18.Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/06/2022 tarih, 2022/126 Esas sayılı kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1.Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında, İİK’nun 282. maddesi hükmü gereğince tasarrufun iptali davalarında, davalı olarak borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler arasında mecburi dava arkadaşlığı olduğu, somut olayda 3. kişi konumundaki ...’in davada taraf gösterilmediği, taraf teşkilinin davanın görülebilme koşullarından olduğu ve re'sen nazara alınması gerektiği ayrıca taraf teşkili sağlanmadığı sürece işin esasına girme olanağının bulunmadığı, açıklanan nedenlerle 3. kişi ...’a dava dilekçesi tebliğ edilmesi, bildirdiği takdirde cevabı alınıp delillerinin toplanması gereğine değinilmiştir....

        -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle;davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amacın, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak olduğu, bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği,somut olayda takip konusu alacağın...

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2022 NUMARASI : 2018/192 ESAS, 2022/327 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davası olduğunu, İİK md. 277 vd....

          Dava 6183 S.K’nın 24 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalarda yapılan satışta edimler arasında aşırı fark bulunması durumunda aynı Kanun’un 28/2 maddesinde edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayıldığı ve yapılan tasarrufun iptale tabi olduğu öngörülmüştür. Somut olayda dava konusu römorkun, satışının yapıldığı 20/03/2003 tarihindeki gerçek değeri belirlenmediği gibi hükme dayanak 2010/11559 2011/7295 yapılan 29/01/2008 tarihli bilirkişi raporu da denetime elverişli değildir. Bilirkişi raporunda, dava konusu römorkun hangi amaçla kullanıldığı, yıpranma payı oranının miktarı, fiziki özellikleri gibi römorkun gerçek değerini etkileyen unsurlar üzerinde durulmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...vekili ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında, somut olayda davacılar tarafından dosyaya kesin aciz belgesi ibraz edilmediği, davacı tarafından borçlu ...adresinde yapılmış bir haciz de bulunmadığı için Mahkemece, takip dosyasının aslı getirtilerek davalı borçlu ...adresinde yapılmış bir haciz bulunup bulunmadığının araştırılması ve aciz halinin mevcut olduğu kanaatine varılır ise davanın İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki kabulüne göre yapılan satışta edimler arasında aşırı fark bulunması halinde İİK'nın 278/2 hükmü gereğince edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayıldığı ve yapılan tasarrufun iptale...

              Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Tasarrufun iptali davalarında kural olarak, tasarrufun iptal edilebilmesi için borcun doğum tarihinin iptali istenilen tasarruf tarihinden önce olması gerekir. Somut olayda davacı alacaklı Bornova 1. icra müdürlüğünün 2000/2972 sayılı dosyası ile icra takibine girişmiş ve takibin dayanağı olarak 27.07.2000 tarihli anlaşma olarak gösterilmiş olup borçlu borcu kabul ettiğini bildirmiş davaya konu edilen taşınmaz ise borçlu tarafından davalılardan ... ...’a 14.07.2004 tarihinde tapu sicil müdürlüğünde satmıştır. Davalılar her ne kadar taşınmazı 24.05.2000 tarihinde noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile satışa konu olduğunu ve mahkemece de bu satışa değer verilerek tasarruf tarihinin borcun doğum tarihinden önce olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine ve Yargıtay uygulamalarına uygun değildir....

                UYAP Entegrasyonu