WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tasarrufun iptali davalarında alacağın doğum tarihinin dava şartı olduğu ve resen araştırılması zorunluluğuna değinilen bozma ilamı sonrasında davacı tarafından tanık gösterilmemiş ise de davalı 4. kişi tarafından gösterilen ve mahkemece dinlenen tanık beyanlarından 28/08/1998 tarihli belgeye dayalı alışveriş olmadığı ancak bir para alışverişine dayalı olarak çek verildiği açıktır. Çeklerin keşide tarihlerinin ilk satışın yapıldığı 27/10/2000 tarihinden 37 gün sonra başladığı da sunulan çeklerde bellidir. Dinlenen tanık ve borçlunun oğlu olan ... ’nın beyanına göre borç para alışverişinin 1996 sonrasında olduğu ve bundan dolayı çek keşide edildiği, tanık ... ’nin beyanına göre de 1996-1999 yılları arasında borçlu yanında çalıştığı ve çalıştığı dönem içinde davacının, davalı borçluya para verdiği anlaşılmıştır. İptali istenen ilk tasarruf tarihinin 27/10/2000 olduğu naza alındığından davacı alacağının iptali istenen tasarruftan önce doğduğu sonucuna varılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında özetle; Mahkemece taşınmazın gerçek değeri satış tarihi itibariyle belirlenip bu değer üzerinden harca hükmedilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın kabulüne ve davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere delillerdin takidrinde bir isabetsizlik görülmemesine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17.Hukuk Dairesi’nin 13/07/2020 tarih, 2019/1790 Esas ve 2020/4743 Karar sayılı bozma ilamında; " dava konusu taşınmazın daha önce 03/09/2010 tarihinde davalı borçlu İbrahim tarafından dava dışı ...’a satıldığı 30/10/2012 tarihinde ... tarafından yeniden davalı ...’e devredildiği; ...’ın davalı 3. kişi .... San. ve Tic. A.Ş.’nin eski ortaklarından olduğu; 24/07/2013 tarihinde dava konusu taşınmaz için davalı .... San. ve Tic....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında, Dairemizin 14/09/2009 tarih ve 2009/3386 esas ve 2009/5316 karar sayılı ilamının, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği şeklinde kesin nitelikte olmayıp dava koşulu olan tasarrufun borcun doğum tarihinden sonra olması hususunun dava koşulu olduğu ve mahkemece res'en araştırılması gerektiği somut olayda temyiz dilekçesine ekli belgelerden borcun kaynağının, kredi sözleşmesine kefil olunması ve asıl borçlu tarafından geri ödenmemesi üzerine davacı tarafından borcun kapatılmasına dayalı olduğunun anlaşıldığı hal böyle olunca davacı alacağının tasarruf işleminden önce doğduğu belli olmakla İİK’nın 278/III-1 ve 280/I,II koşullarının oluştuğu...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Dairemizin 16.06.2015 tarih ve 2014/3582 E-2015/8753 K sayılı ilamı ile; “...Davanın, İİK’nın 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazın 03.01.2012 tarihinde dava dışı ... Yapı Ldt....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :.......Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ....'nın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla 6.2.2014 tanzim 16.1.2015 vadeli 128.000 TL meblağlı senet ile teyzesi davalı ...'a borçlandığını, davalı ......'...

                Dairemizce verilmiş olan 09/01/2020 tarih ve 2019/2802 esas 2020/25 karar sayılı kararımız " Davacı vekilinin istinaf itiraz başvuru dilekçesi ile iddia savunma ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, 1- TBK 19 ve İİK 277 Ve Devamı maddesine göre tasarrufun iptali davası, Davacı, alacağının tahsilini engelleyen bir işleme karşı, takip yapılmamış olması halinde veya İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi durumlarda 6098 sayılı T.B.K 19. (818 sayılı BK 18.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK 19. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği veya davanın İİK 277 vd maddelerine dayalı iptal istemine ilişkin olduğuna dair husus tespit edilememesi halinde, HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır....

                Mahkemece davanın İİK'nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve davacının davasını ispatlayamadığından bahisle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır....

                  Davacının dava dilekçesinde Bk.18.maddesi yanısıra aynı zamanda İİK 277 vd.maddesini zikret etmesi davaya, İİK 277 vd. maddesinde öngörülen tasarrufun iptali davası niteliğini kazandırmamaktadır. Bu halde Bk 18.maddesine dayalı davada, yerel mahkeme hakiminin hukuki nitelendirmede yanılgıya düşerek davayı İİK 277 maddesinde öngörülen tasarrufun iptali davası olarak değerlendirmesi ve ön şart yokluğundan davayı reddetmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan kararın bu yönde bozulması gerekirken yerel mahkeme gibi davayı nitelendirerek kararı onayan sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum. ... (M)...

                    UYAP Entegrasyonu