Dava; İİK'nın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
O halde, davanın, TBK'nın 19. maddesi kapsamında, nam-ı müstear adı altında gerçekleştirilen tasarrufun iptali davası olarak açıldığının kabul edilerek tarafların delillerinin toplanması, öncelikle nam-ı müstear iddiasının ispatı ve sonrasında tasarrufun iptali davasının koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması ve değerlendirilmesi sonucunda esas yönünden nihai bir kararın verilmesi gerekmektedir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF ve İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası yargılamanın her aşamasında sunulabilir....
Tasarrufun iptali davasının esastan reddi halinde iptali istenen tasarrufun değeri ile takip konusu alacak miktarından hangisi az ise o miktar üzerinden nispi vekâlet ücreti takdiri gerektiğini, mahkemece alınan kök ve ek bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, İstanbul Anadolu 3'üncü İcra Ceza Mahkemesinin 2017/325 (E) sayılı dosyası ile davalıların alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltmek ve şirketin iflasını istememek suçlarından yargılandığını, davalı T4'un hemşerilik ilişkisinden dolayı diğer davalı şirketin izrar kastını bilecek veya bilebilecek durumda olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355'inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, İİK'nin 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Maddesi ibaresi kullanılmış ise de iddianın ileri sürülüş şekline ve dava dilekçesinin içeriğine ve talep sonucuna göre taraflar arasındaki dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Öncelikle İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince değerlendirmenin yapılması gerekir. Davada öncelikli talep İİK'nun 277 ve devamı maddeleri kapsamında düzenlemesi bulunan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3. Hukuk Dairesi iş bölümünün 10. maddesinde; "İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne aittir....
Davacının muvazaalı olarak taşınmazı satın alan .... hakkında tasarrufun iptali kararına dayanarak takip yapması, müteselsil sorumlu olan davalı hakkında dava açmasına engel değildir. Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borçluların sorumluluğu borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder (TBK m. 163). Mahkemece, açıklanan yönler gözetilerek zarar kapsamı belirlenip varılacak sonuca göre ve tasarrufun iptali kararına dayanılarak başlatılan icra takibinde yapılacak tahsilat ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....
Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/01/2021 tarih ve 2021/7 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1.Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....
borçlunun maliki bulunduğu taşınmazları 29.01.2015 tarihinde kardeşi olan diğer davalıya devrettiğini, bu devirler açıkça muvazaalı olup TBK 19.madde hükmü gereğince geçersiz olduğunu, Yargıtay'ın konuya ilişkin içtihatları uyarınca İİK 283. maddesi kıyasen uygulanarak kendilerine icra ve satış hakkı verilmesini talep ettiklerini, TBK madde 19 uyarınca genel hükümler uyarınca açılan muvazaa davasının tasarrufun iptali davasından ayrıştığı birkaç önemli husus bulunduğunu, muvazaaya dayalı davalarda herhangi bir hak düşürücü süre ya da zamanaşımı süresi mevcut olmadığını, muvazaa davalarında aciz vesikası dava şartı olmadığını, muvazaa davalarında tasarrufun borcun doğum tarihi ile bağlantısı bulunmadığını, muvazaa davalarında icra dosyasının varlığı ve kesinleşmesi dava şartı olmayıp, borçludan alacaklı olunduğunun ispatlanılmasının yeterli olduğunu, dava konusu tasarrufların İİK 278/ııı-1 uyarınca batıl olduğunu, dava konusu tasarrufların iik 280 uyarınca iptali gerektiğini, davalı/borçlu...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : 2020/64 (E) 2020/354 (K) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kasım Durgun'un, ES Bank tarafından başlatılıp akabinde TMSF'ye ve daha sonra da davacı şirkete temlik edilen alacaktan kaynaklı borçlu olduğunu, adı geçen borçlu tarafından yapılan tasarruflarının iptali gayesi ile İstanbul 6....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T6 vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine tasarrufun iptali davası açıldığını, dava açıldıktan sonra ön inceleme duruşmasından önce davacı yanın davadan feragat ettiğini, feragat uyarınca dosyanın karara çıktığını, taraflarına sehven maktu vekalet ücretine hükmedildiğini, tasarrufun iptali davalarında hükmedilecek vekalet ücretinin AAÜT'ye göre nispi olduğunu, ön inceleme duruşması öncesi yapılan feragat nedeniyle hükmedilecek nispi vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerektiğini, tarafınca bu konuda tavzih dilekçesi verilmiş ise de bugüne kadar düzeltme yapılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) istemine ilişkindir....