İcra Müdürlüğünün 2007/9518 E. sayılı dosyasında takip yaptığını, borçluların mal kaçırma girişiminde bulunduğunu, bu nedenle Yomra Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/313 E. sayılı dosyasında tasarrufun iptali davası açıldığını, tasarrufun iptali istenen taşınmazlar üzerine 12.12.2007 tarihinde ihtiyati tedbir(ihtiyati haciz mahiyetinde) kararı alındığını, mahkemenin 03.06.2010 tarihinde tasarrufun iptaline karar verildiğini, şikayet dışı alacaklı ... Varlık Yönetim A.Ş’nin de aynı borçlular hakkında takip yaptığını ve tasarrufun iptali davası açtığını, şikayet dışı alacaklının tasarrufun iptali davasında 2009 yılında ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve 28.12.2010 tarihinde tasarrufun iptaline karar verildiğini, tasarrufun iptaline karar verilen bağımsız bölümlerde müvekkilinin takip dosyasının ilk haciz sahibi olduğunu, bu nedenle bağımsız bölümlerin satışından kaynaklı sıra cetvelinin müvekkilinin takip dosyasında düzenlenmesi gerekirken Ankara 26....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/8/2022 tarihli ara karar NUMARASI : 2022/180 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK m.19) KARAR : Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali talebi ile birlikte dava konusu İstanbul İli, Maltepe İlçesi, Yalı Mahallesi, 16492 Ada, 54 Parsel, Zemin Kat, 1 No'lu bağımsız bölüm üzerine İİK 281/2 uyarınca ihtiyati haciz tesis edilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 11/08/2022 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/340 ESAS- DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Malatya 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2021 NUMARASI : 2020/180 ESAS, 2021/364 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), Olmazsa TBK. 19. Maddeye Dayalı Tapu İptali ve Tescil KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Muvazaaya dayanan davalar ile tasarrufun iptali davaları için gerek HMK, gerek TBK, gerekse İİK'da görevli mahkemeye ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmediğinden genel hükümlere göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekecektir. Yargıtay HGK'nun 10.02.2016 gün, 2014/17- 2389 Esas ve 2016/129 Karar sayılı kararında "...tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır....
HUKUK DAİRESİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava;TBK. 19.maddesine dayalı muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,27/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06.08.2020 NUMARASI : 2021/280 ESAS - 2022/89 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19. Maddesine Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davalı T3 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK 19. Maddesine Dayalı Tasarrufun İptali istemine ilişkindir. İhtiyati tedbir 6100 Sayılı HMK'nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılması ile hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilebilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir. HMK'nın 389....
yaptırarak ona göre yargılamaya devam etmesi gerekirken davaya karma bir dava olarak devam etmesi, hangi yargılama usulüne göre devam ettiğini belirtmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğini, 3- Dava süresi ve ispat bakımından TBK 19, hüküm ve sonuçları yönünde İİK 277 ve devamı maddelerinin uygulanmasını gerektiren karma bir davanın usulsüz olduğunu, 4- Dava dilekçesinde yazılı hukuki nitelendirmeye bakılmaksızın İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olduğu kuşku ve duraksamadan uzak olduğunu, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ve içeriğine dikkat edildiğinde müvekkil borçlu T6 hakkında alınmış kesin ya da geçici aciz vesikası da bulunmadığını, Tasarrufun iptali davasının açılabilmesi için sadece icra dosyasının değil icra dosyasına konu ilamın yani alacağın kaynağını oluşturan mahkeme ilamının da kesinleşmesi gerekmektedir....
Maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davasında mahkememizin görevli olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, Mahkememizin görevsizliğine ..." gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; dava, İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali niteliğindedir. Bu davalardaki amaç; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz sayılması ya da iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasıdır. Böylece ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsili amaçlanır. Davada alacaklı ile borçlu olan şirketler arasında ticari bir alım satım ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak davaya konu edilen taraflar arasındaki bu alım satım ilişkisi değil, davalı şirket ile diğer davalı 3. kişi arasındaki muvazaalı olduğu ve iptali istenilen işlemdir....