"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK. 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup mahkemece, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine, talep halinde dosyanın görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ve davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdirine karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/06/2022 NUMARASI : 2021/23 ESAS, 2022/363 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı, TBK 19) KARAR : Tokat 1....
DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ : 10/12/2021 KARAR TARİHİ : 29/12/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : ... Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 10/12/2021 tarihli dava dilekçesi ile; Müvekkili şirketin, alacaklarına karşılık dava dışı ... Ltd. Şti....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; davanın hem İİK 277 göre tasarrufun iptali hem de TBK madde 19 a göre muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali talebiyle açıldığını, davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirmesi durumunda mahkemece İİK 277 ve devamı maddelerine uygun olarak tasarrufun iptali dava şartlarının olup olmadığı TBK 19'a dayalı olarak nitelendirmesi halinde ise TBK 19'a dayalı davalarda olması gereken şartların olup olmadığı değerlendirilmesi gerektiğini, ancak yerel Mahkeme tarafından bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi gerekli araştırma da yapılmadığını, Yerel Mahkeme tarafından dosya TBK 19'a dayalı iptal davası olarak nitelendirildiği ve dosyanın esasına girilmesinin hukuka uygun olduğu kabul edildiği takdirde eksik inceleme neticesinde hüküm tesis esildiğinin kabulü gerektiğini, Davalı tarafından taşınmazın cebri icra yolu alındığı belirtilmişse de devir alan tarafından bu husus ile ilgili...
İİK m. 277 ve devamına mı yoksa TBK m.18 ve devamına mı dayandırıldığını açıklamak için 1 aylık kesin süre verdiğini, 08/05/2017 tarihli beyan dilekçesinde hukuki dayanağın TBK m.18 ve m.19 olduğunu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ifade ettiklerini, Yerel Mahkemenin de bunun üzerine 27/09/2017 tarihli celsesinde davalıların zamanaşımı itirazlarını reddettiğini ve davanın TBK m.19'a dayanılarak açıldığını kabul ettiğini, Muvazaa iddiasına dayalı istemlerde hak düşürücü süre aranmayacağını, TBK'nun 19. maddesine dayanılarak açılmış olan muvazaa nedenine dayalı davalarda aciz belgesi aranmayacağını, Esas yönelik olarak da, ilgili taşınmazların gerçek değerleri ile satış bedelleri arasında açık şekilde fark bulunduğunun 07.08.2018 tarihli bilirkişi incelemesi ile ortaya çıktığını, bir taşınmazın ipotekli olduğu bilinerek satın alınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, muvazaayı açıkça ortaya koyduğunu, davalı T4'ın, 09/08/2016 tarihli cevap dilekçesinde taşınmazı ipotekli bir şekilde...
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Yerel mahkemece davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilip karar verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava dilekçesinde davanın İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası olduğu yazılmış ise de doğru hukuki nitelendirme hakime aittir. Dava dilekçesi içeriğinden ve olayların anlatımından TBK 19. maddeye istinaden tasarrufun iptalinin istendiği anlaşılmaktadır. Tasarrufun iptalinin her iki kanuni düzenleme uyarınca (birlikte terditli olarak veya müstakilen) istenmesi de mümkündür. Dolayısıyla davanın İİK 277 ve devamı maddeleri kapsamında değerlendirilip karar verilmesi isabetsizdir. Sonuç olarak; davanın esasına girilerek deliller toplanmalı, bekletici sorun yapılan dava dosyalarından çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İncelenmesine ihtiyaç duyulan; Alacağın dayanağı olan Gebze 3. İş Mahkemesinin 2012/330 E sayılı dava dosyasının (Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve varsa kesinleşme şerhli karar örneği de eklenerek) ilgili merciinden talep edilerek dosya arasına alındıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 23/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... mirasçıları vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 17/07/2018 tarih, 2017/5274 Esas ve 2018/7265 Karar sayılı bozma ilamında; davalı üçüncü kişi İsmet ve dördüncü kişi ...'ın davalı borçlular ile hem ticari ilişki hem arkadaşlık ilişkileri sabit olup bu halde İİK'nun 280/1 maddesine göre, borçluların mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını bildikleri veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu anlaşıldığından, davanın İİK 280. madde gereğince kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
Mahkemece, davacıların davanın devamı sırasında taleplerinin öncelikle tasarrufun iptali yerinde görülmediği takdirde muvazaa hükümlerine dayandırdıklarını belirterek terditli talepte bulunmuşlar ise de dava dilekçelerinde böyle bir taleplerinin olmadığı sonradan bir ıslahta yapılmadığından talepleri yerinde görülmediği davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre açıldığı, davanın görülebilmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığından bahisle davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Ancak, bu eksikliğin yargılamanın her aşamasında hatta temyiz aşamasında dahi giderilebilmesi mümkündür....