süre ya da zamanaşımı süresi söz konusu olmayacağı hususunun sabit olduğunu, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davaları dahil, tüm tasarrufun iptali davaları hakkında Yargıtay kararlarında davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması halinde ve İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi durumlarda T.B.K 19 . maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açmasının da mümkün olduğunu belirttiğini" öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/507 esas, 2022/463 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın REDDİNE," karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; Yine; HMK'nun 357....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile özetle; Yere mahkemece verilmiş olan kararın gerekçesinin usule, yasaya ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına açıkça aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının gerekçesine katılmadıklarını, davanın muvazaa nedenli tasarrufun iptali davası olduğunu, TBK M.19 ve İİK 277 vd maddelerine dayanıldığının açıkça belirtildiğini, davanın kabulü halinde yerel mahkemece yapılan tasarrufların muvazaalı olduğunun tespiti ile Yargıtay'ın yerleşik uygulaması doğrultusunda İİK 277 vd. maddeleri kıyasen uygulanarak taraflarına tapu kaydında tashihe mahal olmadan icra dosyalarındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verileceğini, yerel mahkemece dava konusu taşınmazın değerinin tespiti için 15.11.2021 tarihli bilirkişi raporu düzenlendiğini ve rapora göre, Çorum ili, Merkez ilçesi, Ayarık Mahallesi, 669 ada 16 parselde kayıtlı ev ve meyveli bağ niteliğindeki taşınmazın davalı borçlu tarafından diğer davalıya devredildiği...
Mahallesi 32 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise dava; TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak nitelendirilmiş ve yargılamaya her iki dava yönünden birlikte devam edilerek karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince; İİK'nun 277 ve devam maddelerinde vücut bulan tasarrufun iptali davası ile BK'nun 19. maddesine dayalı davaların, şartları ve yargılama usulleri farklı olup, dosyanın tefrik edilerek ayrı ayrı değerlendirilmelerinin daha doğru olacağının düşünülmemesi bir eksiklik ise de, davanın geçirdiği safahat ve mevcut durum itibariyle bu aşamadan sonra, sırf bu husus nedeniyle dosyanın mahkemesine iade edilmesi, dosyaya birşey katmayacağından ve usul ekonomisi de dikkate alınarak, değerlendirmenin mevcut hale göre yapıldığı, sadece bu hataya dikkat çekildiği belirtilmişse de; yukarıda ve Bölge Adliye Mahkemesince belirtildiği üzere; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları ile TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan...
İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları ile TBK'nun 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanan iptal davalarının yargılama usulleri, ispat vasıtaları ve dava şartlarının birbirinden farklı olması nedeniyle, istinaf isteğine konu kendi içinde çelişik ilk derece mahkemesi kararının taraflar nezdinde ve yasa yolu incelemesi bakımından denetim olanağı taşımadığı açık olup, usulüne uygun bir kararın varlığından söz edilemez....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tasarrufun iptali davalarına İİK.’nın 281. Maddesince genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bakması gerektiğini beyan ederek görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: ---- dava ve cevap dilekçeleri ile tüm dosya kapsamı. DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE: Dava, tasarrufun iptali talebine ilişkindir. "Dava, terditli olarak İİK'nin 277. ve devamı maddelerine olmadığı taktirde TBK'nin 19. maddesi uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2021 NUMARASI : 2020/552 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen ara karara yönelik süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine gönderilen dosyanın yapılan ön incelemesi sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı/borçlu Ayfim Mimarlık Ltd.Şti. hakkında Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/167 E., 2020/99 K. Numaralı ilamına dayalı olarak Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/58271 E. Sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davalı/borçlunun 159 ada 40 parsel sayılı taşınmazı davalı T3 Şti.' ye devrettiği, yapılan satışın İcra İflas Kanunun 277 ve devamı maddelerine göre olmadığı takdirde Tbk 19....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE İstinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararı, ihtiyati haciz isteminin reddine dair ara kararıdır. Dava 6098 sayılı Yasanın 19.maddesine ve 2004 sayılı Yasanın 277 ve devam maddelerine dayalı, 2004 sayılı Yasanın 283.maddesi uygulanmak sureti ile taşınmaz üzerinde vekil edene alacak ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesi istemini konu almaktadır. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Dava İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar, elinde geçici (İİK m.105) veya kat'i (İİK m.143) aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Bu husus davanın görülebilme ön koşulu olmakla birlikte aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasında ve hatta hükmün Yargıtay"ca onanmasından (veya bozulmasından) sonra bile sunulma olanağı bulunmaktadır. Mahkemece dava şartı bulunmadığından ve satışın muvazaalı olmadığından davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Somut olayda, ......
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, terditli olarak açılan, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali olmadığı takdirde BK'nun 19. maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali isteğine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Gerek, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır....