WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2015 NUMARASI : 2009/322-2015/232 Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, TBK. 19.maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,2.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2014 NUMARASI : 2014/491-2014/821 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava TBK.' nun 19.maddesi uyarınca muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17 Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,22.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Yine Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....

      İlk derece mahkemesince; davanın 6183 sayılı Kanunun 24. vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olmadığı, muvazaanın tespiti niteliğinde olduğu gerekçesiyle hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince; davacının eda davası niteliğindeki muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali davası açması gerekirken eldeki tespit davasını açmasında hukuki yarar olmadığı, taşınmazların 2004, 2005 ve 2007 yıllarında davalı ... tarafından satın alındığı, dosyaya sunulan 10/04/2018 tarihli bilirkişi raporu ile müteveffa davalı ...'e ait vergi borçlarının 2004, 2005 ve 2007 yıllarına ait olduğu belirlendiğinden davacı idarenin işbu tespit davasını açabilmesi için gerekli güncel bir menfaatinin de mevcut olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı icra takibine ilişkin tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 25/11/2020 gün, 2017/2837 E- 2020/3811 K sayılı ilamında “.... davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 19.(818 sayılı BK'nın 18) maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken davanın tavsifinde yanılgıya düşülerek ve ispat yükü davalıya yüklenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı ....” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

          Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemlerin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı iptal istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, muvazaa iddiasına (TBK m. 19) dayalı uyuşmazlıktan kaynaklanmaktadır. Davaya 17. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak karar verildiğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davalı T5 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Öncelikle, ilk derece mahkemesince, TBK. madde 19 gereği muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemlerinde zaman aşımı olmadığını, yine bu durumda aciz vesikası şartı aranmadığı yönünde gerekçe oluşturulmuşsa da davacı tarafça İİK hükümlerine dayalı olan tasarrufun iptali dava türüne ilişkin talepte bulunulduğu dikkate alındığında İİK'da düzenlenen tasarrufun iptali davasına ilişkin yasal şartların dikkate alınması gerektiğini, eldeki dava tasarrufun iptali talebini içermekte olup, aciz belgesi iptal davası için aranan özel bir dava şartı olduğunu, tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için gerek öğretide gerek yargı kararlarında da kabul gördüğü üzere İİK. madde 277 gereğince özel bir dava şartı olan geçici veya kesin aciz belgesinin mevcut olması gerektiğini, davalı borçlu T7 aciz durumda olup olmadığı davacı alacaklının subjektif tahminlerine göre belirlenebilir bir durum da olmadığını, devir öncesinde...

              Mahkemece, dava konusu olayda borcun doğumundan önce tasarrufun yapıldığı ve dosyaya aciz vesikasının sunulmaması sebebi ile tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemlerin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemenin bu açıklığa rağmen İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir. . Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

                Muvazaaya dayalı iptal davasında, davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İcra İflas Kanunu' nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde, iddianın alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İcra İflas Kanunu' nun 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak hüküm kurulması gerekecektir. TBK' nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaa iddiasına dayalı davalarda ise yazılı yargılama usulü uygulanır. Somut olayda, davacının davalılardan T5'ten İzmir 2....

                UYAP Entegrasyonu