Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278,279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Gerek, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz....

    Somut olayda; Davacının "Tasarrufun iptali iş bu talebin kabul görmemesi halinde muvazaa nedeniyle hükümsüzlüğün tespiti" talepli açmış olduğu davada, Beyoğlu 31. Noterliği' nin 03/12/2015 tarih 40966 yevmiye nolu temlik sözleşmesi ile alacağı Finansbank AŞ den temellük etmiş, T9 Şti.’den alacaklı olduğunu, davalı aleyhine İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/31269 E. sayılı dosyası ile takip yapıldığını beyan etmiştir. Mahkemece dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirilerek, aciz haline ilişkin ön şart yokluğu nedeniyle değerlendirme yapılarak karar verilmiş ise de, terditli talep BK 19 a dayalı tasarrufun iptali açısından değerlendirilme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur....

    TBK.nun 19.maddesine dayanan muvaza davalarında ise alacaklı bu tür yükümlülüklere bağlı olmadan ve hak düşürücü süreye tabi olmadan davasının açabilme hakkına sahiptir. Yargıtay uygulamalarında TBK 19 maddesinde dayanılarak açılan muvaza davasının kabulü halinde kıyas yoluyla İİK 283 maddesinin ( alacaklıya cebri icra yetkisi verilmesi) uygulanacağı kabul edilmiştir. Ancak İİK 283 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması durumu TBK.nun 19 maddesine dayanılarak, muvaza nedeniyle açılan davanın niteliğini değiştirmez. Yani bu davayı tasarrufun iptali davasına dönüştürmez. Ayrıca; mahkemece HMK'nın 305/A maddesine dayanılarak verilen ek kararında HMK'nın 305/2 amir hükmüne uygun olmadığı görülmüştür....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; gerek Borçlar Kanunu’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davaları olsun gerekse İcra İflas Kanunu’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları olsun, davanın görülebilmesi için davacının alacağının iptali istenilen işlemden önce doğmuş olması gerektiğine ve davacının bu iddiasının, tanık beyanları, davacının eşine ve annesine ait taşınmaz satışları dikkate alınarak, davanın reddine karar verilen talep yönünden borcun doğum tarihinin 01/02/2007 tarihinden önce doğmuş olup olmadığı değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken salt yazılı...

      a ödemeleri yaparak tapudaki 17/240 ve 15/240 hisseleri satın aldığı anlaşıldığından, muvazaa iddiasının da ispatlanamadığına kanaat getirilerek, muvazaa nedeniyle tapudaki hisse devrinin iptali talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu tasarrufların tarihi ile dava tarihi arasında 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi gerekçesi ile tasarrufun iptali talebinin reddine, muvazaanın da davacı tarafından ispatlanamaması gerekçesi ile muvazaa nedeniyle tapudaki hisse devrinin iptali talebinin reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacı dava dilekçesinde İİK 284'e göre hak düşürücü süre olan “5 yıllık” sürenin geçtiğinin mahkemece kabulü halinde BK 19'a göre davanın değerlendirilmesi talep edilmiştir. Bu ileri sürülüşe göre dava BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin olduğu kabul edilmelidir....

        İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 2004 sayılı İİK'nın 277 ve devamı maddelerine göre olmadığı takdirde TMK 19. Maddesine göre muvazaalı işlemin (tasarrufun) iptali istemine ilişkindir. Dava, anılan Yasanın 284. maddesine göre batıl tasarrufun gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde açılmalıdır. Tasarruf tarihi 27/04/2016 olup, eldeki davanın tarihi 14/12/2020 olmakla dava hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. İİK 277 vd maddelerine dayalı davanın dinlenilebilmesi için öncelikle alacaklının alacağının gerçek olması, bunun için icra takibi yapılmış olması, takibin kesinleşmiş ve devam ediyor olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu olan borçtan sonra yapılmış olması, borçlunun ödemeden aciz halinde olması gerekir. Borçlunun ödemeden aciz olduğunu, kati veya geçici aciz vesikası gösterir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1342 KARAR NO : 2022/1552 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2022 NUMARASI : 2021/734 ESAS 2022/77 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Şanlıurfa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/01/2022 tarih, 2021/734 Esas, 2022/77 Karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan, dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin alacak ve sair talep hakları saklı kalmak kaydıyla; alacaklılara zarar vermek kastıyla yapılan Hatay ili Arsuz ilçesi Pirinçlik K.M Mah. 1115 parselde kayıtlı Mesken-Dubleks nitelikli taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun, müvekkili bakımından İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptali, aksi takdirde TBK 19....

        Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, davalı borçlular hakkında takip başlatıldığını, davalı borçluların davacnın bayilik işinden elde ettikleri geliirler ile davalı ... adına taşınmaz ve araç aldıklarını, bu muvazaalı işlemlerin BK'nun 19.maddesi gereğince iiptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, haksız açılan davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece, dosya içeriği ve toplanan delillere göre davalı ... adına taşınmaz mal kaydı olmadığı, ...plakalı aracı ise emekli maaşından aldığının anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK'nun 19.maddesi gereğince muvazaa nedenine dayalı nam_ı müstear olarak yapılan işleminin iptali istemine ilişkindir....

          Dava, BK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, TBK 19.( BK 18.) maddeye dayalı olarak bir dava açabilir. Çünkü yapılan yargılama sonunda dava konusu takibin muvazaalı olduğunun anlaşılması halinde İİK'nun 283.maddesinin kıyasen uygulanarak, anılan takip dosyasının alacaklısının yaptığı tahsilatların davacıya iadesi gerekeceği gibi davacının haciz sırasıda değişecektir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık, mahkeme tarafından Türk Borçlar Kanununun 19. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali ve alacak istemi olarak vasıflandırılmış ve bu yönde hüküm kurulmuş bulunduğundan, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 17.07.2014 tarihli 2014/2 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.09.2014 (Çrş)...

            UYAP Entegrasyonu