Mahkemece,davanın ıslah edilmiş şekliyle kabulü ile dava konusu ...ilçesi,Yassıhöyük mahallesi, 113 ada, 4 parsel sayılı taşınmazın satışına ilişkin 31/01/2013 tarihli tasarrufun iptaline, davacıya İstanbul 34.İcra Müdürlüğünün 2013/14090 sayılı takip dosyasındaki alacak ve ferilerini geçmemek üzere dava konusu taşınmazda cebri icra yetkisi tanınmasına, dair karar verilmiş; hüküm davalı ...Nakliyat Gıda Çay.San.Tur. İth. İhr. Ltd.Şti. vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dava, İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Gerek, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir....
Dava, TBK'nun 19. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davaları ile TBK'nın 19 maddesine dayalı olarak açılan danışık (muvazaa) davaları bir benzerlik görülmekte ise de amaç ve hukuki nitelik olarak biribirinden farklıdır. İptal davaları, borçlunun üçüncü kişi ile geçerli olarak yaptığı bazı tasarruf işlemlerinin alacaklı yönünden hükümsüz sayılması için açılırken, danışık davaları, borçlunun yaptığı tasarrufun gerçekte hiç yapılmamış olduğunun tespitini amaçlar. Bu nedenle her iki dava arasındaki en önemli fark, iptal davası geçerli işlemlere karşı açılmasına karşın, danışık dava geçerli olmayan işlemlere karşı açılır.(Yargıtay 34 XX 108/5780 E. 2014/18433 K. Sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları) Bu nedenlere muvazaa nedenine dayalı açılan davalarda aciz vesikası aranmaz, hak düşürücü süre de söz konusu değildir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/309 ESAS (DERDEST DOSYA) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava TBK m.19 ve İİK 277 vd. maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davasıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, Kadirtepe Mevki., Hadımköy Mah., 260 ada, 3 parsel sayılı taşınmaz tapu kayıtları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmesi üzerine mahkemece 06/09/2022 tarihli tensibin 19 numaralı ara kararı ile talebin teminat mukabilinde kabulüne karar verilmiştir....
Bu türden iddialara dayalı davalarda hukuki yararın ortaya konulmasından sonra iddianın kanıtlaması halinde davanın mülkiyete ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun (İİK) 283/1- 2. maddesi kıyasen uygulanarak, iptali talep edilen tasarrufa konu malın haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması; aksi durumda yani davacının boşanmadan veya katılma alacağından kaynaklı bir alacağının olmadığı, giderek hukuki yararının bulunmadığının saptanması halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre dava, TBK'nin 19. maddesinden kaynaklı genel muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19. HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmamakta olup; uyuşmazlık, TBK' nın 19. maddesine göre muvazaa sebebine dayalı temlik işleminin iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine 19/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, terditli olarak açılan, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali olmadığı takdirde BK'nun 19. maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali isteğine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Gerek, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır....
Hukuk Dairesi'nin ( örneğin 09.04.2007 tarih, 2007/2654-4665 Esas ve Karar sayılı) ve Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 02.04.2014 tarih, 2013/4-1016 Esas, 2014/436 Karar sayılı kararlarında "açılmış bir icra takibi olmasa bile tasarrufun iptaline karar verilebilceği" kabul edilmişse de; bu kararların hukuki dayanaklarının yeterli olmadığını düşünüyorum. Zira, bu gibi davalarda ne TBK 19. maddesindeki (eBK m.18) taraf muvazaası koşulları ne de İİK'nun 277. maddesindeki tasarrufun iptali davası koşulları mevcut değildir. Mevcut bir icra takibi olmadan alınacak tasarrufun iptali kararın infazı bile olanaklı olmayabilecektir. Açıklanan nedenlerle, birleştirilen davada verilen tasarrufun iptali hükmünün, davanın reddine karar verilmek üzere bozulması gerektiğini düşünüyor; değerli çoğunluğun (2) numaralı bentteki düzeltili onama kararına katılmıyorum. 29.06.2015...
Muvazaaya dayalı iptal davasında davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Ayrıca Muvazaa iddiası ile açılan tasarrufun iptali davaların zamanaşımına bağlı olmadan ileri sürülebilmektedir. Somut olayda davacı vekili eldeki davayı açıkça Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesine dayalı olarak açmıştır. BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında İİK'nın 277. vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi şartı aranmaz. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2021 NUMARASI : 2020/19 ESAS- 2021/507 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01/07/2021 tarih ve 2020/19 Esas ve 2021/507 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şanlıurfa İli Haliliye İlçesi Atatürk Mah. 20 ada 77 parsel 3. Kat 16 nolu BB taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından İİK. 277 ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali, olmadığı takdirde TBK. 19....
İcra Müdürlüğünün 2017/5123 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu hakkında yapılan takibin kesinleştiğini, müvekkili şirketin harçtan muaf olduğunu, müvekkili şirketin alacağının tahsil imkanının bulunmadığını, davalı borçlunun taşınmazını borcun doğumundan sonra devrettiğini, davalılar arasında yapılan taşınmaz satış işleminin muvazaalı olduğunu, İİK 277 vd maddeleri ile TBK. 19. Maddesi uyarınca iptalinin gerektiğini belirterek öncelikle İİK. 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazın kaydına teminatsız ihtiyati haciz ve davanın TBK 19. Maddesine dayalı olduğu hususu da nazara alınarak HMK 389....