Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava konusunun davacı eşin boşanmadan kaynaklanan tazminat ve alacaklarının tahsili amacına yönelik olması gözetildiğinde, davanın muvazaa (TBK m.19) hukuki olgusuna dayalı tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında kıyasen uygulanabilecek nitelikte olan İİK'nin 281/2'nci fıkrası uyarınca iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında ihtiyati haciz düzenlenmiş ise de ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu ve mülkiyet ihtilafı olmayan taşınmaz hakkında verilmesinin mümkün bulunmaması nedeniyle mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali K A R A R Dava, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazın mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapılan satışının geçersiz olduğu iddiasına dayalı tapu kaydının iptali ile önceki maliki olan davalı eş adına tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder. Ne var ki Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 24.4.2013 Tarih, 2013/4568-6130 Esas ve Karar sayılı kararla davanın TBK nun 19. Maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu belirtilerek dosyanın Yargıtay (17.)...

    KARŞI OY YAZISI Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 19. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın ayrıntılarına ve muvazaa ile ilgili açıklamalara ilamda yer verildiğinden ayrıca tekrar edilmeyecektir. Ayrıca dava konusu olayda muvazaalı işlem, taşınmaz satışına ilişkin olduğundan değerlendirme, taşınmaz satışlarında muvazaa ile sınırlı yapılmıştır. Somut olayda çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; taşınmaz satışının muvazaalı olduğu iddiasıyla TBK’nın 19. maddesine dayanılarak açılan bir davada, muvazaa iddiasının kabulü hâlinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilip tapu iptali ve tescil yerine kıyasen davalıya ait taşınmaz üzerinde alacak ve ferileriyle sınırlı olarak davacıya haciz ve satış isteyebilme yetkisi verilmesi şeklinde hüküm kurulup kurulamayacağı noktasındadır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava Muvazaa Nedeni ile Tasarrufun İptali (TBK 19. madde) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi verilmesine yönelik talepte bulunulduğu, tedbir talebinin reddi üzerine ret ara kararının davacı tarafça istinafa taşındığı, istinaf aşamasından davacı taraf vekilinin davadan ve istinaf yolundan feragat ettiklerine ilişkin dilekçe sunduğu, yargılamanın yerel mahkemece henüz sonuçlandırılmadığı, davadan feragate ilişkin inceleme yapma görevinin bu aşamada yerel mahkemeye ait olduğu, istinaf yoluna başvurudan feragat ile ilgili değerlendirmenin dairemizce yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nın 349/2. maddesi; "Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilir ise, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir....

      Yine taşınmazın 25.09.2012 tarihinde devredildiği T18'in taşınmazı borçlunun kardeşinden satın aldıktan sonra kısa bir süre sonra borçlunun annesinin temsilcisi olduğu şirkete devretmesi, tapudaki satış bedeli ile taşınmazın devir tarihindeki gerçek değeri arasında yaklaşık 200 kat fark bulunduğu anlaşılmakla davalı Neşet'in de diğer davalılarla birlikte anılan taşınmaz yönünden muvazaa halkasının içinde bulunduğu kanaatine varılmış olup, onun da davanın esasına yönelik tüm istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekir. 6- Asıl ve birleşen dava TBK 19.maddesine dayalı olarak açılmış olup mahkemece gerekçeli karar sanki dava İİK 277.maddesine dayalı tasarrufun iptali davası imiş gibi yazılmıştır....

      Dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasıyla TBK'nin 19'uncu maddesine dayanılarak açılan tasarrufun iptali davasında davacının amacı, açmış olduğu katılma alacağının tahsili davası sonucu hak kazanacağı alacağını tahsil edebilmek için danışıklı olduğunu ileri sürdüğü hukuki işlemin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamaktır. Bu davayı açabilmek için de davacının karşılanması gereken bir katılma alacağı bulunup bulunmadığı, giderek hukuki yararının bulunması gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; TMK'nun 19.maddesine dayalı muvazaa iddiasına ilişkin tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Şti. hakkında başlattığı takip kesinleşmiş ve dava İİK’nun 282.maddesine uygun olarak davalı borçlu ve üçüncü kişi aleyhine birlikte açılmış olmasına, davacının dava dilekçesinde BK’nın 202 olmadığı takdirde İİK’nın 277 ve BK’19 maddesinin uygulanmasını istediği ancak davanın açıldığı 14.01.2014 tarihi itibariyle tasarrufun iptali davalarında Ticaret mahkemesinin görevli olmamasına, davanın ilk açıldığı tarih ve karar verildiği 15.12.2014 tarihleri arasında Ticaret Mahkemelerinde, BK’nın 202.maddesine dayalı yargılamasının değere bakılmaksızın yazılı yargılama usulüne, tasarrufun iptali davalarının ise basit yargılama usulüne tabi olmasına göre usul ve yasaya uygun bulunmuş olup mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanunun 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nin 373. maddesinin 5. fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 03.02.2021 tarihinde oybirliğiyle...

            Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemlerin iptali ile men-i müdahele istemine ilişkindir. 1. Davacı ... tarafından açılan men-i müdahale ve ecrimisil davasının görülmesi gereken mahkemesi ve inceleme mercii farklı olduğundan BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan dava ile birleştirilerek görülmesi hatalıdır. Yapılacak iş, öncelikle bu davaların tefrik edilerek, görev konusu dikkate alınarak yeniden karar verilmesi gerekmektedir. 2.İster İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında olsun isterse BK'nun 19.maddesine göre açılmış muvazaaalı işlemin iptali istemine ilişkin davalar olsun bu davaların görülebilmesi için davacının davalılardan birinden bir alacağının bulunması gerekir. Somut olayda, davacının davalılardan bir alacağı olmadığından, mahkemece, davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....

              İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları ile TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davalarının dava şartları ve yargılama usulleri birbirinden farklı olup, bu davaların birlikte görülmesi doğru olmadığından; mahkemece öncelikle davacı tarafa , davasını TBK 18- 19 maddelerine mi ya da İİK 277 vd. maddelerine dayandırdığının açıklatılarak açıklanan sonuca göre davaya devam edilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının alacağını temlik aldığı dava dışı bankanın Kayseri 4. İcra Dairesi'nin 2016/14729 E....

              UYAP Entegrasyonu