Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ve terditli olarak TBK 19. Maddesine dayalı muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali istemine ilişkin olup davalılar arasında yapılan Afyonkarahisar İli Merkez İlçesi Erkmen Köyü 2993 ada 7 Parselde kayıtlı taşınmazın borçlu T6'ın 28/02/2014 tarih ve 4285 yev. Nosu ile T3 300.000,00- TL bedel karşılığında satış ve temlikinin muvazaalı işlem iddiasına dayalı tasarrufun iptali ile cebri icra istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında kural olarak, tasarrufun iptal edilebilmesi için borcun doğum tarihinin iptali istenilen tasarruf tarihinden önce olması gerekir....

Mahkemece, davacının davasının tasarrufun iptali davası niteliğinde olduğu ve mahkemenin görev alanına girmediğinden HMK’nun 114/1-c maddesi göndermesi ile HMK’nun 115/2 maddesine gereğince davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayanan tasarrufun iptali ile TBK 19. maddesine dayanan muvazaalı işlemin iptali talebine ilişkin olduğu, somut olayda, muvazaalı olduğu iddia edilen takibin 24.10.2011 tarihinde başlatıldığı, davanın ise 22.05.2017 tarihinde açıldığı, dolayısıyla iptali istenen tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından, tasarrufun iptali hukuki sebebine dayanan dava bakımından inceleme yapılamayacağının düşünüldüğü; diğer yandan, davacı tarafın dilekçesinde, TBK 19. maddesine de dayanarak, muvazaalı takibin iptalini talep ettiği, TBK 19. maddesi anlamında dava şartlarının davada mevcut olduğu anlaşılmış olmakla yargılamaya devam edilerek işin esasına geçildiği, iptali istenen Kayseri 2....

    Dava İİK'nun 277 maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve bozmaya uygun olarak yapılan araştırma sonucu karar verilmiş bulunmasına, mahkemenin iki kez bozmadan sonra dava nitelemesini BK'nun 19.maddesi olarak değerlendirmesi hatalı olmakla birlikte bu husus esasa müessir bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, dosya kapsamı ile ... nolu taşınmazın 08.03.2005 tarihinde borçlu ... tarafından eşi ...'e yapılan satışının İİK'nun 278/3-1 maddesine göre eşler arasınadaki tasarruf bağış niteliğinde olup iptali gerekmesine, aynı gün ... tarafından ... nolu parselin ise borçlu tarafından davalı ...'e yapılan satışın ise aslında dava dışı ... ile yapılan ortaklık anlaması gereği yapıldığı ancak taşınmazın tapuda anılan şahsın yiğeni ... adına tescil edildiği, gerçek bir satış olmadığı, davalı ...'...

      A.Ş. tarafından verilen tüm onay, izin ve muvafakatler ile ilgili sözleşmelerin ve tüm devir işlemlerinin (Satış, devir protokolü, kiralama v.b.) muvazaa nedeniyle iptali ile üretim lisanslarının T7 ve Tic. A.Ş. adına tescil edilmesine karar verilmesi isteminden ibaret olduğu anlaşılmıştır. Buna göre dava TBK 19 maddesi gereğince açılan muvazaa hukuksal nedenine dayalı T7 ve Tic. A.Ş. tarafından verilen tüm onay, izin ve muvafakatler ile ilgili sözleşmelerin ve tüm devir işlemlerinin (Satış, devir protokolü, kiralama v.b.) iptali istemi olduğu anlaşılmıştır. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür. HSK 1....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı ...’tan bonoya dayalı alacağı olan davacının borçlu aleyhine icra takibi yaptığını ancak borcun doğumundan sonra borçlunun ..., ... Köyü 1020 parsel sayılı taşınmazı, davalı ...’ye düşük bedelle devrettiğini bu nedenle tapunun iptalini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın, muvazaa nedenine dayalı tapu iptali davası olması halinde tasarrufta bulunan borçlu ...’ın hayatta olması nedeniyle, İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olması halinde de aciz belgesi olmaması nedeniyle reddi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

        Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. 1-HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....

          belirterek tasarrufun iptali ile tapu kayıtlarının eski hale getirilmesini, tapu kayıtlarına 3....

          BK'nun 19. maddesine göre dava açılabilmesi için İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak davacının kesinleşmiş bir alacağının veya yasadan doğan (miras payı gibi) bir talep hakkının varlığı ön koşul değildir. Ancak davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının veya yasadan doğan (miras payı gibi) bir talep hakkının olması gereklidir. Öte yandan, davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

          Dava BK. 18. maddesine göre açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal davasıdır. Bir davada taraflarca ileri sürülen maddi olguların hukuki değerlendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, nitelemeyi yapıp hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki açık bir şekilde muvazaa şeklindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır....

            UYAP Entegrasyonu