O halde icra dosyasında borçlu olarak yer almayan, tasarrufun iptali davası sebebi ile malı üzerinde alacaklıya haciz ve satış yetkisi tanınan tasarrufun iptali davası davalısının zamanaşımı sebebi ile takibin iptalini istemek bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/18279 E., 2017/10496 K. sayılı kararı). Aksi durumun kabulü, tasarrufun iptali davasında borçlu ve üçüncü kişiyi şekli mecburi dava arkadaşı kılan İcra ve İflas Kanunu'nun 282/1. maddesine, borçlunun aciz halinde olması sebebi ile mal kaçırma niyeti ile yapılan işlemlerin alacaklıya karşı geçersiz sayılması amacını taşıyan tasarrufun iptali davasının genel mantığına aykırılık teşkil eder....
Hukuk Dairesi'nin ( örneğin 09.04.2007 tarih, 2007/2654-4665 Esas ve Karar sayılı) ve Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 02.04.2014 tarih, 2013/4-1016 Esas, 2014/436 Karar sayılı kararlarında "açılmış bir icra takibi olmasa bile tasarrufun iptaline karar verilebilceği" kabul edilmişse de; bu kararların hukuki dayanaklarının yeterli olmadığını düşünüyorum. Zira, bu gibi davalarda ne TBK 19. maddesindeki (eBK m.18) taraf muvazaası koşulları ne de İİK'nun 277. maddesindeki tasarrufun iptali davası koşulları mevcut değildir. Mevcut bir icra takibi olmadan alınacak tasarrufun iptali kararın infazı bile olanaklı olmayabilecektir. Açıklanan nedenlerle, birleştirilen davada verilen tasarrufun iptali hükmünün, davanın reddine karar verilmek üzere bozulması gerektiğini düşünüyor; değerli çoğunluğun (2) numaralı bentteki düzeltili onama kararına katılmıyorum. 29.06.2015...
Somut olayda davalı borçlu ile üçüncü kişinin evli (karı koca) oldukları, yaptıkları dava konusu tasarrufun İİK'nın 278/2- 1 maddesi hükmüne göre bağış niteliğinde olması nedeniyle davalıların iyi niyetli olup olmamaların veya taşınmazın tasarruf tarihindeki gerçek değerleri ile satış bedeli arasında misli fark bulunup bulunmadığının da bir önemi bulunmadığı, davacının aynı zamanda davasını TBK'nın 19.maddesi kapsamında genel muvazaa hukuki sebebine dayandırmış olması karşısında aciz belgesi sunulmasına gerek bulunmadığı, borcun doğumunun tasarruf tarihinden önce olduğu da göz önüne alındığında, davalı T4 vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. HÜKÜM : Gerekçe uyarınca; 1- )Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 18....
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda;Tasarrufun iptali davalarında davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir....
O halde icra dosyasında borçlu olarak yer almayan, tasarrufun iptali davası sebebi ile malı üzerinde alacaklıya haciz ve satış yetkisi tanınan tasarrufun iptali davası davalısının zamanaşımı sebebi ile takibin iptalini istemek bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/18279 E., 2017/10496 K. sayılı kararı). Aksi durumun kabulü, tasarrufun iptali davasında borçlu ve üçüncü kişiyi şekli mecburi dava arkadaşı kılan İcra ve İflas Kanunu'nun 282/1. maddesine, borçlunun aciz halinde olması sebebi ile mal kaçırma niyeti ile yapılan işlemlerin alacaklıya karşı geçersiz sayılması amacını taşıyan tasarrufun iptali davasının genel mantığına aykırılık teşkil eder....
HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava İİK’nın 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19. madde uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava; TBK 19 ve İİK 277.maddesi uyarınca muvazaa sebebi ile tasarruf işleminin iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı .... vekili, davalı borçlu ...aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu takiplerde muvazaalı olarak borçlanmasına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı Kooperatif vekili davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı borçlu ...usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK 19. maddesinde izah edilen muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkindir....
HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava; İİK'nın 277 vd maddeleri uyarınca aksi halde TBK 19. maddesi kapsamında tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 5411 sayılı Bankacılık Kanununun Varlık Yönetim Şirketi başlıklı 143. maddesinin 5. fıkrasına göre: “… Varlık yönetim şirketlerinin yaptıkları işlemler ve bununla ilgili olarak düzenlenen kâğıtlar, kuruluş işlemleri de dâhil olmak üzere kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'na göre ödenecek damga vergisinden, 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre ödenecek harçlardan, her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden, kaynak kullanımını destekleme fonuna yapılacak kesintilerden ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 39'uncu maddesi hükmünden istisnadır.”...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali istemi olup; inceleme konusu talep ise, ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı hususuna ilişkindir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır. Davacı taraf, temlik alan sıfatıyla yürütülen icra takibi kapsamında alacağın tahsil edilemediğini ve davalı borçlu Yaşar Fidan'ın borcu ödemediği gibi alacaklısından mal kaçırma kastıyla taşınmazını muvazaalı olarak davalı T5, T5'un da bir süre sonra yine muvazaalı olarak davalı/ borçlu Yaşar Fidan'ın oğlu olan T4 devrettiğini ileri sürerek, tasarrufun iptali talebiyle iş bu davayı açmış ve aynı zamanda ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur....