Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 05.12.2012 tarih ve 239434 yevmiye no.lu sözleşmesi ile Girişim Varlık Yönetim A.Ş.’ye devir ve temlik edildiğini, müvekkili şirketin alacağının tahsili imkanı bulunmadığını, davalının taşınmazını borcun doğumundan sonra devrettiğini, davalılar arasında yapılan taşınmaz satış işleminin muvazaalı olup İİK. 277. ve devamı maddeleri ve TBK. 19. maddesi uyarınca da iptali gerektiğini belirterek, tasarrufun iptaline, dava konusu taşınmaz üzerinde İstanbul Anadolu 5.İcra Müdürlüğünün 2010/6464 esas sayılı dosyasındaki alacak ve tüm fer’ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; dava, İİK 277. ve devamı maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali talebine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

O halde icra dosyasında borçlu olarak yer almayan, tasarrufun iptali davası sebebi ile malı üzerinde alacaklıya haciz ve satış yetkisi tanınan tasarrufun iptali davası davalısının zamanaşımı sebebi ile takibin iptalini istemek bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/18279 E., 2017/10496 K. sayılı kararı). Aksi durumun kabulü, tasarrufun iptali davasında borçlu ve üçüncü kişiyi şekli mecburi dava arkadaşı kılan İcra ve İflas Kanunu'nun 282/1. maddesine, borçlunun aciz halinde olması sebebi ile mal kaçırma niyeti ile yapılan işlemlerin alacaklıya karşı geçersiz sayılması amacını taşıyan tasarrufun iptali davasının genel mantığına aykırılık teşkil eder....

E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, TBK 19. maddesi uyarınca muvazaalı tasarruf işleminin iptali ile haciz ve cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı banka tarafından İzmir 20....

Davacı vekili istinafa karşı sunduğu cevap dilekçesinde özetle; benzer davaların hap kabulle sonuçlandığını, tasarrufların iptali için gerekli yasal şartların bulunduğunu, aciz halinin gerçekleştiğini misli farkın bulunduğunu belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353/(1), b, 2 maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, TBK. 19 ve İİK'nun 278, 279 ve 280 maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi sadece İİK 278. maddesi yönünden inceleme yaparak davanın kabulüne karar vermiş, istinafa davalı T4 vekilinin geldiği görülmüştür....

Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali davalarında genel yetki kuralının geçerli olduğunu, genel yetki kuralına göre davanın Lapseki'de açılması gerekirken İstanbul'da açıldığını, yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde yetkisizlik kararı verilerek dava dosyası kendisine gönderilen mahkemenin bu yetkisizlik kararı ile bağlı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İcra ve İflas Kanunun 277 vd md. ile Türk Borçlar Kanununun 19. maddesi uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. Davanın önce Bakırköy 3....

ileri sürerek, TBK md.19 ve İİK 277 vd. maddeleri gereğince davalı-borçlunun devrettiği taşınmaz ile ilgili söz konusu devre ilişkin tasarrufun tapu tashihine mahal olmadan iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2023 NUMARASI : 2022/147 ESAS, 2023/47 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı, TBK 19) KARAR : Samsun 4....

Madde gereğince iptalinin gerektiğini açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalılara devrolan; taşınmazlar üzerinde hissesinin devrine yönelik tasarrufun Gaziantep İcra Müdürlüğü'nün 2019/34577 E. sayılı icra takibine konu alacaklarının şimdilik 50.000,00 TL'lik kısmı ve kısmın faiz ve sair fer'ileri ile sınırlı olmak üzere (söz konusu icra takibine konu alacaklarının dava konusu edilmeyen kısmı ile ilgili her türlü dava ve talep hakları saklıdır) İİK. 277 ve devamı maddeleri ile TBK. Mad. 19 gereğince müvekkili banka yönünden iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı T8 vekili cevap dilekçesinde özetle; her üç davalının ikametgahı Gaziantep olduğunu, yetkili mahkeme Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davaya konu edilen satışların gerçek satış olduğunu, tasarrufun iptali şartları oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Dava dilekçesi ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Davanın ve istinaf edilen kararın İcra ve iflas kanunundan (İİK 277 vd) kaynaklanan tasarrufun iptali ve TBK 19. Maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı açılan dava ve yargılaması sonucu verilmiş bir nihai karar olduğu anlaşılmıştır. HMK'nın 352/1- a bendine göre (ön inceleme); "incelemenin başka bir dairece veya Bölge Adliye Mahkemesince yapılmasının gerekli olması ... halinde öncelikle karar verilir." 5235 sayılı yasanın 35.maddesi gereğince Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinin numaraları ile aralarındaki iş bölümünün belirlenmesine dair HSK'nın 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararının dairemizin bakacağı işlerle ilgili işbölümü kısımlarında işbu istinaf talebine konu edilen dava ve işlerle ilgili verilmiş kararların istinaf incelemesinin bulunmadığı, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4....

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, TBK 202 maddesi anlamında bir malvarlığı veya işletme devri olmadığını, kesinleşmiş takip ve hacizler bulunduğunu, satış isteyip alacağı tahsil imkanı olduğundan dava açmakta hukuki yarar bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı Yahya Beyce cevap dilekçesine, TBK 202. maddesine göre dava açılamayacağını, ipotek yüklü taşınmazların karşılığını ödemek suretiyle alacaklarını kurtarabilmek amacıyla satın aldıklarını ancak, sonuçta zarar ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, TBK 202 maddesi anlamında malvarlığı ve işletme devrinden bahsedilemeyeceği, münferit taşınmazların devredildiği, İİK 277 maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası açılabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu