Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/303 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Manisa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/12/2020 tarih ve 2020/303 Esas sayılı ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın alacağının tahsilini engellemek ve mal kaçırmak amacıyla, davalıların kendi aralarında muvazaalı olarak tanzim etmiş oldukları senetlere dayalı olarak açılmış olan İstanbul 11. İcra Müdürlüğü 2018/23560 Esas sayılı dosyasından yürütülen takibin muvazaa nedeniyle iptalini, işbu takip dosyasından hacizli hisselerin geçerli olduğu anlamına gelmemek kaydıyla bankamıza hacizli hisselerin geçerli olduğu açık olduğundan; davalı/borçlu T6 adına kayıtlı tüm malvarlığı üzerine danışıklı olarak uygulanan haciz işlemlerinin ve tasarrufların, TBK.’nun 19....

in eski eşi ... tarafından tasarrufun iptali davası açılmıştır. Önalım hakkı gerçek satışlarda kabul edileceğinden satışın iptali halinde önalım hakkından bahsedilemez. Mahkemece ilgili tasarrufun iptali davasının sonucunun beklenmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, dava ve birleştirilen davanın kabulüyle davaya konu 29096 ada 8 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı 19/316 payın yarısının davacı ..., diğer yarısının davacı ... adına tesciline dair verilen kararın, Dairemizin 10.10.2016 tarih, 2016/2499 Esas- 2016/7999 Karar sayılı ilamı ile "davalıya ait 19/316 hissenin iptali ile 19/632 hissenin davacı ..., 19/632 hisseninde davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde yarı yarıya davacılar adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali (TBK. 19. Madde) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça daha önceden devralınan Nobel Tıp Ltd. Şti. Yetkilisi ile diğer davalı Soner'in kendisini zorda bırakmak amacıyla muvazaalı borç ilişkisi doğurarak kendisini sıkıntıya soktuğunun ileri sürülerek davalılar arasında muvazaalı olarak oluşturulduğu ileri sürülen bono ile ilgili icra takibine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkeme davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı Soner vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun “Sözleşmelerin Yorumu, Muvazaalı İşlemler” başlıklı 19. Maddesinde; “Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/191 ESAS - 2021/165 KARAR DAVA KONUSU : Muvazaalı İşlemin İptali(TBK 19 Md....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) istemine ilişkindir. İİK'nın 140/1. maddesinde İcra Müdürlüğü’nce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceği belirtilmiştir. Maddeye göre haciz sıra cetvelinin düzenlenebilmesi için satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmemesi gerekir. Bu madde uyarınca düzenlenen bir sıra cetvelinde, hacizlere ilişkin takip dosyası (takip tarihi, haciz tarihi, alacak miktarı gibi) bilgilerine, ipotek veya hapis hakları varsa bu hakların tesis edildiği tarihlere ve dayanak bilgilerine yer verilmesi gerekir. Somut olayda, icra dosyasına intikal etmiş bir para bulunmamaktadır. İİK'nın 83/2. madde hükmüne göre, maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunlar İcra Müdürlüğü’nce sıraya konur ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez....

    İlk derece mahkemesince; İİK 277 vd. md. uyarınca tasarrufun iptali davası için mevcut bir icra takibi ve aciz vesikası alınmasının ön koşul olduğu, bunların dosyada mevcut bulunmadığı, kaldı ki davacının Bursa 2. Aile Mahkemesi'ndeki 2017/1033 Esas sayılı dosyada da işbu davaya konu talebin aynısını talep ettiği, hem aynı taleple önceden açılmış bir dava olduğu, hem de tasarrufun iptalinin özel dava şartlarının sağlanmadığı belirtilerek davanın usulen reddine karara verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından davanın İcra ve İflas Kanunu'nun 277 vd. maddesi uyarınca açılmış olduğu değerlendirmesinde bulunulduğunu, halbuki davanın Türk Borçlar Kanunu 19. maddesinde tanımlanan muvazaa davası olduğunu, esasen ortada bir muvazaa bulunduğunun ispatlandığını, bu konuda açtıkları diğer bir davanın kabul edildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    edildiğini, taraflar arasında yapılan satışların gerçek satış olmayıp müvekkili bankayı zarara uğratmak kastı ile yapılan işlemler olduğunu, tasarrufun iptalini gerektirdiğini, muvazaalı olduğunu, mal kaçırmaya yönelik aldatma kastıyla yapılan satışlar olduğunu, malikin kötü niyetli davrandığı yönünde açık delil oluşturduğunu, borçlular hakkında fiili hacze gidilmesine rağmen bir sonuç alınamadığını, bankalara gönderilen 89/1 haciz ihbarnamelerinden olumlu bir sonuç alınamadığını, kefillerin borcu karşılayacak herhangi bir mal varlığının bulunamadığını belirterek, davanın kabulü ile Muş ili Merkez Kültür Mahallesi 450 ada 222 parsel 19 ve 21 numaralı bağımsız bölümlerin en son satış işlemlerinin öncelikle İİK madde 277 ve devamı gereğince iptaline, uygun görülmediği takdirde söz konusu tasarrufların 6098 sayılı TBK madde 19 ve devamı gereğince iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2021/268 ESAS, 2022/219 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı, TBK 19 ) KARAR : Ordu 2....

    İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, İİK 277 ve devamı, olmadığı takdirde TBK 19. maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı borçlu T5 hakkında Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/3888 E. Sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalı borçlunun eşi davalı T3 tarafından davalı borçlu hakkında Nevşehir İcra Dairesinin 2020/733 E. Sayılı dosyasıyla takip yapılarak davalı borçlunun hak ve alacaklarına haciz konulduğunu, takibin muvazaalı olduğunu, Takip dosyası üzerinden konulan hacizleri iptali gerektiğini, belirterek İİK. 277 vd. maddeleri ile TBK 19. Maddesi uyarınca muvazaalı takibin ve takip konusu hacizlerin iptali talep edilmiştir. Davacı alacağına konu Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/3888 E....

      Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 25.04.2022 tarihli istinafa cevap dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin kararı ve kararın gerekçesi son derece yerinde olup davalılar vekilinin haksız ve mesnetsiz istinaf başvurusunun reddi gerektiğini, dava muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olup dava dilekçemizden de açıkça anlaşılacağı üzere davada TBK m.19 ve iik 277 vd maddelerine dayanıldığını, muvazaa hukuksal nedenine (TBK 19 uyarınca) dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında borçlunun aciz hali ile aciz vesikası sunulmasının dava şartı olarak aranmadığını, öte yandan alacağa dayanak icra dosyaları incelendiğinde de görüleceği üzere borçlu adına kayıtlı aktif mal varlığı bulunmayıp, 3.kişilere yazılan haciz müzekkereleri cevapları da olumsuz olduğunu, davalı borçlu T8 hakkında pek çok icra takibi bulunup davalının aciz halinde olduğunun da icra dosyalarından net olarak anlaşıldığını, bu hususların yanısıra, Trabzon BAM 3....

      UYAP Entegrasyonu