Kat, 10 numaralı bağımsız bölümdeki taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkil bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ve dava konusu taşınmazın dava dışı 3. kişilere satılmış olması nedeniyle, bu durumda 3. şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk edeceğinden, değerler nispetinde alacağımızın faiz ve ferileri ile yapılan takip masrafları da gözetilerek nakden tazminine, dava konusu taşınmaz dava dışı kişilere devredilmiş olması nedeniyle 441 644 479 36 TC kimlik numaralı davalı T4'nin adına kayıtlı olan menkul ve gayrimenkul malvarlıkları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz kararı verilmesi "talep etmiştir....
Ayrıca muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali davaları her zaman açılabilecek olup, muvazaa iddialarında hak düşürücü süre ya da zamanaşımı süresi söz konusu olamaz. (Yargıtay 17 hukuk 2016/10467E,2019/1972K, 4 hukuk 2020/1254E-2021/1330K) Mahkemece her ne kadar dava İİK 277 ve devamı maddelerine ilişkin olarak gerekçelendirilse de bu anlatılanlara göre davacı TBK 19 maddesine göre dava açmakla aciz vesikası almasına gerek yoktur. Zamanaşımı da sözkonusu olmayacaktır. Davanın TBK 19....
İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi içinse, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması yanında, borçlu hakkında icra takibi başlatılması, icra takibinin kesinleşmiş olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde de İİK'nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılıp değerlendirilmelidir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; ilk derece mahkemesince, davanın İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali davası mı? yoksa TBK'nın 19. maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası mı? olduğu konusunda herhangi bir somut belirlemede bulunmaksızın yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Oysa bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3655 KARAR NO : 2022/2927 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EĞİRDİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2022 NUMARASI : 2022/77 Esas - 2022/178 Karar DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : DAVA :Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) İSTİNAF KARAR TARİHİ :27/12/2022 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ :27/12/2022 Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı Serhat Demiroğlu'dan alacaklı olduğunu, davalılardan Serhat Demiroğlu aleyhine, dava dışı HSBC A.Ş ile imzalanan kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan Kredi Kartı/Kredi sözleşmesine istinaden borcun ödenmemesi üzerine borçluya temlik eden banka tarafından hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle borçlunun temerrüde düştüğünü, aleyhinde İstanbul 3....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/817 KARAR NO : 2020/678 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MERSİN 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2019 NUMARASI : 2020/153 ESAS, 2020/186 KARAR DAVA KONUSU : Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı Seyfi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankadan mal kaçırmak amacıyla davalıların kendi aralarında danışıklı olarak yapmış oldukları Mersin 1. İcra Müdürlüğünün 2015/17064 esas sayılı takibinin ve bu takipten borçlu-davalı T6 maaşı üzerine konulan 1.sıra haciz işlemine ilişkin tasarrufların İİK.nun 277 ve devamı maddeleri ile TBK....
İcra Müdürlüğünün 2015/7744 Esas sayılı icra takibi yönünden İİK nun 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19. maddesi gereğince iptaline, dava konusu taşınmazlar üzerinde müvekkili bankaya cebri icra yapabilme yetkisi verilmesine, Elazığ ili Kovancılar ilçesi Yeni Mah. Köy altı mevkiinde bulunan 7306, 7311, 7312, 7313, 7314 ve 7315 parsellerde kayıtlı arsa nitelikli taşınmazlarını davalı borçlu T12 tarafından davalı T7 devrine ilişkin tasarrufun Adana 1. İcra Müdürlüğünün 2015/7744 Esas sayılı icra takibi yönünden İ.İ.K. Mad. 277 ve devamı maddeleri ile TBK Mad. 19. gereğince müvekkili banka bakımından iptaline, T7 söz konusu taşınmaz yerine geçen değer nispetinde nakten tazminatı devir tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2....
nin borçludan olan alacağını müvekkili T3 A.Ş.’ye temlik ettiğini, her türlü hak ve alacak ile alacaklı sıfatının müvekkili şirkete geçtiğini, davalı borçlu Nur Dünya Kaplan'ın maliki bulunduğu; Konya ili, Seydişehir ilçesi, Sofhane mahallesi, 141 ada, 46 parsel, 1.kat, 1 numaralı bağımsız bölümde kayıtlı daire nitelikli taşınmazını, 31/12/2014 tarihinde 8626 yevmiye sayılı işlemle yakını olan davalı T1 devrettiğini, dava konusu devrin muvazaalı olduğunu, yapılan tasarrufun TBK md.19 uyarınca geçersiz olduğunu, dava konusu tasarrufun İİK 280 uyarınca iptali gerektiğini, edimler arasında aşırı fark bulunduğundan İİK 278/III-2 uyarınca da tasarrufun iptali gerektiğini, tüm bu nedenlerle müvekkili şirketin bir güven müessesesi oluşu ve genel hükümlerden (İİK.m.259) farkı olarak tasarrufun iptali davalarında İİK.m.281/2 uyarınca verilecek ihtiyati hacizlerde teminat alma zorunluluğu bulunmayışı nazara alınarak teminatsız olarak tasarruf konusu; Konya ili, Seydişehir ilçesi, Sofhane mahallesi...
Kat 20 nolu bağımsız bölüm mesken nitelikli taşınmazın 1/4 hissesini eşine devretmiş olduğunun tespit edildiğini, bahsedilen devrin alacaklının zarara uğratılması kastı yapıldığının açık olduğunu, hissenin değerinin altında ve borçlunun eşine devredilmiş olmasının borçlu tarafından mal kaçırma maksatlı işlem olduğunu, yapılan işlemin muvazaalı olduğunu, davanın kabulü ile davalıların tasarruflarının iptaline karar verilmesini, yapılan muvazaalı devir işleminin TBK 19.maddesi uyarınca iptali ile Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2016/21056 Esas, Antalya Genel İcra Dairesinin 2022/163161 Esas ve 2022/163159 Esas sayılı dosyalarındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra ve satış yetkisi verilmesine, söz konusu taşınmazın tasfiyesi halinde İİK 277.maddesi uyarınca karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
ŞTİ'ne aidiyetine ve cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi olduğu, ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olarak ve gerekçeli kararda da davanın İİK'nın 277 ve devamı maddelerinden kaynaklı tasarrufun iptali davası olarak kabul edildiği görülmüştür. Dava dilekçesi içeriği, ön inceleme duruşmasındaki uyuşmazlık tespiti ve gerekçeli karar ile açıkça davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerinden kaynaklanan tasarrufun iptali davası olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlığı bakmakla görevli daire Hukuk Daireleri İş Bölümü kararı gereğince 5. Hukuk Dairesi' olduğundan ve Dairemiz ile 5. Hukuk Dairesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan dosyanın, görevli dairenin tespiti için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....