Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Gebze 3....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Gebze 3....

      Mahkemece, tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için kesinleşmiş takibin olması gerektiği, borçlunun takibi itiraz ettiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı, vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında, kesinleşmiş bir takibin varlığı da gereklidir. Dosya içerisindeki bilgilerden, dava dayanığı takip dosyası ile ilgili olarak, borçlunun yaptığı itirazı nedeni ile takibin duruduğu ve . İcra Mahkemesinin 2012/244 Esas sayılı dosyasından itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, yapılacak iş, anılan davanın sonucunun bekletici mesele yapılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

        nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davası ile karşılık dava alacaklının İİK.'nun 97/17.maddesine dayalı olarak açtığı, tasarrufun iptali davasıdır. Davalı, karşı- davacı alacaklı dava konusu aracın borçlu tarafından davacı 3.kişiye danışıklı olarak satıldığını ileri sürerek yapılan tasarrufun iptalini istemiştir. Mahkemece davacı-karşı davalı 3.kişinin açtığı istihkak davası yönünden davacı vekiline eksik harcı yatırması için 10 günlük kesin süre verilmesine rağmen kesin süre içersinde eksik harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle 3.kişinin açtığı davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davalı- karşı davacı alacaklı tarafından İİK'nun 277 vd.maddelerine göre usulüne uygun olarak açılan tasarrufun iptali davası hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiştir....

          Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptalini istemiştir. Davacı tarafından yargılama sırasında davanın İİK 277 vd. maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamış aksine danışıklılık nedeni ile işlemin iptali istenmiştir. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, TBK 19.(mülga 818 sayılı BK.md.18) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufuniptali davası açması da mümkündür....

            Mahkemece, tarafların kardeşi olması nedeni ile İİK'nun 278/1 göre yapılan tasarrufun bağışlama hükmünde olduğundan bahisle tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2.048,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 4.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davalı borçlular vekili, aracın davacıya satıldığını ve bir ilgilerinin olmadığını davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır Mahkemece, alacaklının bağımsız olarak açtığı tasarrufun iptali davası birleştirerek yaptığı yargılama sonunda, davacı 3.kişinin istihkak davasının kabulüne alacaklının açtığı tasarrufun iptali davasının reddine ilişkin kararı, Yargıtay 21....

                Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, toplanan delillere göre; temel ilişkinin tasarruftan önce oluştuğunun, davacı tarafça ispatlanamaması ve bu hususun tasarrufun iptali davasında ön şartın olduğu gözetilerek ön şart yokluğundan dolayı davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır. İİK'nın 277'e dayalı tasarrufun iptali davalarında; davacı taraf bir alacağa dayanarak iptal isteğinde bulunmuş ise bu alacağın tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerekir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu tür davaların dinlenebilme koşulları arasında mahkemece de belirlendiği gibi iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması gerektiği, somut olayda takip konusu borcun 12.12.2007 ve 29.12.2007 keşide tarihli çeklere dayalı olup iptali istenen tasarrufun 17.5.2007 tarihli olması nedeniyle görünüşte dava konusu tasarrufun borçtan önce yapıldığının anlaşıldığı, ancak davacı vekili takip konusu alacağın iptali istenen tasarruftan önce ve davalı borçlu ile aralarında organik bağ bulunan ......

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, tapudaki haciz şerhinin kaldırılması; karşı dava ise İİK’nın 277. vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın ve karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacı ... tarafından tasarrufun iptali isteminin reddine dair verilen karar yönünden temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına, davanın açıklanan niteliğine ve temyiz edenin sıfatına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay ( 17. ) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu