O halde icra dosyasında borçlu olarak yer almayan, tasarrufun iptali davası sebebi ile malı üzerinde alacaklıya haciz ve satış yetkisi tanınan tasarrufun iptali davası davalısının zamanaşımı sebebi ile takibin iptalini istemek bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/18279 E., 2017/10496 K. sayılı kararı). Aksi durumun kabulü, tasarrufun iptali davasında borçlu ve üçüncü kişiyi şekli mecburi dava arkadaşı kılan İcra ve İflas Kanunu'nun 282/1. maddesine, borçlunun aciz halinde olması sebebi ile mal kaçırma niyeti ile yapılan işlemlerin alacaklıya karşı geçersiz sayılması amacını taşıyan tasarrufun iptali davasının genel mantığına aykırılık teşkil eder....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2019 NUMARASI : 2018/584 ESAS 2019/499 KARAR DAVA KONUSU : TBK 19. Maddesine Dayalı Tasarrufun İptali KARAR : İzmir 9....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı ...’in müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı davalı ... ’a sattığını, onunda diğer davalı ...’a sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur....
Hemen belirtmek gerekir ki, muvazaa hukuki sebebine dayanarak açılan tasarrufun iptali davaları İİK'nin 284 üncü maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süreye tâbi değildir. Gerek İİK'nin 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasında, gerekse muvazaa hukuki olgusuna dayanılarak açılan tasarrufun iptali davası İİK’nin 283 üncü maddesinin 2 nci fıkrasına göre maddesine göre, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Yani dava konusunun borçludan satın alan şahıs tarafından elden çıkarılması (devredilmesi) halinde davacı alacaklı dördüncü kişiyi davaya dahil etmeden üçüncü kişi yönünden bedele dönüştürmek veya dördüncü kişiyide davaya dahil ederek her iki tasarrufun da iptalini istemek gibi ihtiyari bir hakka sahiptir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1342 KARAR NO : 2022/1552 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2022 NUMARASI : 2021/734 ESAS 2022/77 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Şanlıurfa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/01/2022 tarih, 2021/734 Esas, 2022/77 Karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan, dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin alacak ve sair talep hakları saklı kalmak kaydıyla; alacaklılara zarar vermek kastıyla yapılan Hatay ili Arsuz ilçesi Pirinçlik K.M Mah. 1115 parselde kayıtlı Mesken-Dubleks nitelikli taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun, müvekkili bakımından İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptali, aksi takdirde TBK 19....
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK.nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2020/163 ESAS 2021/214 KARAR DAVA KONUSU : TBK'nın 19. Maddesine Dayalı Tasarrufun İptali KARAR : İzmir 3....
Öte yandan, tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde, İİK'nun 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada, üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece re'sen araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz....
Mahkemece, İcra ve İflas Kanunun 278. maddesine göre satılan dairenin gerçek bedeli ile tapudaki satış bedeli arasında misli fark bulunduğundan tasarrufun iptalinin gerektiği, ancak davalı ... dava açılmadan kısa bir süre önce dava konusunu elden çıkardığı görüldüğünden bu tarih itibariyle 104.500,00 TL nin davalı ...'dan tahsiline karar verilmiş; hüküm,davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir 1. Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve borçlu ve üçüncü kişinin ..Ltd.Şti de 21.07.2010 tarihindeki kuruluşundan itibaren ortaklık ilişkisi bulunması nedeni ile, üçüncü kişi ...'nun İİK'nun 280.maddesine göre borçlunun mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını bilebilecek şahsılardan olduğunun sabit bulunmasına göre davalı ......
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine dairemizce verilen 25/03/2021 gün 2021/391 Esas - 2021/559 Karar sayılı ilamla; "Dava, ileri sürülüş biçimine göre İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında, mal alacak veya bir hakkın borçludan devralan 3.kişi devraldığı şeyi dava sırasında bir başkasına devrederek elden çıkarmış ise davacı alacaklının iki seçeneği mevcuttur. Bu iki seçenekten birincisi; şeyi 3.kişiden devralan kişiyi iptal davasını yöneltmek, ikincisi ise İİK'nun 283/2 maddesi uyarınca 3.kişiden nakden tazminat isteğinde bulunmaktır. Tasarruf konusu mal, yargılama sırasında dava dışı bir kişiye devredilir ise davacıya bu kişiyi (4.kişi) davaya dahil etmesi veya davasını 3.kişi hakkında tazminata dönüştürmesi konusundaki seçimlik hakkının hakim tarafından hatırlatılması zorunludur....