Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini ve taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, mahkemece dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, verilen karara dava dışı ... tarafından yapılan itiraz üzerine taşınmazın davalılar adına kayıtlı olmaması nedeniyle kabul edilerek ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. İİK'nin 281.maddesi uyarınca, tasarrufun iptali davalarında alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunma hakkına sahiptir. Somut olayda alacaklı her ne kadar ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ise de, hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan bu talebin İİK'nin 281.maddesi kıyasen gözönünde bulundurularak ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilmesi ve son malik ...'...

    Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına 2.1.2004 tasarruf tarihi ile 16.1.2013 dava tarihi arasında 6183 Sayılı AATUHT'nun 26.maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davanın önşart yokluğundan reddedilmesi nedeniyle kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına AAÜT'nin 7/2 maddesi gereğince maktu vekalet ücreti; ayrıca 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içerdiğinden anılan yasal düzenleme gereğince davalı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet...

      e dava yöneltildiği, Mahkemece .. yönünden iptal koşullarının oluşup oluşmadığı yönünden bir değerlendirme yapılmadığı ve bu yönde olumlu olumsuz karar verilmediği, buna göre davalı Hasan Hüseyin yönünden 6183 Sayılı ..'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince iptal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi, kabule göre de 6183 Sayılı ...'nun 31 maddesi gereğince bedelle sorumluluk halinde tazminatla sorumlu tutulacak kişinin tasarruf konusu malı elden çıkardığı tarihteki değeri belirlenerek bu bedelin tazmini yönünden değerlendirme yapılması gerekirken keşif tarihindeki değerinin hükme esas alınmasının yerinde olmadığı gereğine değinilmiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda birleşen dava yönünden davalı ...'...

        Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden temyiz aşamasında dava konusu borcun yapılandırma yasasından yararlanılarak tahsil ve tasfiye edildiği beyan edilmiştir. Bu durumda gerekli araştırma yapılarak değerlendirilip sonucuna göre davanın konusu kalıp kalmadığının araştırılarak bir karar vermek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 03/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar ‘bu derece dahil) sıhri (kayın)hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden , davalı ... satış tarihinde borçlunun eşi olduğundan ve aynı yasanın 30.madde kapsamında davalı üçüncü kişinin borçlunun mali durumu ve mal kaçırma amacını bilebilecek durumda olması nedeni ile tasarrufların iptali gerekecektir. Ancak bu davalının taşınmazı ellerinden çıkarması halinde ise 6183 sayılı yasanın 31.maddesine göre davada üçüncü kişilerin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında ve o tarihteki kamu borcu miktarı ile sınırlı olarak bedelden sorumlu tutulması gerekir. Bu maddenin uygulanması için davacının talepte bulunmasına gerek olmayıp mahkemece resen dikkate alınması gerekmektedir....

            Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalarda dava kabul edildiği takdirde tasarruf tarihine kadar olan vergi borcu ferileriyle hesaplanarak bu miktar üzerinden tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekir. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde 04/06/2018 tarihi itibariyle vadesi geçmiş, kesinleşmiş toplam 3.893.836,80 TL vergi borcu olduğunu belirtip, tasarrufun iptalini istemiştir. Tasarruf(satış) tarihi 11.10.2013'dür. Tasarrufun iptali davasında alacaklının alacağının kesinleşmiş olması dava şartı ise de iptal konusu tasarruf işleminin yapıldığı tarihten önce borcun doğmuş olması yeterli olup, bu tarihten önce takibin de kesinleşmiş olması görülebilme koşulu değildir.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/12063E. 2019/3126K.)...

            Tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmadığını ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, onama kararının mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 6183 sayılı Kanunun 24 ve devamı maddeleri, 3. Değerlendirme 1.Karar düzeltme gereğince incelenen mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki karar düzeltme istekleri yerinde görülmemiştir. 2.6183 sayılı Kanun'un 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davalarında da davanın kabulü halinde, karar harcının dava konusu kamu alacağı ile iptale konu tasarrufun değerinden hangisi az ise o değer üzerinden alınması gerektmektedir....

              in kesinleşmiş ve vadesi geçmiş vergi borcu nedeniyle hissesinin bulunduğu taşınmazlardaki hissesinin kardeşi olan ...'e vergi borcunun tahsilini engellemek iradesiyle sattığının subut bulduğundan bahisle davanın kabulü ile satış tarihindeki vergi borcu olan 26.008,42 TL ile sınırlı olarak tasarrufların iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-6183 sayılı Yasa'nın 25.maddesinde tasarrufun iptali davasının borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılacağı belirtilmiştir....

                Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı yasaya göre yapılan takipte borçlunun vergi borcunun tahsiline engel olmak için kızı ve damadına yaptığı tasarrufların anılan yasanın 28/1 maddesi gereğince bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden davalıların aşağıda yazılı bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-6183 sayalı Yasa’nın Madde 31 .maddesine göre “ 27, 28, 29 ve 30 uncu maddelerde sözü edilen tasarruf ve muamelelerden faydalananlar elde ettiklerini, elden çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini vermeye bu kanun hükümleri dairesinde mecburdurlar. Bunlar karşılık olarak verdikleri şeyden dolayı alacaklı amme idaresinden bir talepte bulunamazlar.” hükmünü içermektedir....

                  Mahkemece,davacı idare tarafından gönderilen 19.07.2006 tarihli ödeme emrinin iptali için dava açıldığı,... 2.İdare mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasından ödeme emirinin iptaline karar verilerek kesinleştiği buna göre 6183 sayılı Yasa kapsamında kesinleşmiş bir takipten ve buna bağlı olarak kesinleşmiş bir alacağın varlığından söz edilemeyeceğinden bahisle ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bu tür davalarını görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında kesinleşmiş bir takibin varlığı da gereklidir. Ancak dava koşullarındaki eksikliklerin yargılama sırasında tamamlanması mümkündür. Somut olayda davacı tarafından borçlu ... hakkında takip yapılmış ilk çıkırtılan 19.07.2006 tarihli ödeme emri iptal edilmiş isede aynı takip dosaysından bu kez 08.06.2015 tarihli ödeme emri tebliğ edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu