Maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali için umumi mahkemelerde dava açılır ve bu davalara diğer işlere takdimen umumi hükümlere göre bakılır.” Hükmünü içermekte olup, davanın genel mahkemede görülmesi gerekir.” Açmış oldukları davanın 6183 sayılı yasanın yukarıda belirtilen maddelerine dayanılarak açıldığını ve görevli Mahkemenin genel Mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, Prim alacağının borcun sebebi olduğu sadece ve Kurumun borcun tahsili için yaptığı işlem 6183 sayılı Yasa hükümlerine göre yapıldığını, 6183 sayılı yasanın özel bir yasa olduğunu ve davanın dayanağı 6183 sayılı yasa olduğundan olaya 6183 sayılı yasanın 24....
AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle;davanın 6183 sayılı AATUK 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu,SGK prim ve diğer alacaklarının tahsili için 6183 Sayılı Yasaya göre borçlular hakkında yapılan takipler nedeniyle açılacak iptal davalarının tasarrufa konu malın değerine bakılmaksızın alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesinde görüleceği,somut olayda takip konusu alacak işsizlik sigortası primi ve prim alacağının tahsili için 6183 Sayılı Yasa uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğundan bu durumda mahkemece görev hususu resen dikkate alınarak iş mahkemesinde bakılmak üzere görev noktasından dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın esastan incelenip sonuçlandırılmasının doğru olmadığı gereğine değinilmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa uyarınca davalı borçlu ...'nın yeniden yapılandırıldığı, artık icra yoluyla takibi gereken bir borçtan bu aşamada söz etme imkanı bulunmadığı, davacının davaya devam etmekte hukuki yararı kalmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Maliye Hazinesi tarafından yapılan takip sonucu borçlu ile yapılandırma sözleşmesi yapıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak sözü edilen yasa uygulamasında, yapılandırmanın, davacı tarafça açılmış tasarrufun iptali davalarını durduracağı ya da ertelemesini sağlayacağı yolunda bir hüküm bulunmamaktadır....
Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın dayanağı 6183 sayılı AATUHK'nun 24 ve devam eden maddeler olduğunu, 24. maddeye göre 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde yazılı tasarruf ve işlemlerin iptali için genel mahkemelerde dava açılacağını, uyuşmazlığın çözümünde 6183 sayılı kanunun 24 ve 30. maddeleri gereğince değerlendirme yapılması ve 30. maddedeki koşulların varlığının tartışılması gerekeceğini, davacının tacir olmadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesinden de kaynaklanmadığını, dava ticari dava olarak kabul edilemeyeceğini, uyuşmazlığın çözümünde 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğunu belirterek İzmir 16. Asliye Hukuk Mahkemesine karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; Davacı ..., davalı şirketler arasındaki bağın muvazaalı olduğunu, davalı ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin yasal temsilcisi ...'...
Mahkemece, iptali istenilen tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılması gerektiği, dava konusu olayda vergi borcunun tahakkuk tarihinin 25.03.2011 ve sonrası olduğu tasarrufun ise 30.09.2010 tarihinde yapıldığından davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vergi idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 6183 sayılı Yasa'nın 37.maddesi 2.fıkrasında özel kanunlarda ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacaklarının maliye vekaletince belirlenen usule göre yapılacak tebliğden itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerektiği, 54.maddesinde ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı yine anılan yasanın 55.maddesinde ise amme alacağının vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları için ödeme emrinin tebliğ edileceği belirtilmiştir....
Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Anılan yasının 31.maddesi gereğince dava konusu 4.kişiye devredildiğinden tazminata karar verilmesi yerinde ise de tazminat üzerinden faiz yürütülmesi hatalı olmakla birlikte, karar sonuç itibari ile doğru olup temyiz edenin sıfatına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, 6552 sayılı Yasa uyarınca tasarrufun iptaline konu borç yapılandırıldığından ve ayrıca dava konusu taşınmazın ... adına olan kaydının mahkeme kararına istinaden üçüncü şahsa geçtiği görülmekle, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Maliye Hazinesi tarafından yapılan takip sonucu borçlu ile yapılandırma sözleşmesi yapıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak sözü edilen yasa uygulamasında, yapılandırmanın, davacı tarafça açılmış tasarrufun iptali davalarını durduracağı ya da ertelemesini sağlayacağı yolunda bir hüküm bulunmamaktadır....
Mahkemece, 1331-1490-5767 ve 5780 nolu 4 parselin borçlunun ½ hissesini düşük bedel ile davalı kardeşi Mustafa'ya sattığından 6183 sayılı Yasa’nın 28/i maddesi gereğince iptali ancak 1490 nolu parselin bir başkasına satıldığı ve satışın muvazaalı olduğu ispatlanmadığından bahisle 1490 nolu parselle ilgili davanın reddine, ...,...,... nolu parsellerle ilgili davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu davalardan amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....