nın elinden çıktığından ve davacı tarafından davanın bedele dönüştürüldüğünden bu bedele hükmedilmesi gerektiği, davalı şirketi hakkındaki davanın ise husumetten reddi gerekçesinden bahisle bozulmuş bozma sonrasında davalı ... hakkındaki davanın dava koşulları oluşmadığından, davalı TSAF Hal Grup Ege Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa'nın 24 devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilini aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-6183 sayılı Yasa'nın 25.maddesinde..."...
Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece takip konusu borcun 6111 Sayılı Yasa kapsamında taksitlendirildiği, onsekiz taksitten ilk beş taksidin ödendiği gerekçesiyle davanın konusuz kaldığı belirtilmiş ise de hüküm tarihinde ödenmemiş bakiye 13 taksit olup borcun son taksitinin hükümden sonra temyiz aşamasında 27.3.2014 tarihinde ödendiği ve borcun 27.3.2014 tarihinde sona erdiği anlaşıldığından eldeki dava ancak 27.3.2014 tarihinde konusuz kalmıştır. Bu nedenle dosya içerisindeki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre sonucu itibarıyla karar doğru bulunduğundan davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 23.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı ...'ün müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar cevap vermemiştir. Mahkemece borcun tasarruf tarihinden sonra doğması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında kural olarak, tasarrufun iptal edilebilmesi için borcun doğum tarihinin iptali istenilen tasarruf tarihinden önce olması gerekir....
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı ...’in müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında kendisine ait malları diğer davalıya sattığını öne sürerek bu satışın ve satış nedeniyle yapılan ödemelerin iptali ile davacı idareye ödenmesini dava ve talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece 6111 sayılı yasa uyarınca borcun yapılandırılması nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, davalı şirketler arasındaki organik bağ nedeniyle davanın 6183 sayılı AATUHK'nun 30. maddesi gereğince kabulüne, Ankara, Yenimahalle, Ergazi Mah. ... Ada, 2 parselde bulunan taşınmazın muvazaalı olarak satılmış olduğu anlaşıldığından bu taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle gerektirici nedenlerle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca Hazineden harç alınmamasına 23.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davalı ... tarafından yapılan dava konusu tasarrufların iptali ile dava konusu taşınmazlar ve şirket hissesi hakkında davacı vekilinin dava dilekçesinde gösterdiği vergi borcu miktarı olan 4.133.479,00 TL ile sınırlı olmak üzere haciz ve cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ..., ... ve ... Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava 6183 Sayılı AATUHK’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 Sayılı AATUHK’nun 24 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Ancak dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....
İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Gerek TBK'nın 19. maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse 6183 sayılı kanun kapsamında açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında, davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir....
Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece davalı ... tarafından diğer davalı ...'ya yapılan satışta bağış kastının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. 6183 sayılı Yasanın 28/1 maddesine göre “üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan hısımlarıyla, eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarruflar” bağışlama hükmünde olup davalıların iyi niyetli olmaları önem arz etmemektedir. Somut olayda davalı borçlu Kamuran, davalı ...'in annesi olup, bu durum dosya kapsamı ve nüfus kaydından da anlaşılmaktadır....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeliyle gerçek değeri arasında fahiş fark olduğu ve davalıların baba-oğul olması nedeniyle tasarrufun 6183 sayılı Kanunun 28. maddesi gereğince bağışlama hükmünde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı ...'nın Ankara, ... ilçesi, ... Köyü, 825 parseldeki 6900/557500 payının babası ...'a devrine ilişkin tasarrufun davacı yönünden iptaline, davacıya alacağın tahsili yönünden cebr-i icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yasanın 28/1.maddesinde borçlunun üçüncü dereceye kadar kan hısımlarıyla eşler veya ikinci dereceye kadar sıhrı hısımlarıyla yaptığı ivazlı tasarrufların bağışlama hükmünde olup, iptale tabi olduğu belirtilmiştir....