Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava 6183 sayılı Kanun’un 24 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklı Maliye Hazinesine karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla kamu alacağın tahsilini sağlamaktır. ../... - 2 - 2009/7967 2009/7283 Davacı ... Hazinesi, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. 6183 sayılı Kanun’un 25. maddesine göre iptal, borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle, bunların mirasçılarına ve suiniyet sahibi diğer üçüncü şahıslara karşı istenir....

    Bir kısım davalı vekili, ...Yapı kooperatifi üyesi olduklarını, borçlu ile bir tasarrufun söz konusu olmadığını ve Çanakkale Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/576 Esas sayılı kesinleşen kararı gereğince taşınmazlara malik olunduğundan davanın reddini istemişleridir. Mahkemece, dava konusu 660 ada 235 parsel nolu taşınmazla iligili olarak borçlu tarafından bir hisse devri ve satış işlemi yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23-24 maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir....

      Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, dava konusu Ek tahakkukun henüz kesinleşmediği, tasarrufun iptali davasının haklı görülebilmesi için malı satan davalı şirketin mal kaçırma amacı olsa dahi satın alan davalının da bu durumu bilmesi veya bilebilecek durumda olmasının gerektiği, davacı tarafça buna ilişkin herhangi bir delilin ileri sürülmediği, yemin teklif etme hakkı hatırlatılmasına rağmen, yemin teklifi hakkının kullanılmayacağının belirtilmesi gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı AATUHK'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun istemine ilişkindir. Anılan maddede bu davanın amacının amme borçlusunun bu kanunun 27, 28, 29 ve 30. maddelerde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptaline karar vermek olduğu açıklanmıştır. Bu tür davaların dinlenebilme koşullarından biri de borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olmasıdır....

        Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeliyle gerçek değeri arasında fahiş fark olduğu ve davalıların baba-oğul olması nedeniyle tasarrufun 6183 sayılı Kanunun 28. maddesi gereğince bağışlama hükmünde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı ...'nın Ankara, ... ilçesi, ... Köyü, 825 parseldeki 6900/557500 payının babası ...'a devrine ilişkin tasarrufun davacı yönünden iptaline, davacıya alacağın tahsili yönünden cebr-i icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yasanın 28/1.maddesinde borçlunun üçüncü dereceye kadar kan hısımlarıyla eşler veya ikinci dereceye kadar sıhrı hısımlarıyla yaptığı ivazlı tasarrufların bağışlama hükmünde olup, iptale tabi olduğu belirtilmiştir....

          nın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu gerekçesiyle davanın 6183 Sayılı AATUHK'nun 30.maddesi gereğince kabulüne, davalılar arasındaki dava konusu taşınmazların satışlarının iptaline, taşınmazların eski haline getirilerek hisseleri oranında davalı borçlu adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

            Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, iptali istenen tasarrufun borçtan önce yapıldığı, borçlu şirketin malvarlığının borca batık olmadığı, aciz belgesi sunulmadığı, dava konusu satış bedeli ile borçlu şirketin forklift aldığı, davalı Songül'ün taşınmazı alabilecek ekonomik güce sahip olduğu, dava konusu satış işleminin gerçek bir satış olduğu, borçlunun 28.3.2011 tarihinde takip konusu borcu 6111 Sayılı yasadan yaralanarak taksitlendirdiği ve ödemenin devam ettiği, davalıların mal kaçırma kastı ile tasarrufta bulunduklarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar; verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

              Somut olayda, davacı tarafından ... ve ... aleyhine 6183 sayılı yasanın 24 vd maddelerine göre dava açtığı, dava dışı borçlu ...’in ise dava dilekçesinde taraf gösterilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece zorunlu dava arkadaşlığı bulunan ...’e dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmeksizin öncelikle taraf teşkili sağlanmadan ve sonrasında da 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali şartları oluşup oluşmadığı değerlendirilmeksizin davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve 03/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Anılan yasının 31.maddesi gereğince dava konusu 4.kişiye devredildiğinden tazminata karar verilmesi yerinde ise de tazminat üzerinden faiz yürütülmesi hatalı olmakla birlikte, karar sonuç itibari ile doğru olup temyiz edenin sıfatına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu davalardan amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

                    ile üçüncü kişi ... dava dışı şirkette ortak olmaları nedeni ile 6183 sayılı yasanın 30.maddesine göre borçlunun mali durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olmasına göre davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açıldığı ve davada aynı yasanın 30.maddesinin uygulanması gerekirken hukuki nitelendirme de hata yapılarak İİK'nun 278 ve 280.maddelerinin tartışılması isabetli görülmemiştir. Bu tür davalarda davanın kabulü halinde, davacı kamu idaresinin iptal edilen tasarrufun meydana geldiği tarihteki kamu alacağının tespit edilerek bu miktar ile sınırlı olarak tasarrufun iptali gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu