Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 52. maddesi ile değişik 88/19 maddesi uyarınca "SGK prim ve diğer alacaklarının tahsili için 6183 sayılı kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir." düzenlemesi hem görevli mahkemeyi hem de yetkili mahkemeyi düzenlemiş olup anılan maddede düzenlenen yetki kuralı kesin yetki kuralıdır. Bu nedenle borçlu hakkında 6183 SY. uyarınca yapılan takipler nedeniyle SGK tarafından anılan kanununun 24. Vd. Maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarına, alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer (il) iş mahkemesinde bakılması gerekir. Uyuşmazlık, SGK'nın prim ve diğer bir kısım alacağının tahsilini sağlamaya yönelik olarak 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı kamu borçlusu ... hakkında 6183 sayılı yasa gereğince takip yapıldığını, alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazı diğer davalı ...'a devrettiğinden davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin, davanın reddine ilişkin kararı, dairemizin 04.05.2015 tarih 2013/21335 Esas 2015/6454 Karar sayılı ilamı ile, vergi borcunun 2010/-1 ve 12 ayları dönemini de kapsadığı tasarrufun ise bu tarihten sonra 30.09.2010 tarihinde yapıldığından işin esasına girilerek tüm deliller toplandıktan sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden bahisle bozulmuştur....

    Mahkemece, davanın 6183 sayılı Yasanın 24.maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davası olduğu, davanın genel mahkemelerde umumi hükümlere göre bakılması gerektiğinden olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına 01.12.2015 günü oybirliğiyle karar verilmiştir....

      Ltd.Şti. ile ortakları olan ..., ... ve ... aleyhine 6183 sayılı Yasa hükümleri uyarınca icra takibi yaptıklarını, ancak dava dışı ...’un borçlu ... ile diğer borçlu ...’ın sağlığında kendisine verdiği vekaletname ile ... plakalı aracı ölümünden sonra davalı ...'ya sattığını öne sürerek 6183 sayılı Yasanın 27 vd. maddeleri uyarınca geçersiz vekaletname ile yapılan satışın iptalini, araç elden çıkarılmış ise takdir edilecek bedelinin ödenmesini talep ettiği, geçersiz vekaletname ile yapılan satışın 6183 sayılı Yasanın 24 vd maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek bir tasarruf olmadığı, ölüm ile vekalet ilişkisi son bulduğuna göre olayda hukuken geçerli bir tasarruftan söz edilemeyeceği, bu durumda borçlu ......

        Mahkemece, takibe esas vergi borç ve cezalarına ilişkin ödeme emirlerinin iptali hususunda derdest dava bulunduğu, bu haliyle kesinleşmiş borç bulunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, kamu alacağı veya kurum alacağı nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için kamu alacağı borçlusuna tebliğ edilmiş olmasına karşın yasal süre içerisinde itiraz edilmemesi veya yaptığı itirazın vergi mahkemesince reddedilmesi üzerine kesinleşmiş ve ödenmemiş bir kurum veya kamu alacağının bulunmasının gerekmesine, somut olayda dava dışı şirketin vergi borcu nedeniyle, davalı ... hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin ......

          Mahkemece,davacı idare tarafından gönderilen 19.07.2006 tarihli ödeme emrinin iptali için dava açıldığı,... 2.İdare mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasından ödeme emirinin iptaline karar verilerek kesinleştiği buna göre 6183 sayılı Yasa kapsamında kesinleşmiş bir takipten ve buna bağlı olarak kesinleşmiş bir alacağın varlığından söz edilemeyeceğinden bahisle ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bu tür davalarını görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında kesinleşmiş bir takibin varlığı da gereklidir. Ancak dava koşullarındaki eksikliklerin yargılama sırasında tamamlanması mümkündür. Somut olayda davacı tarafından borçlu ... hakkında takip yapılmış ilk çıkırtılan 19.07.2006 tarihli ödeme emri iptal edilmiş isede aynı takip dosaysından bu kez 08.06.2015 tarihli ödeme emri tebliğ edilmiştir....

            Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenilen tasarrufun bir tarafının hakkında kesinleşmiş bir takip bulunan borçlu olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve davanın tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gereklidir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise 6183 Sayılı AATUHK'nun 27, 28, 29 ve 30 maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 6183 s. Kanunun 54 üncü maddesi hükmü uyarınca süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur....

            AŞ. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; 6183 sayılı Kanun’un 24. maddesinde amme alacağını ödememiş borçlulardan müddetinde mal beyanında bulunmayan veya hapsen tazyikına rağmen borcunu ödemeyenlerin yapmış olduğu tasarrufların aynı Kanun’un 27, 28, 29 ve 30. maddeleri uyarınca iptâl edileceği, borçlular anonim şirket ve limited şirket statüsünde olup tasarrufa konu edilen araçlar ticari işletmelerinin önemli bir bölümünü teşkil ettiği, kıyasen Uygulanması gereken İİK.nun 280/3. maddesinde ticari işletmenin önemli bir bölümünü satın alan kişilerin gerekli ilanları yapmadıkları ve satın alırken alacaklıya haber vermedikleri takdirde tasarrufun mal kaçırmak kastıyla yapıldığını bildikleri karine olarak kabul edildiği, 6183 sayılı Kanun 30. maddesinde de borçlunun borcunu ödememek amacıyla yaptığı tasarrufların, borçlunun mal kaçırmak maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerde...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 17/11/2015 günü davalılar vekili Av.... ve davacı vekili Av.... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar vekili ve davacı vekili dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı alacaklı idare vekili, borçlu ...'a kesilen idari para cezasının tahsili için 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan takipte borca yeterli malvarlığı tespit edilemediğini, borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla 22 ve 26 parsel sayılı iki taşınmazını davalı 3.kişilere satarak devir ettiğini, devrin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, borçlunun davalı torununa yaptığı satış işleminin 6183 sayılı Yasanın 28/1 maddesi gereğince bağışlama hükmünde olup iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne davalılar arasındaki dava konusu 7.5.2004 tarihli tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı borçlunun torununa yaptığı satış işleminin yasanın 28/1 ve 30.maddeler gereğince iptale tabi bulunmasına ve davanın yasanın 26. maddesi gereğince tasarruf tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olmasına göre, davalı ...'ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 281.40....

                  UYAP Entegrasyonu