Bu durumda, mahkemece talep edilen harç miktarının hatalı olduğu anlaşıldığından mahalli mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 23.12.2013 tarihli ek kararı kaldırılarak ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432/son maddesi gereğince asıl hükmün temyizini amaçlayan temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir. 2-Dava, 6183 sayılı Yasanın 27 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Davalı kardeşler arasındaki tasarrufun 6183 Sayılı Kanunun 28/1.maddesi gereğince iptaline karar vermek gerekirken İİK'nin 278/3-1 maddesi gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesi doğru olmamış ise de sonucu itibarıyla kabul kararı doğru olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır....
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, davalı şirketler arasındaki organik bağ nedeniyle davanın 6183 sayılı AATUHK'nun 30. maddesi gereğince kabulüne, Ankara, Yenimahalle, Ergazi Mah. ... Ada, 2 parselde bulunan taşınmazın muvazaalı olarak satılmış olduğu anlaşıldığından bu taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle gerektirici nedenlerle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca Hazineden harç alınmamasına 23.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 21/01/2021 NUMARASI: 2020/328 Esas-2021/48 Karar DAVA: Menfi Tespit İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2021 İstinafa konu hükmün; kurum tarafından 6183 Sayılı Kanun kapsamında davacıya gönderilen ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olduğu; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin; 06/07/2020 tarihli ve 36826 sayılı kararına göre; "İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun’dan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," ile ilgili istinaf incelemesi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8., 9., 40. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8., 9., 40. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, H.M.K.'...
ile davalılar ... vs. arasındaki davadan dolayı Menderes Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 10.06.2008 gün ve 1007-525 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6183 Sayılı Kanun hükümlerine göre açılan tasarrufun iptâline ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 29.01.2007 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca İcra İflas ve 6183 sayılı Kanunlardan kaynaklanan tasarrufun iptâli kararlarının temyiz incelemesinin 01.02.2007 tarihinden itibaren 17. Hukuk Dairesi'nce yapılmasına karar verildiğinden dosyanın Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ne var ki bu husus yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMK.’nun 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 4 nolu bent içeriğinin tamamen çıkarılarak yerine “1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde, 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiğinden 1.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA 27/02/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davacı vekilinin açıklamalarına göre icra takibinin sonuçsuz kalması nedeniyle borçlunun yaptığı tasarrufun iptali ile neticesinde alacağın tahsili istenilmektedir. Dava niteliği itibariyle 6183 S.K’nın 24 vd. maddelerine dayalı ve borçludan taşınmazı satın alan 3. kişinin malı elinden çıkarması sebebiyle bedele dönüştürülen tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davaları, borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötüniyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir....
Mahkemece vergi borcunun ödenmesi nedeniyle konusuz kalan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı ... lehine 8.894.548.240 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davacıya verilmesine ... verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, temyiz istemi süresi içinde yapılmadığından ... 15. hukuk dairesi tarafından reddedilmiş, davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin tavzih talebinin reddine ilişkin kararda dairemizce onandıktan sonra yine davacı vekili tarafından kanun yararına bozma istenilmiş ve dosya kanun yararına bozma isteği ile ... Başsavcılığı tarafından dairemize gönderilmiştir. Dava İİK.nun 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda borcun ödenmesi halinde dava konusuz kalacağından mahkemece ‘konusu kalmayan davanın esası hakkında ... verilmesine yer olmadığına’ ......
nın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu gerekçesiyle davanın 6183 Sayılı AATUHK'nun 30.maddesi gereğince kabulüne, davalılar arasındaki dava konusu taşınmazların satışlarının iptaline, taşınmazların eski haline getirilerek hisseleri oranında davalı borçlu adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 13/11/2019 tarih, 2017/1084 Esas ve 2019/10593 Karar sayılı bozma ilamında; "somut olayda, 6183 sayılı yasa 35. maddesi hükmüne göre limited şirket ortağı olan ...'ın tasarruf ve devir tarihine kadar doğan ve şirketten tahsil edilemeyen kamu alacaklarından “hissesi oranında” sorumluluğu bulunduğu, buna göre işin esasına girilmesi gerektiği halde, mahkemece hiçbir sorumluluğu bulunmadığı yönünde verilen kararın isabetli olmadığı" belirtilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu Hasan aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını oğlu Turgay’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili ve davalı ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazların satışının baba-oğul arasında gerçekleştiği ve iptal şartlarının oluştuğu ancak yapılandırma sözleşmesinin ihlali halinde infaz edilmek kaydı ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Kanu'nun 24 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....