Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunduğu,davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun 6183 Sayılı AATUHK'nun 28/2 ve 30.maddesi gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı C.. D.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmasına, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişilerce belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunması, davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun 6183 Sayılı AATUHK'nun 28/1-2 ve 30.maddeler gereğince iptale tabi bulunmasına göre davalı C.....
Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece de belirlendiği gibi bu tür davalar 6183 Sayılı AATUHK'nun 25 maddesi gereğince borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle bunların mirasçılarına ve suiniyet sahibi diğer şahıslara karşı açılır. Borçlu ile 3.kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan borçlunun veya 3.kişinin dava dilekçesinde yer almaması halinde yer almayan tarafa dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Somut olayda davacı vekili temyiz dilekçesinde 13.2.2015 tarihinde dava dışı üçüncü kişi ... hakkında ......
Tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmadığını ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, onama kararının mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 6183 sayılı Kanunun 24 ve devamı maddeleri, 3. Değerlendirme 1.Karar düzeltme gereğince incelenen mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki karar düzeltme istekleri yerinde görülmemiştir. 2.6183 sayılı Kanun'un 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davalarında da davanın kabulü halinde, karar harcının dava konusu kamu alacağı ile iptale konu tasarrufun değerinden hangisi az ise o değer üzerinden alınması gerektmektedir....
Somut olayda dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu halde İİK’nun 277 ve devamı maddelerine göre değerlendirme yapılması isabetsiz olmuştur. 2-HMK'nun 331. maddesine göre davanın konusuz kalması halinde hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderini takdir ve hükmeder. Somut olayda, dava dayanağı vergi borcunun yargılamadan sonra ödendiği yolunda davalı borçlu tarafından vergi idaresinden alınmış bir belge sunulduğundan, davacı kurumdan dava dayanağı vergi borcunun ödenip ödenmediği araştırılarak, sonucuna göre karar vermesi gerektiğinden, karar usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerekmiştir. 3-Kabule göre ise, a-Bu tür davalarda, davanın kabulü halinde davacı kamu idaresinin iptal edilen tasarrufun meydana geldiği tarihteki kamu alacağı tesbit edilerek bu miktar ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilmelidir....
e dava yöneltildiği, Mahkemece .. yönünden iptal koşullarının oluşup oluşmadığı yönünden bir değerlendirme yapılmadığı ve bu yönde olumlu olumsuz karar verilmediği, buna göre davalı Hasan Hüseyin yönünden 6183 Sayılı ..'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince iptal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi, kabule göre de 6183 Sayılı ...'nun 31 maddesi gereğince bedelle sorumluluk halinde tazminatla sorumlu tutulacak kişinin tasarruf konusu malı elden çıkardığı tarihteki değeri belirlenerek bu bedelin tazmini yönünden değerlendirme yapılması gerekirken keşif tarihindeki değerinin hükme esas alınmasının yerinde olmadığı gereğine değinilmiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda birleşen dava yönünden davalı ...'...
Üçüncü şahıs, borçlunun karı veya kocası, usul veya füruu ile üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımları, evlat edineni veya evlatlığı ise borçlunun birinci fıkrada beyan olunan durumunu bildiği farz olunur. Bunun hilafını üçüncü şahıs, ancak 279 uncu maddenin son fıkrasına göre ispat edebilir." amir hükmünü içerdiğini, kurum alacağının tahsil edilmesini engellemek mahiyetinde olduğu açık olan iş bu muvazaalı işleminin iptal edilerek tasarrufun iptali kararı verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23- 24 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir....
Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar ‘bu derece dahil) sıhri (kayın)hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden , davalı ... satış tarihinde borçlunun eşi olduğundan ve aynı yasanın 30.madde kapsamında davalı üçüncü kişinin borçlunun mali durumu ve mal kaçırma amacını bilebilecek durumda olması nedeni ile tasarrufların iptali gerekecektir. Ancak bu davalının taşınmazı ellerinden çıkarması halinde ise 6183 sayılı yasanın 31.maddesine göre davada üçüncü kişilerin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında ve o tarihteki kamu borcu miktarı ile sınırlı olarak bedelden sorumlu tutulması gerekir. Bu maddenin uygulanması için davacının talepte bulunmasına gerek olmayıp mahkemece resen dikkate alınması gerekmektedir....
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince taşınmazların dava tarihindeki değerleriyle sınırlı olarak iptal kararı verildiğini, tasarrufun iptali davalarında davanın kabul edilmesi halinde asıl alacak ve ferilerini geçmemek üzere tasarrufun iptaline karar verileceğini, dava değeri ile sınırlama yapılmasının isabetli olmadığı, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, 6183 sayılı yasaya göre açılmış tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; 6183 sayılı yasaya dayalı tasarrufun iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekmektedir. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir....
Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-6183 sayılı Yasa'nın 25.maddesinde tasarrufun iptali davasının borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılacağı belirtilmiştir. Ayrıca, borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişi, borçludan aldığı malı üçüncü bir kişiye devrederse, alacaklı kötü niyetli dördüncü kişi veya mirascıları hakkında da iptal davası açılabilir. 31.maddesine göre ise iptal davası üçüncü kişinin elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değer nisbetinde üçüncü kişi nakten tazminata mahkum edilir. Somut olayda, dava konusu 911 ada 13 parsel 12.03.2010 tarihinde davalı ...'...
Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı yasaya göre yapılan takipte borçlunun vergi borcunun tahsiline engel olmak için kızı ve damadına yaptığı tasarrufların anılan yasanın 28/1 maddesi gereğince bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden davalıların aşağıda yazılı bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-6183 sayalı Yasa’nın Madde 31 .maddesine göre “ 27, 28, 29 ve 30 uncu maddelerde sözü edilen tasarruf ve muamelelerden faydalananlar elde ettiklerini, elden çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini vermeye bu kanun hükümleri dairesinde mecburdurlar. Bunlar karşılık olarak verdikleri şeyden dolayı alacaklı amme idaresinden bir talepte bulunamazlar.” hükmünü içermektedir....