Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; İİK'nın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

Dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonucunda: Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptali istemiştir. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması, İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi değişik düşüncelerle BK 19.(eski 18.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK 19. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde ve daha sonraki açıklamalardan anlaşılmaktadır. Öte yandan, davalı ... borcun doğumundan sonra dava konusu taşınmazı önce Kayınbiraderi ...'e satmış, o da diğer davalı ...'e satmıştır. İlk satış 24.12.2003 ikinci satış 31.05.2010 tarihinde yapılmış ve her iki satıştan sonrada borçlu taşınmazda oturmaya devam ettiğinden davanın kabulü yönündeki kararı yerindedir....

    Kaldı ki davada incelenmesi gereken husus davalı borçlunun yaptığı tasarruflarının iptali gerekip gerekmediği, başka bir anlatımla İİK 277 vd maddelerinde belirtilen şartların gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Açıklanan şekli ile görevin, İİK 281. maddesine göre genel mahkemelere ait olduğu da açıktır. Hal böyle olunca davaya tasarrufun iptali davası olarak devam edilerek taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayacak şekilde davanın nitelendirilmesi ve görevsizlik kararı verilmesi isabetli görülmemiştir. (Kısa kararda ... Sulh Hukuk Mahkemesinin gerekçeli kararda ... Sulh Hukuk Mahkemesinin yazılı olması da maddi hataya dayalı olarak kabul edildiğinden ayrıca bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.)...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, İİK 277 vd. maddeleri dayanılarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, mahkemece Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak karar verilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (4.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        KARAR Dava, İİK 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Dava, ileri sürülüş biçimine göre öncelikle İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....

          Davalılar Mehmet ve T3 vekillinin istinaf dilekçesinde özetle; davanın açılabilmesi için gerekli olan İİK 284.maddesindeki hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacı tarafın iptalini istediği kooperatif hisse devir sözleşmesinin üzerinden 6 yıl geçtiğini, İİK 277 vd. maddelerine göre tasarrufun iptali davası açılabilmesi için iptali talep edilen tasarrufun borcun doğum tarihinden sonra yapılması gerektiğini, takibe konu senedin düzenlenme tarihinin 04.12.2013, davaya konu devir işleminin yapıldığı tarih ise 19.11.2013 olduğunu, dolayısıyla devir önce borçlanan bir şahıs bulunmadığı gibi borçlandıktan sonra bir tasarrufun da söz konusu olmadığını, tasarrufun iptali için muvazaalı bir devir gerektiğini, mahkemenin davanın reddine yönelik kararının yerinde olduğunu, ancak müvekkilleri Mehmet ve Çiğdem lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın istinaf talebinin reddine, vekalet ücretine yönelik yaptıkları...

          Ne varki, aynı kanunun 97/17. maddesinde, 3.kişi tarafından açılan istihkak davalarında, alacaklının borçlunun yaptığı tasarrufun iptalini karşı dava olarak talep edebileceği, bu şekilde istihkak davasına karşı açılan tasarrufun iptali davasınında icra hukuk mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; 3.kişi tarafından açılan istihkak davası üzerine, alacaklı tarafından karşılık dava şekilde açılan bir tasarrufun iptali davası yoktur. Alacaklı ayrı bir dava şekilde icra hukuk mahkemesinde tasarrufun iptali davası açmıştır. İİK.nun 277. vd. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasının genel mahkemelerde görülmesi gerekir....

            Ne varki, aynı kanunun 97/17. maddesinde, 3.kişi tarafından açılan istihkak davalarında, alacaklının borçlunun yaptığı tasarrufun iptalini karşı dava olarak talep edebileceği, bu şekilde istihkak davasına karşı açılan tasarrufun iptali davasınında icra hukuk mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; 3.kişi tarafından açılan istihkak davası üzerine, alacaklı tarafından karşılık dava şekilde açılan bir tasarrufun iptali davası yoktur. Alacaklı ayrı bir dava şekilde icra hukuk mahkemesinde tasarrufun iptali davası açmıştır. İİK.nun 277. vd. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasının genel mahkemelerde görülmesi gerekir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2020 NUMARASI : 2019/105 ESAS - 2020/110 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, dava konusu İstanbul, Şişli ilçesi, 674 ada, 54 parsel, 194 sayfa, cilt no:2 de kayıtlı 12 no.lu mesken niteliğindeki taşınmaz üzerinde davalılarca yapılan satış işleminin öncelikle muvazaalı olduğunun tespiti ile İİK'nin 283/1 maddesinin kıyasen uygulanarak haciz ve satışının istenebilmesine, muvazaa iddiasının kabul edilmemesi halinde İİK 277 vd. maddeleri gereğince tasarrufun iptali ile İİK'nin 283. maddesi gereğince satışa konu taşınmaz üzerinde icra takibindeki alacak ve tüm fer'ileri hakkında haciz ve satış isteme yetkisinin tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu