Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı açılmış tasarrufun iptali davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

parselde kayıtlı 8.326,35 m2 yüzölçümlü prefabrik sergileme salonu ve atölye binası ve arsası vasıflı taşınmazın 18.12.2014 tarih ve 11693 yevmiye numaralı davalılar arasındaki satışına ilişkin tasarrufun İİK 280/son maddesi gereğince davacılar yönünden iptaline, davacı T6 İzmir 19....

İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup tasarrufa konu malların Şirket tarafından satılmış olmasının görev hususunun belirlenmesine doğrudan bir etkisi yoktur....

    Noterliğinin 28.11.2017tarih 45561 yev. sayılı Alacak Devir ve Temlik Sözleşmesi uyarınca müvekkili T1’ye devir ve temlik alındığını, ancak, anılan icra takip dosyalarından müvekkili şirket alacağının tahsiline yetecek miktarda hacze kabil mal varlığı bulunamadığını, öte yandan davalı /borçlu T8’nın davaya konu etmiş oldukları taşınmazını akrabası T6’ya devrettiğini, haciz zabıtları iik 105/2 maddesi gereğince “ geçici aciz vesikası “ hükmünde olup, İİK 105/2 ve aynı yasanın 277 vd. maddeleri ile tanınan hak ve atıflara istinaden davaya konu Niğde ili Bor ilçesi Kızılyer Mah 1436 ada 3 parsel F11- B Blok 7 Nolu B. B. mesken niteliğindeki taşınmazın davalılar arasındaki satımına ilişkin tasarrufun İİK 277 vd. maddeleri ile B.K 19. madde gereğince müvekkili şirket yönünden iptaline, söz konusu tasarrufa konu taşınmazın cebri icra yolu ile müvekkili şirketin Kayseri 8....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı açılan tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz talebinin reddi kararının yerinde olup olmadığı konusundadır. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra İflas Kanunu m.277 vd. 3. Değerlendirme HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; 3.1. İİK’nin 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davalarıyla ilgili olarak İİK'nın 281/2 maddesinde kendine mahsus ihtiyati haciz düzenlemesi mevcuttur. İİK'nın 281/2 maddesi "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." şeklindedir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/770 esas, 2022/561 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) talebinin kabulüne karşı, davalı T3 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın KABULÜ ile; Samsun İcra Dairesinin 2019/70313 Esas sayılı dosyasında yapılan takibin ve bu dosyada borçlu davalı T5'in maaşı üzerine konulan 1. Sıra haciz işlemine ilişkin tasarrufun, Samsun İcra Dairesi'nin 2020/55103 Esas, 2020/58531 Esas, 2021/434 Esas sayılı dosyalarına konu alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere İİK'nun 277 vd. Maddeleri ve Borçlar Kanununun 19....

    Uyuşmazlığın çözümü bakımından somut olayda davanın tarafları, konusu ve davacının talebinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı tarafın ....davalıların .... ve ... dava konusunun; İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali davası olduğu, davalı ... tarafından yapılan işlemin asıl amacının davacının alacağını elde etmesini engellemek olduğunun ileri sürülerek ve 3.kişiye yapılan borçlanmanın muvazaalı olduğunu iddia ederek; davacının, alacağın teminini sağlamak için yapılan işlemin iptali istemli eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır....

      Ancak bu aşamada şu hususu özellikle vurgulamak gerekir ki alacaklı, borçlunun mal kaçırmak amacıyla tasarrufta bulunduğu kanaatine vardığında önünde seçimlik iki hak vardır: Koşulları varsa İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve özel nitelikte koruma sağlayan tasarrufun iptali davası veya TBK’nın 19. maddesinde düzenlenen muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açabilir. Diğer bir deyişle İİK anlamında alacaklı ve dolayısıyla dava açmakta hukuki yararı olduğunu ispat eden herkes iptal davası yerine genel muvazaa davası da açabilir. Davacının bu anlamda seçim hakkı veya terditli dava açma hakkını kabul etmek gerekir. Ancak İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasını açma koşulları bulunmayan kişinin açtığı genel muvazaa davasında, tapu iptali ve tescil yerine davalıya ait taşınmaz üzerinde alacak ve ferileriyle sınırlı olmak kaydıyla davacıya haciz ve satış isteyebilme yetkisi verilmesi şeklinde hüküm kurulması mümkün değildir....

        davalı T3 tarafından diğer davalı T3 devri ve satışına ilişkin tasarrufun İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali, mahkemenizce bu talebimiz yerinde görülmez ise TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali, müvekkil bakımından dava konusu taşınmazlar üzerinde alacak ve tüm fer’ ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesi ile ihtiyati tedbir-haciz konulması talep etmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09.05.2022 NUMARASI : 2021/337 ESAS - 2022/304 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19. Maddesine Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

        UYAP Entegrasyonu