Asliye Ticaret Mahkemesi; taraflar ticari şirket olmasına rağmen ticari ilişkiye dayalı bir itilafın çözümünün istenmediği, talep konusunun muvazaa temeline dayalı İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış İİK hükümlerine ve TBK'nun 19 maddesi hükümlerine dayanılmış tasarrufun iptali davası olduğu, davanın özü itibarıyla ticari nitelikte olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İstanbul 19.Asliye Hukuk Mahkemesi ise; davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, davanın taraflarının şirket olduğu,takip konusu alacağın ticari ilişkiden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
ın ilk başta kendi adına olan tapunun devrini yaptıktan sonra bir daha devir silsilesi içerisinde yer almadığını, taşınmazın her defasında şeklen devredildiğini belirterek, muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile taşınmazın davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, taşınmazın alacak ilişkisinin doğduğu tarihten aylar önce şirketten alındığını, dava konusu tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleştiğini, aciz belgesinin bulunmadığını, iyiniyetli 3. kişi konumunda bulunduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., davaya cevap vermemiş duruşmada taşınmazın 22 yıl önce kendisine mirasen intikal ettiğini, 1989 yılında davalı ...'e devrettiğini, muvazaa iddiasını kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın TBK 19 maddeye göre muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu, bu davalarda İİK'nın tasarrufun iptali davalarındaki hükümlerin kıyasen uygulandığını, bu davalar için özel yetkili yada görevli mahkemenin belirtilmediğini, görev ve yetki yönünden genel hükümlere tabi olduğunu, davanın ticari dava olmadığını, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararının yerleşik içtihatlara açıkça aykırı olduğunu beyanla görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK'nın 19.maddesine dayalı muvazaalı tasarruflun iptali ile cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...’nun aleyhine açılan tazminat davası sonucu hükmedilmesi muhtemel alacakların tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı üç adet taşınmazı 9.10.2014 tarihinde kardeşinin eşi davalı ...’ya sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ... vekili, davanın tasarrufun iptali davası olduğunu, davacının kesinleşmiş alacağı olmadığı gibi yapılmış takip, sunulmuş aciz belgesi bulunmadığını, tasarrufların borçtan önce yapıldığını, davalı ...’un müvekkilinin kardeşinin eşi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... savunma yapmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Davada; davacı, zilyetliğe dayanmadığına, taraflar arasındaki uyuşmazlık muvazaa ve hileye dayanarak vukuu bulan temliki tasarrufun iptali ile taşınmazın tesciline ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Davada; davacı, zilyetliğe dayanmadığına, taraflar arasındaki uyuşmazlık muvazaa ve hileye dayanarak vukuu bulan temliki tasarrufun iptali ile taşınmazın tesciline ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Davada; davacı, zilyetliğe dayanmadığına, taraflar arasındaki uyuşmazlık muvazaa ve hileye dayanarak vukuu bulan temliki tasarrufun iptali ile taşınmazın tesciline ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesi incelendiğinde, davacı tarafından davayı muvazaa nedenine dayalı, davalının ... Limited Şirketindeki %49 hissesini, boşanma davasında mal kaçırmak amacıyla dava dışı ...' ye devrettiği iddiasıyla açıldığı anlaşılmıştır. Davacının, ... Limited Şirketi hissedarı olmadığı, eldeki dava da, TBK'nın 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, açılan dava TTK'nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava olmadığı, iptali istenen şirket hisse devrinin de davayı mutlak ticari dava haline getirmeyeceği, davacı mevcut boşanma davasının mali sonuçları ile aile konutu üzerindeki haklarını korumak gayesi ile borçlunun tasarrufunun iptalini talep ettiği anlaşıldığından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 14....
Tasarrufun iptali davası, borçlunun tasarruf işlemlerinden zarar gören ve elinde aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Ne var ki, tasarrufun iptali davası, borçlu tarafından geçerli olarak yapılan tasarruf işlemlerin davacı bakımından hükümsüz olduğunu tespit ettirmek için açıldığı halde, muvazaa davasında borçlunun yaptığı tasarruf işleminin gerçekte hiç yapılmamış olduğunun tespiti istenir. Yani yapılan işlemin geçersizliği ileri sürülür." şeklinde açıklanmıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarında ise TBK 19.maddesinde tanımlanan muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek bulunmadığı kabul edilmiştir....
Her ne kadar tapu iptal ve tescil talep edilmiş ise de tasarrufun iptali davaları mülkiyetin devri sonucunu doğurmaz, sadece alacaklıya alacağı ile sınırlı olmak üzere tasarruf konusu şey üzerinde haciz ve satış yetkisi verir. Bu bakımdan davanın tasarrufun iptali davası olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Tasarrufun iptali davaları da mutlak ya da nisbi ticari dava değildir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 2019/2053 Esas ve 2020/32 Karar sayılı ilamında tasarrufun iptali davalarının asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiğini belirtmiştir. Nitekim istikrar bulmuş uygulama da bu yöndedir. Keza Hukuk Genel Kurulunun 2014/17-2389 Esas ve 2016/129 Karar sayılı kararında da aynı husus benimsenmiştir. Sonuç olarak; davacı, dava nedenini, dayandığı olayları bildirmekle yetinir....