WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanun'dan doğan alacak nedeniyle açılan tasarrufun muvazaa nedeniyle iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava Muvazaa Nedeni Dayalı Tasarrufun İptali (TBK 19. madde) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi verilmesine yönelik talepte bulunulduğu, ihtiyati haciz talebinin reddi üzerine, ret ara kararının davacı tarafça istinafa taşındığı, istinaf aşamasından davacı taraf vekilinin davadan ve istinaf yolundan feragat ettiklerine ilişkin dilekçe sunduğu, yerel mahkemece 15/11/2022 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine yönelik kararın verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nın 349/2. maddesi; "Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilir ise, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur." şeklindedir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T6 vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine tasarrufun iptali davası açıldığını, dava açıldıktan sonra ön inceleme duruşmasından önce davacı yanın davadan feragat ettiğini, feragat uyarınca dosyanın karara çıktığını, taraflarına sehven maktu vekalet ücretine hükmedildiğini, tasarrufun iptali davalarında hükmedilecek vekalet ücretinin AAÜT'ye göre nispi olduğunu, ön inceleme duruşması öncesi yapılan feragat nedeniyle hükmedilecek nispi vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerektiğini, tarafınca bu konuda tavzih dilekçesi verilmiş ise de bugüne kadar düzeltme yapılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) istemine ilişkindir....

    DAVA TÜRÜ :Tasarruf İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 30.04.2007...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali (tapu iptali ve tescil) istemine ilişkin olup, olayda icra takibi de bulunmadığından temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 23.2.2004 gün 3 sayılı kararı uyarınca Yüksek Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 19.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, dava konusu tasarrufun 18.03.2005 tarihinde yapıldığı tasarrufun iptali davasının ise 17.12.2014 tarihinde açıldığı, 5 yıllık hakdüşürücü süre geçtiği gibi tasarruf borcun doğmundan önce yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayanılmış olup bu durumda davanın niteliği itibariyle TBK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olmasına göre bu davalarda aciz vesikası sunulması dava ön şartı uygulanmayacağından davanın esasına girilmek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davalarında öngörülen aciz vesikası önşartı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- a/4. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

          Şti. arasındaki ilişkinin senede bağlandığı bu kapsamda ticari risk kapsamında bulunduğu ve senet borcunun ödenmemesine karşı muvazaa iddiası ile tasarrufun iptali isteminin yasaya uygun olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekilinin dava dilekçesindeki açıklamalarından davacı alacağının sonuçsuz bırakılmasına yönelik olarak yapılmış satış işlemlerinin muvazaa nedenine dayalı olarak iptalinin istediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının açtı- ğı alacak davasının sonucunun beklenmesi ve B.K 18. madde kapsamında inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili davalılardan ...’ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını; ancak, alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kendisine ait taşınmazları kardeşi olan diğer davalı ...’a sattığını öne sürerek, yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir. Davalı ..., taşınmazları borçlarını ödeyebilmek amacı ile paydaş olan diğer davalıya satış yaptığını, davalı ... ise kardeşi olan borçlunun borçlarını ödemek amacı ile satış yapmasından dolayı taşınmazları satın aldığını, muvazaa bulunmadığını, davanın reddini savunmuşlardır....

              Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17....

              UYAP Entegrasyonu