"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK'nin 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, İİK'nin 278.maddesinde düzenlenen iptal nedenleri için açıklanan haciz veya aciz yahut iflastan evvelki 2 senelik süre, bu maddede öngörülen akrabalık ve bedel farkından dolayı iptal ile borçlunun kendisine yahut 3.bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartıyla irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri için belirlenen bir süre olup İİK'nin 280.maddesinde sayılan iptal nedenleri için uygulanamayacağı, Aynı Yasanın 280.maddesinde sayılan iptal nedenleri için ise 5 yıllık hak düşürücü süre (...
Mahkemece tapu iptal ve tescil davası ile tasarrufun iptali dava dosyasını tefrik ederek öncelikle tapu iptal ve tescil davasının sonucunu beklemesi, tapu iptal ve tescil davasının sonucuna göre de tasarrufun iptali davasının değerlendirilmesi gerekirken yargılama usulleri farklı olan tapu iptal ve tescil davası ile tasarrufun iptali davasının beraberce görülerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Bozma neden ve şekline göre tüm davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 17/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
incelenmesi gerektiği, aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılması gerektiği, keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastının irdelenmesi, öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin de takdir olunması gerektiği; dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının alacağının 7.10.1997 tarihli kredi sözleşmesine dayalı kefaletten kaynaklandığı, borçlu hakkındaki takibin kesinleştiği, alacağın gerçek olduğu, iptali istenen 13.6.2008 tarihli tasarrufun takip konusu alacaktan sonra yapıldığı anlaşılmakla birlikte borçlu hakkında alınmış geçici veya kati aciz...
İcra Mahkemesince taşınmazın devrine ilişkin tasarrufun, davalı yanca açılan tasarrufun iptali davası ile iptal edildiği, ipotek tesisinin iptal edilen tasarruftan sonraki tarihte yapıldığı, satış bedelinin öncelikle tasarrufun iptali davası açan davalının alacağının ödenmesine tahsis edilmesinin hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı banka vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, 17.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan nisbi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir....
Borçlunun mallarının haczinden veya iflas etmeden önce alacaklılarından mal kaçırmak için yapmış olduğu bağışlamalar ve şüpheli (hileli) tasarrufların iptal ettirilebilmesi için alacaklılara tanınan davaya iptal davası denir. Bu dava İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlemiştir. İİK’nın 277 maddesinde “tasarrufların butlanı” denilmekte ise de burada borçlar hukuku (TBK m.27) anlamında bir butlan yoktur. İptal davasına konu tasarruf başlangıçta geçerlidir ve iptal davası kazanılır ise alacaklı dava konusu malı sanki borçlunun mal varlığında imiş gibi haczettirir, sattırır ve satış bedelinden alacağını alır (İİK m.283,1); geriye para artar ise bu para borçluya değil kendisine karşı iptal davası açılmış olan üçüncü kişiye verilir. Burada tasarrufun maddi hukuk anlamında iptali söz konusu olmayıp mülkiyet borçluya geri dönmez. İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan iptal davası, dava konusu malın aynına ilişkin bir aynî dava olmayıp, şahsi bir davadır....
Mahkemece, haczin 10.07.2012 tarihinde yapıldığı, tasarrufun geriye doğru iki yıllık süre içerisinde yapılması halinde iptale tabi olduğu, dava konusu tasarrufun 10.07.2010 önce yapıldığından 2 yıllık sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nin 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK’nin 278. maddesinde düzenlenen iptal nedenleri için açıklanan haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki senelik süre bu maddede öngörülen akrabalık ve bedel farkından dolayı iptal ile borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri için belirlenen süre olup İİK’nin 280. maddesinde sayılan iptal nedenleri için uygulanmaz. 280. maddede sayılan iptal nedenleri için 5 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılması mümkündür....
Dava, İİK'nin 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nin 278.maddesinde düzenlenen iptal nedenleri için açıklanan haciz veya aciz yahut iflastan evvelki 2 senelik süre, bu maddede öngörülen akrabalık ve bedel farkından dolayı iptal ile borçlunun kendisine yahut 3.bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartıyla irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri için belirlenen bir süre olup İİK'nin 280.maddesinde sayılan iptal nedenleri için uygulanmaz. Aynı Yasanın 280.maddesinde sayılan iptal nedenleri için ise 5 yıllık hak düşürcü süre (İİK md 284) içerisinde dava açılması mümkündür. Burada hemen belirtilmesi gerekir ki İİK'nin 278.maddesinde öngörülen süre hak düşürcü süre olmayıp ivazsız tasarufların butlanına ilişkin ve iptale tabi tasarrufun sınırını gösteren süredir. Somut olayda haciz veya aciz tarihi 11.01.2011'dir. Tasarruf ise 30.07.2009 tarihinde yapılmıştır....
Aynı Yasanın 280/1.maddesinde sayılan iptal nedenleri için ise 5 yıllık süre içerisinde dava açılması mümkündür. Burada hemen belirtilmesi gerekir ki İİK'nin 278.maddesinde öngörülen süre hak ... düşürücü süre olmayıp ivazsız tasarufların butlanına ilişkin ve iptale tabi tasarrufun sınırını gösteren süredir. Somut olayda haciz veya aciz tarihi 17.02.2011 dir. Tasarruf ise 06.10.2006 tarihinde İİK'nin 278.maddesinde öngörülen 2 yıllık süre dışında yapılmıştır. Ancak davacı tarafından İİK'nin 278, 279 ve 280.maddelerinden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilecektir (YHGK'nun 25.11.1987 gün ve ...Karar sayılı kararı). Davalılar dava konusu tasarrufun yapıldığı tarihte baldız-enişte dirler....
Keza İİK'nın 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK'nın 279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır. Bu nedenlerle mahkemece davanın bu yönde incelenmesi yapılıp kanun maddelerinde düzenlenen iptal şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, borcun doğumu da dikkate alınmak suretiyle hüküm kurulması gerekmektedir. İİK'nın 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır....