WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava konusu bağımsız bölümlerde 1/2 pay sahibi önceki malik ...’un veraset ilâmına göre dava dışı Erkan Doğantimur’un hissesiyle ilgili tasarrufun iptâl edilmemiş olmasına ve iştirak halinde mülkiyette satışın nasıl yapılacağının İİK’nın 121. maddesi uyarınca belirleneceğine ve yine davalı ...’un Toğantimur olan soyadının kararda ...olarak yazılması maddi hataya dayalı olup mahallinde düzeltilebileceğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-İİK’na dayalı tasarrufun iptâli davalarında dava sabit olduğu takdirde alacaklı, İİK’nın 283. maddesi hükmüne göre kaydın düzeltilmesine gerek olmaksızın davaya konu teşkil eden taşınır veya taşınmaz mal üzerinde cebri icraya devam hakkını elde eder ve o malın haciz ve satılmasını...

    Dava İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere, tasarrufun iptali davalarında diğer dava koşullarının yanında, tasarrufun borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması gerekir. Dava konusu olayda, davacının alacağı 23.04.2012 ve 27.04.2012 tarihli çeklere dayanmakta, tasarruf ise bundan önce 28.09.2011 tarihinde yapılmıştır. Davacı alacaklıda borcun bu tarihten önce 10.08.2011 tarihinde doğduğunu ileri sürmüştür. Bozma ilamında tarafların ticari defterlerinde inceleme yapılması istenilmiş ancak davacı vekili şirketin kendisine ait olmadığından ticari defter sunamayacağını, ancak borç kaynağı çeklerin dip koçanlarının bankaya ibraz tarihinin sorulmasını talep etmiş mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamıştır. Borcun doğumunun tasarruf tarihinden önce olduğunu ispat külfeti davacı alacaklıya aittir....

      Konya 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/291 Esas 2010/219 Karar sayılı ilamına konu davada hukuki değerlendirme BK'nun 18.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil davası olarak değerlendirilmiş ve taşınmazın bulunduğu yer itibarıyla HUMK'nun 13.maddesi gereğince (HMK 12)yetkisizlik kararı verilmiştir.Eldeki dava ise İik 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Her iki davanın tarafları ve dava konusu taşınmaz aynı ise de her iki davada dayanılan hukuki sebep farklı olduğundan BK 18.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı olarak açılan tapu iptali tescil davası bu eldeki dava yönünden derdestlik oluşturmayacağından davanın esası incelenerek taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....

        Davalılar ... ve ... ile ..., yetki itirazı ile birlikte tasarrufun paydaşlar arasındaki alacak – borç ilişkisinin ve mevcut ortaklığın giderilmesi amacıyla yapılan rızai taksim sözleşmesine dayalı olduğunu, mal kaçırma amacının bulunmadığını, davacının aciz vesikası almadığını savunarak davanın reddini istemişler, diğer davalı cevap vermemiştir. Mahkemece taşınmazların akit tablosundaki satış bedeli ile gerçek değerleri arasında fahiş fark bulunması nedeniyle davanın kabulüne davalılar arasındaki hisse satışı ile ilgili tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ...,... ile ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda iptali istenilen tasarrufun tarafı olan tüm kişilerin zorunlu dava arkadaşı olmaları nedeniyle davada davalı olarak gösterilmeleri gerekir....

          Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/68 sayılı dosyasında tasarrufun iptali davasına dayanak teşkil eden 250.000 TL'lik alacağa dayalı açılan davanın davacı lehine sonuçlandığı, davacı alacaklının alacağını ... 6. İcra Müdürlüğünün 2011/4701 takip sayılı dosyasına dayalı olarak tahsil ettiği belirtilerek, davanın konusu kalmadığından dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, hüküm; davacı ve davalılardan ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları ile davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasında davanın usulden reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay (kapatılan) 17....

              Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan önce yapıldığı, aksinin davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilme koşulları arasında mahkemece de belirlendiği gibi iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması gereklidir. Somut olayda takip konusu borç 12.12.2007 ve 29.12.2007 keşide tarihli çeklere dayalı olup iptali istenen tasarruf 17.5.2007 tarihli olması nedeniyle görünüşte dava konusu tasarrufun borçtan önce yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak davacı vekili takip konusu alacağın iptali istenen tasarruftan önce ve davalı borçlu ile aralarında organik bağ bulunan ......

                ye satışına ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... mirasçıları vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... mirasçıları vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacının bu davadaki amacı, yaptığı icra takibi nedeniyle alacağını tahsil edebilmek için yapılan taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak olup, davacının bu hakkı ayni değil şahsi sonuç doğurur. Davada tasarrufun iptali sebeplerinin olması halinde dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış yetkisine karar verilmesi gerekir....

                  Dava, 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. HMK'nun 331. maddesine göre davanın konusuz kalması halinde hakim davanın açıldığı tarihteki taraflarını haklılık durumuna göre yargılama giderini takdir ve hükmeder. Somut olayda, dava konusu taşınmaz 2008-2012 dönemine ait vergi borcunun doğumundan sonra 13.02.2012 tarihinde borçlunun kardeşi Kadir’e devredildiğinden 6183 sayılı Yasa’nın 28/1. maddesine göre tasarrufun hükümsüz olduğu yine taşınmazın 01.07.2013 tarihinde bu kez yiğen Metin’e satışının da anılan Yasanın 30. maddesine göre iptali gerektiği bu hali ile davalıların haksız oldukları sabit olduğundan, yargılama giderinin davalılar aleyhine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Kişi adına devredildiğini belirtmiş ise de, dava dilekçesinde davanın tasarrufun borcun doğumundan sonraya dayalı olarak yapılmasından dolayı iptalinin talep edildiği, davanın ıslahla nam-ı müsteara dayalı iptale dönüştürülmediği, istinaf aşamasında dava sebebini değiştirmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla bu yöndeki iddiası yerinde görülmemiştir. Açıklanan sebeplerle, mahkemece yapılan tespitler dosya kapsamına, usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. HMK'nın 355....

                    UYAP Entegrasyonu