WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

e 06/05/2013 tarihli 6829 yevmiye nolu satış işlemi ile ilgili tasarrufun iptaline, ... 22. ... Müdürlüğü'nün 2013/7343 sayılı ... takibinde borç miktarı ile sınırlı olarak ... takip işlemlerinin bu taşınmaz için devamına karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. ... ve İflas Kanunu'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır....

    Mahkemece, tasarrufun iptali davalarının davalılardan birinin ikametgahı mahkemesinde açılması gerektiği, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin yetkisinin olmadığı ve görevsizlik kararı vermiş olan Iğdır Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yetki itirazını reddetmesinin geçersiz bulunduğu gerekçesi ile davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında, HUMK'nun 9. (HMK.7) maddelerinde düzenlenen yetki kuralları geçerlidir. İptal davaları aynî hakka değil, kişisel hakka dayanan davalardır. Bu nedenle davanın konusu taşınmaz olsa bile taşınmazlara ilişkin kesin yetki kurallarını düzenleyen HUMK.13 (HMK'nun 12.) maddesi hükmü bu davalarda uygulanmaz....

      Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için diğer genel dava koşullarının yanında borçlunun aciz halinin var olduğunun sabit olması gerekir. Somut olayda, davacı alacaklı tarafından aciz belgesi sunulmadığı gibi, borçlu adresinde yapılmış İİK’nun 105. maddesi niteliğinde bir haciz tutanağı da bulunmamaktadır. Bu halde, ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Kabule göre ise, tasarrufun iptali davaları İİK'nun 282. maddesi gereğince borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır....

        Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. ... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Ancak, bu eksiklik yargılamanın her aşamasında hatta temyiz aşamasında dahi giderilebilmesi mümkündür. Somut olayda, borçlunun ev adresine 27.03.2012 tarihinde haciz için gidildiğinde, 1.600,00 TL ev eşyası haczedilmiş, bu eşyalar üzerinde başka hacizlerin olmadığı belirtilmiş ve hacze kabil başka mal bulunamadığı tesbit edilmiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetin süresinde olduğu, şikayet olunan bankanın takibinin geçerli olduğu, tasarrufun iptali davası içinde tasarrufa konu taşınmazlar üzerine konulan ihtiyati haczin İİK'nın 257. maddesinde düzenlenen hacizden farklı olduğu, ihtiyati haczin, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşeceği, şikayet olunan banka alacağının doğumunun ve takip tarihinin şikayet eden bankanınkinden önce olduğu, şikayet olunan banka lehine 31.08.2010 tarihinde ihtiyati haciz uyguladığı, tasarrufun iptaline ilişkin kararın ise 02.....2011 tarihinde verildiği ve bu tarihte kesinleştiği, şikayetçi bankanın ihtiyati haciz kararının ise 01.....2011 tarihli, tasarrufun iptaline dair karar ile haczin kesinleşmesinin 08.05.2012 tarihli olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, alacaklı tarafından borçlu ... ve şikayetçi ... aleyhine açılan tasarrufun iptali davasının Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26.03.2013 tarih ve 2011/136 E.-2013/102 K. sayılı ilamı ile kabul edilerek alacaklı aleyhine 3.531,85 TL karar ve ilam harcına, 1.032,95 TL yargılama giderine ve 31.531,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği, alacaklının belirtilen bu ilamdan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla talebi üzerine, icra müdürlüğünce şikayetçi ...'a örnek 4-5 icra emri gönderildiği ve icra emrinin şikayetçiye 15.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçinin, tasarrufun iptali ilamının taşınmazın aynına ilişkin olduğunu ve kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceğini ileri sürerek icra emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tasarrufun iptali ilamının kesinleşmediği gerekçesi ile şikayetin kabulüne ve icra emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

              Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda davanın dayanağı takipteki çeklerin keşide tarihi şeklen tasarruf tarihinden sonra olsa da uygulamada çeklerin vadeli olarak düzenledikleri gerçeği nazara alınarak alacaklı ile borçlu arasındaki temel ilişkinin ne olduğu, çeklerin keşide tarihinden önce düzenlenip düzenlenmediği hususu yeterince araştırılmamıştır. Davacı vekili temyiz dilekçesine ekli olarak sunduğu çek tevdii bordrosundan takip konusu çeklerin tasarruf tarihinden önce düzenlendiği anlaşılmaktadır....

                Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve açıklamalara göre davacının dava açmaktaki amacı,borçlunun kendisine olan nafaka borcunu ödememek kastı ile yapmış olduğu tasarrufun iptalini ve icra marifetiyle nafaka alacağının tahsilini sağlamaktır. Hal böyle olunca uyuşmazlığın İİY'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunda duraksamamak gerekir. Tasarrufun iptali davalarında görevli mahkeme alacağın miktarına göre Sulh veya Asliye Mahkemeleridir. Bu nedenle tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda gösterecekleri deliller toplanıp hasıl olacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken dosya içeriğine aykırı düşüncelerle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden Ayten Çırmayır'a geri verilmesine 15.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı banka ile borçlu Fikri arasındaki kredi kartı üyelik sözleşmesi 25/02/2004 tarihinde imzalanmış olduğundan, alacaklı banka ile borçlu Fikri arasındaki temel ilişki bu tarihte başlamış sayılır ve borç ödemekten aciz hale düşmüş borçlunun alacaklıyı zarara sokan tasarrufi işlemleri için alacaklının tasarrufun iptali davası açması mümkündür. Dava konusu tasarruf 12/04/2004 tarihinde yapılmış olup, sözleşmenin imzalanmasından sonradır....

                    . - K A R A R - Davacı vekili üçüncü bir kişiye ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinin hatalı olduğunu, takip giderlerinin önce ödenmesi gerekirken bunun gözden kaçırıldığını, davalılardan ... ve ...’nın icra takibine girişmediklerini, taşınmazın müşterek borçluya değil, üçüncü bir kişiye ait olduğunu ve tasarrufun iptali davası açtıkları için taşınmaz üzerine haciz koydurduklarını, takiplerinin ilama dayalı olması nedeniyle İcra ve İflas Kanunu’nun 100 üncü maddesi uyarınca ... tarafından girişilen takipten önceki tarihi almaları gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin alacağının ilama dayalı olduğunu, borçluya karşı tasarrufun iptali davası açtıklarını ve aciz vesikası aldıklarını, davacının alacağının işçi alacağı olmayıp, iş kazasına dayalı tazminat alacağı olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu