Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un kardeş olduklarından 6183 sayılı Yasa'nın 30.maddesine göre aralarındaki tasarrufun bağış niteliğinde olduğu ve iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar ...ve ...'in aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu taşınmazın devir edildiği 11.01.2013 tarihindeki davalı ...'...

    Mahkemece davanın BK'nun 18.maddesine dayalı olarak açılmış, muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davası olduğu, bu tür davalara genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerde bakılması gerektiğinden bahisle mahkemenin yetkizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. 1-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına yönelik incelemede; Dava, BK'nın 18.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür iptal davalarının genel görevli Asliye (Hukuk) Mahkemelerinde görülmesi gerekir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir....

      Dava, İ.İ.K.’nun 277 ile 280. maddelere dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Söz konusu maddelere göre tasarrufun iptaline karar verilebilmesi için, tasarrufun borcun doğumundan sonraki tarihte yapılmış olması gerekir. Davacı ..., ... ... ile Vakıfbank ve ... ... ile ... arasında düzenlenen sözleşmelerde ...’in kefili bulunmaktadır. Vakıflar Bankasından gelen 04.04.2006 tarih 424 sayılı cevabi yazıda davacı ...’ın 25.04.2005 tarihinde 9.500.00-YTL, 21.03.2006 tarihinde de 8.553.00-YTL kooperatiften gelen 10.05.2006 gün 1469 sayılı yazıda da yine ...’ın 01.12.2004 tarihinde 3.000.00-YTL, 16.12.2004 tarihinde de 1.500.00-YTL ödemede bulunduğu bildirilmiştir. İcra takibine ise 03.08.2004 tarihinde girişilmiştir. Tasarruf tarihi ise, 03.09.2003’dür. Sözleşmelerin düzenlendiği ve ödemelerin yapıldığı tarihlere göre yapılan tasarrufun borcun doğum tarihinden ve de yapılan ödemelerden önce yapıldığı açıktır....

        Mahkemece, haczin takibe konu bono üzerindeki borçlunun adresinde yapıldığı, işyerinin borçludan devir alındığının haciz sırasında belirtildiği, çalışanların ise işyerinin borçluya ait olduğunu beyan ettikleri, işyeri devri sözkonusu olsa bile 3. kişinin borçlardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davacı 3. kişinin istihkak davasının reddine, davalı-karşı davacı alacaklının tasarrufun iptaline yönelik davasının kabulü ile satışın iptaline karar verilmiş, hüküm, davacı 3. kişi vekilince temyiz edilmiştir. 1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3. Kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2)İstek, İİK'nun 96. Vd. Maddelerine dayalı olarak 3. kişinin açtığı istihkak davası ile davalı alacaklı tarafından İK'nun 97/17 maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir....

          Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenme koşullarından biri, mahkemece de tespit edildiği gibi iptali istenen tasarrufun takip konusu borcun doğumundan sonra yapılmış olmasıdır. Somut olayda takip konusu alacak 24.10.2006,24.11.2006 ve 24.12.2006 keşide tarihli çeklere dayalı ise de davacı vekili dava dilekçesinde takip konusu çeklerin borçlu tarafından ticari ilişki nedeniyle verildiğini, 26.7.2011 tarihli dilekçesinde de takip konusu çeklerin ileri tarihli olarak keşide tarihinden önce düzenlenerek verildiğini beyan etmiştir....

            Mahkemece, davacının alacağının 14/11/2012 vade tarihli senede dayalı olup, davalılar arasındaki tasarrufun borcun doğum tarihinden sonra olduğunu, takip yapıldıktan kısa süre sonra davalı ... sahip olduğu hayvanları kızı olan davalı ...’ye devrettiğinden İİK'nun 280/2 maddesi gereğince borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla bu tasarrufu yaptığı farz olunduğundan davalılar arasındaki tasarrufun iptali gerektiğini, yargılama sırasında davalı ... babasından devraldığı hayvanları bu kez üçüncü kişi ....'e devrettiğinden İİK'nun 283/2. maddesi gereğince ... yönünden dava tazminat davasına dönüştüğünü, davalılar arasındaki tasarrufun iptalinin gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Mahkemece, tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için kati aciz vesikasının sunulması gerektiği, davacının bu belgeyi sunmadığından bahisle tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve dava dayanağı ... dosyasında borçlu ile ilgili bir haciz yapılmamış olup aciz durumuda belgelenmemiş bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına 27.10.2014 günü oybirliğiyle karar verilmiştir....

                Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İİK'nun 282.maddesine göre ise tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Bu kişiler zorunlu dava arkadaşıdır. Somut olayda, mevcut noter satış sözleşmelerinden dava konusu araç 24.07.2012 tarihinde dava dışı ...a onun tarafından da 25.07.2012 tarihinde davalı ...’e mülkiyeti muhafaza kaydıyla satılmıştır. Buna göre, borçlu tarafından satış yapılan ...’ın davaya dahil edilerek taraf teşekkülü sağlandıktan ve taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                  Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Hazine vekili, davalı borçlu ...... aleyhine ... takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı eşi .......’ya satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili ile davalı ... yetki itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın tapu iptali ve tescil olarak açıldığı ve bu nedenle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı ....’nin ... vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                    "İçtihat Metni" - Y A R G I T A Y İ L A M I – MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Davacı dava dilekçesinde muvazaalı olarak düzenlenen bonoların (tasarrufun) iptalini talep etmişse de 28.9.2006 günlü oturumda davanın (talebinin) tasarrufun iptali davası olmadığını, B.K'nun 18.maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak bonoların iptali istemine ilişkin olduğunu ... sürmesi karşısında 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14.maddesi uyarınca temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.9.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu