K A R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve hacizlerin kaldırılması, birleştirilen dava muvazaa nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin iptali mümkün olmazsa İİK'nın 278 vd. Maddeleri gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, mahkemece satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil davasının reddine, birleştirilen davada ise tasarrufun iptali konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, satış vaadi sözleşmesinin ise iptaline ve şerhin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından satış vaadi sözleşmesinin iptalinin doğru olmadığı ileri sürülerek temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında ise " davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....
ya ... köyü 2 pafta 124 parselde bulunan gayrimenkulün devrinin muvazaalı devir olması nedeniyle tasarrufun iptaline, dava konusu taşınmazdaki gayrimenkulün davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, göre davalılar vekilinin aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dava, İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptaline ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, İİK’nın 284. maddesinde öngörülen sürenin hak düşürücü nitelikte olmasına ve hakim tarafından re’sen nazara alınmasında zorunluluk bulunmasına, davacı takibinin ilama dayalı yapılmış olmasının da tasarrufun iptali davasında hak düşürücü süreyi uzatamayacağına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-Davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olmasından dolayı reddedilmesi halinde davalılar vekili yararına maktu vekalet ücreti yerine nisbi vekalet ücreti verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu husus yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden kararın HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir....
Mahkeme gerekçesinde, idari para cezasına dayalı tasarrufun iptali davası açılamayacağı ret sebebi olarak gösterilmişse de bunun aslında bir ret sebebi olmadığı ancak verilen karar sonucu itibari ile doğru görüldüğünden davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına, 19/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
un kardeş olduklarından 6183 sayılı Yasa'nın 30.maddesine göre aralarındaki tasarrufun bağış niteliğinde olduğu ve iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar ...ve ...'in aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu taşınmazın devir edildiği 11.01.2013 tarihindeki davalı ...'...
Dava 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş isede varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı tarafından yapılan icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmeden kesinleşmiş olup bu takip aleyhine açılmış bir dava da bulunmamaktadır. Tasarrufun iptali davalarında borçlunun davayı kabulü de tek başına hüküm doğurmaz. Borçlu ile davacı alacaklı arasındaki alacağın muvazaalı olduğu hususu davalı 3. kişi tarafından iddia ve ispat edilebilir. Borç kaynağı bononun vade tarihi ile icra takibinin başlama tarihi arasında 1 yıl 4 ay gibi bir sürenin bulunması da davacı ile borçlu arasındaki alacağın muvazaalı olduğunu ve senedin tasarruf tarihinden sonra düzenlenmiş olduğunu göstermez. Dinlenen tanıkların da takip dayanağı bononun muvazaalı olarak tanzim edildiğine dair görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır....
Mahkemece davanın BK'nun 18.maddesine dayalı olarak açılmış, muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davası olduğu, bu tür davalara genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerde bakılması gerektiğinden bahisle mahkemenin yetkizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. 1-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına yönelik incelemede; Dava, BK'nın 18.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür iptal davalarının genel görevli Asliye (Hukuk) Mahkemelerinde görülmesi gerekir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda tasarrufun alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu tarafından açılmış olan ve yapılan satışın hata ve hileye dayalı olduğu gerekçesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen red kararının bu dava için delil teşkil edeceğine yönelik gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir....
Dava, İ.İ.K.’nun 277 ile 280. maddelere dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Söz konusu maddelere göre tasarrufun iptaline karar verilebilmesi için, tasarrufun borcun doğumundan sonraki tarihte yapılmış olması gerekir. Davacı ..., ... ... ile Vakıfbank ve ... ... ile ... arasında düzenlenen sözleşmelerde ...’in kefili bulunmaktadır. Vakıflar Bankasından gelen 04.04.2006 tarih 424 sayılı cevabi yazıda davacı ...’ın 25.04.2005 tarihinde 9.500.00-YTL, 21.03.2006 tarihinde de 8.553.00-YTL kooperatiften gelen 10.05.2006 gün 1469 sayılı yazıda da yine ...’ın 01.12.2004 tarihinde 3.000.00-YTL, 16.12.2004 tarihinde de 1.500.00-YTL ödemede bulunduğu bildirilmiştir. İcra takibine ise 03.08.2004 tarihinde girişilmiştir. Tasarruf tarihi ise, 03.09.2003’dür. Sözleşmelerin düzenlendiği ve ödemelerin yapıldığı tarihlere göre yapılan tasarrufun borcun doğum tarihinden ve de yapılan ödemelerden önce yapıldığı açıktır....