Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi ile... 6. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalının davacıya olan borcunun ödenmemesi üzerine davacı tarafından başlatılan takipte haczi kabil mal bulunmaması ve borçlunun davaya konu taşınmazlarını diğer davalılara devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın İcra İflas Kanununa göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

    Mahkemece, davalıların baba-oğul oldukları, İİK'nun 278.maddesi gereğince aralarında yapılan işlemin batıl olduğundan bahisle tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş hüküm davalı üçüncü kişi vekili temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ,mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve göre davalı üçüncü kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 534,60 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı 3.kişiden alınmasına 10.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı borçlular vekili, aracın davacıya satıldığını ve bir ilgilerinin olmadığını davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır Mahkemece, alacaklının bağımsız olarak açtığı tasarrufun iptali davası birleştirerek yaptığı yargılama sonunda, davacı 3.kişinin istihkak davasının kabulüne alacaklının açtığı tasarrufun iptali davasının reddine ilişkin kararı, Yargıtay 21....

        Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir. Ancak 5411 sayılı Bankacılık Yasasının geçici 13-16.madde hükmüne göre davacı bankanın sermayesinin yarısından fazlasının kamu kurum ve kuruluşlarına ait olduğu ve açtığı tasarrufun iptali davasında aciz belgesi aranmayacağı belirgin olup biran için aciz belgesinin aranmasının düşünül- mesi halinde dahi icra dosyasında borçlunun haciz tatbik edilen taşınmaz hisseleri üzerinde bulunan ipotek miktarları, yapılan malvarlığı araştırmaları ve fiili haciz tutanağına göre davalı borçlunun aciz halinin mevcut olduğu kabul edilmelidir. Hal böyle olunca davalı borçlunun aciz halinin varlığı kabul edilerek davanın diğer şartlarının araştırılması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir....

          Bir tasarrufun İİK 278-280. maddelerine göre iptal edilebilmesi için tasarrufun alacaklının alacağının doğumundan sonra yapılmış olması gerekir. Somut olayda borçlu, 6.5.2004 tarihinde taşınmaz payını satmıştır. Ancak, davacı banka ile kredi sözleşmesini de 27.8.2004 tarihinde imzalamıştır. Davacı taraf alacağın kredi sözleşmesinden önce doğduğunu da iddia etmiş değildir. Açıklanan ilke tasarrufun iptali davasının ön koşullarındandır. Dava,bu nedene dayalı olarak reddedilmiştir. Bu durumda davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davanın ön ... bulunmaması nedeniyle reddedilmesi halinde, AAÜT 7/3. maddesi gereğince (maktu) ücreti vekalete hükmedilmesi gerekir. Davacı taraf aleyhine nisbi ücreti vekalete hükmedilmesi doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden, hükmün 3. parağrafındaki ".... takdir olunan 11.600.00YTL..." ifadesinin çıkartılmasına, yerine ".......

            Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını borcu karşılayacak mal bulunmadığını ileri sürerek davalı borçlunun sahibi olduğu aracın 1/2 hissesini diğer davalıya satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı 3. kişi vekili davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı borçlu duruşmada işleri bozulduğu için davalı ...’e satış yaptığını beyan etmiştir. Mahkemece, tasarrufun iptali koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

              Mahkemece, dava konusu tasarrufun, davalı borçlu tarafından yapılmadığı ve tasarrufu yapan ...’ın da takip konusu borçla bir ilgisi bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları İcra ve İflas Kanununu 282. maddesi gereğince borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kim- ../... - 2 - 2009/6552 2009/7532 seler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötüniyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir....

                Mahkemece, davacının aracı satın aldığı tarihte trafik kaydında haciz şerhi bulunmadığından 2918 sayılı yasaya uygun olarak yapılan noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile davacının aracın mülkiyetini kazandığını ve 3.kişinin kötü niyeti ispatlanmadığından bahisle istihkak davasının kabulüne karşılık olarak açılan tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı-karşılık davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 277-280 maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Takip dayanağı borcun doğumu 2003 yılında gerçekleşen boşanma davasında hükmedilen nafaka alacağına ilişkin olup, dava konusu aracın trafik kaydı üzerine haciz şerhi 14.12.2007 tarihinde konulmuştur....

                  Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/71 Esas 2012/482 Karar sayılı dosyası ile başlangıçta İİK'nun 33/a maddesine dayalı olarak zamanaşımı iddiasının vaki olmadığı iddiası ile açılmış ise de daha sonra temel ilişkiye dayalı alacak davasına dönüştürüldüğünden artık ortada geçerli bir takibin varlığından söz edilmeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Bu tür davaların dinlenme koşullarından biri iptali istenen tasarrufun davacının takip konusu alacağından sonra yapılmış olmasıdır. Somut olayda davacının alacağı 14.3.2012 tanzim 30.7.2012 vadeli 26.000 TL senede dayalı olup iptali istenen tasarruf konusu bono ise davacının alacağından önce düzenlenmiş 15.3.2010 tanzim 15.3.2011 vadeli 81.300 TL meblağlı bonoya dayalıdır.Bu durumda iptali istenen tasarruf takip konusu borçtan önce yapıldığından davanın önkoşul yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. Kabule göre de; ......

                      UYAP Entegrasyonu