Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilince yapılan takipte borçlulardan Ahmet Atik'in taşınmazlardaki 1/2 payının Belgin Atik'e devrettiği tespit edilerek açılan tasarrufun iptali davasının kabul edildiğini, tasarrufun iptali sırasında konulan ihtiyati haczin tarihi daha sonra olsa bile davayı kazanan alacaklı sonraki malikin haciz koydurmuş alacaklılarından daha önce tatmin edilmesi gerektiğini, tasarrufun iptali kararı ile satışa konu mallar sanki borçluya aitmiş gibi kabul edileceğini, bu nedenle sıra cetvelinin usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda ''...İzmir 28. İcra Müdürlüğünün 2016/5992 sayılı dosyasında, Finansbank tarafından borçlu Ahmet Atik vd. aleyhine yapılan takipte, Karşıyaka 1....

kat 15 nolu bağımsız bölümde bulunan dükkan vasfındaki taşınmazın devrine ilişkin tasarrufun İİK 277 vd....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı açılan tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz talebinin reddi kararının yerinde olup olmadığı konusundadır. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra İflas Kanunu m.277 vd. 3. Değerlendirme HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; 3.1. İİK’nin 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davalarıyla ilgili olarak İİK'nın 281/2 maddesinde kendine mahsus ihtiyati haciz düzenlemesi mevcuttur. İİK'nın 281/2 maddesi "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." şeklindedir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/5 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/12/2021 tarih, 2020/5 Esas sayılı ara kararın istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı T3 vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İİK.nun 277 vd. maddelerine dayanan tasarrufun iptali ve ihtiyati haciz istemli olarak açılan davada, istinaf başvurusunun konusu, ihtiyati hacize itirazın reddine ilişkin 21/12/2021 tarihli ara kararıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir ili, Çeşme ilçesi, Ilıca mh....

Bu nedenle tasarrufun iptali davalarında ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak (İİK.md.281) değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu nedenle tasarrufun iptali davalarında ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilerek müsbet ya da menfi bir karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca davacının dava dilekçesindeki talebinin ihtiyati haciz istemi olduğu kabul edilerek karar verilmesi yerinde olmuş, buna karşın davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebini de ayrı bir talep olarak değerlendirerek bu talebi için de karar verilmesini istemesinde yukarıda anlatılan hususlar gözetildiğinde usul ve yasaya uyarlık bulunmadığı anlaşılmıştır....

İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı T4 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; davacı tarafından talep edilen ihtiyati tedbir talebinin mahkemece davanın tasarrufun iptali davası olduğu gerekçesiyle Konya BAM 3.HD nin 2020/1256 esas 2021/188 Karar sayılı kararına dayanılarak ihtiyati haciz talebi olarak yorumlandığını ve ihtiyati haciz kararı verildiğini, herşeyden önce ihtiyati haciz kararının dayanığı olan tasarrufun iptali davasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, tasarrufun iptali davasının İİK m277 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini ve bu maddeye göre tasarrufun iptali davasını ancak elinde geçici yahut kati aciz vesikası olan alacaklının açabileceğini, bu açıklamalar ışığında müvekkilinin halihazırda davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından açılan tasarrufun iptali davasının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dayanağı hukuka aykırı olan ihtiyati haciz kararının da haksız ve hukuk aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkemece verilen ihtiyati hacze ilişkin itirazın...

İİK'nın 281/2. maddesi "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır. İhtiyati haciz konulantaşınmazlar tasarufa konu taşınmazlardır. Mahkeme burada takdir hakkını kullanmıştır. İstese hiç temiantsız olarakta ihtiyati haciz kararı verebilirdi. Tasarrufa konu taşınmazlar dava dışı kişilere devredilmiş olsa idi, o takdirde ilk derece mahkemesi yasa gereği teminat alacaktı ve teminatı alırken de takip konusu alacağın üzerinden almak zorundaydı....

Somut olayda davacının ihtiyati haciz istemi İİK'nun 281/2 maddesine dayalı olup, davacının ihtiyati haciz konulması istemi yerel mahkemece "...Mahkememizce aynı dosya üzerinden dava konusu taşınmaz üzerine malikin iradi devir ve tasarruflarını önlemek amacıyla ihtiyati tedbir konulmuş olduğu, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haczin geçici hukuki korumalardan olduğu, sadece birinin uygulanmasıyla geçici hukuki korumalardan beklenen faydanın sağlanacağı ve bir davada her iki tedbirin aynı anda uygulanmasının orantılı olmayacağı kanaatine varılarak davacı vekilinin dava konusu taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulması yönündeki talebinin aşağıdaki şekilde reddine karar vermek gerekmiştir." gerekçesi ile reddedilmiş ise de; gerek alacaklı tarafından açılan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali ve gerekse İİY.nın 277. Vd. Maddelerine dayalı tasarrufun iptali davalarında İİY.nın 281/2....

HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali, olmadığı takdirde TBK 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali istemine ilişkindir. İİK'nin 281/2'nci maddesi gereğince, "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur." Bu tür davalarda davanın kabulü halinde takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilir. Tasarrufun iptali davalarında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak yeni bir icra takibi sözkonusu olmayıp İİK'nin 281/2'nci maddesi gereğince uygulanan ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşür ve davacı alacaklı verilen ilamı icra dosyasına ibraz ederek cebri icra işlemine devam eder....

Tasarrufun iptali davalarına ilişkin olarak ise İİK'nun 281/2 Madde ve fıkrasında daha özel bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre hakim iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece tayin ve takdir olunur. Bu düzenlemede ihtiyati haciz için aranması gereken bazı koşullar tasarrufun iptali davalarına özgü olarak yumuşatılmıştır. Örneğin İİK'nın 259. Maddesine göre ihtiyati hacizlerde teminat yatırılması mecburidir. Sadece alacak bir ilama müstenid ise yada ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder. Oysa ki İİK'nın 281/2 madde ve fıkrasında böyle bir koşul aranmaksızın teminat alınmadan da ihtiyati haciz kararı verilebilecektir....

UYAP Entegrasyonu